1

217 19 16
                                    


Evet, hastane...
Biraz daha ilerleyin, güvenlik görevlisini göreceksiniz, hayır tilkiye benzeyen soğuk bakışlı güvenlik görevlisinden bahsetmiyorum.
Biraz daha ilerleyin, odaların olduğu koridoru göreceksiniz, o odaların içine sakın bakmayın, hastalar kendilerine bakılmasından baya rahatsız oluyor, çünkü bedenlerinde yaralar var.
Çocukların olduğu odalar var, lütfen oralarada bakmayın, çocuklar çok hassas davranıyor ama lütfen sessizlikte sağlayın, çünkü birinin yanından geçtiklerini bilmek onları heyecanlandırıyor.
Evet, şimdi benim odamın tam karşısında duruyorsunuz, mavi kapımı açabilirsiniz, içeri girin lütfen.
Ve.. işte ben!
Siyah uzun saçlarım, dolgun dudaklarımı, güzel bedenim ve ben, Hwang Hyunjin!
Ama evet, ben sizinle konuşamam ve hareket edemem çünkü; ben komadayım.
Biraz kafanızı kaydırın, beni göreceksiniz. Evet, ben bedenimden ayrıldım ve şu anda bir hayalet olabilirim, nasıl oldu bilmiyorum.

Neyse, ben size bir şeyler anlatmak istiyorum... O yüzden siz bu yolculukta benim yanımda olun istiyorum.

Şimdi, size bazı olayları kısaca özetlemem gerekli.. kim olduğumu, neden burada olduğumu.. nasıl olduğumu.. neden yaşamadığımı veya ölecek durumda olmama rağmen, bu kadar mutlu olduğumu.

Ben, Hwang Hyunjin.
Hastanede hemşirelik yapıyordum, nöbetim sırasında bir hastanın beni bıçaklaması sonucu, sevdiğim adamın gözünün önünde komaya girdim...

Sevdiğim adam... Güvenlik görevlisi, Bang Chan. O üniversite mezunu değil, kurs ile silahlı güvenlik görevlisi olmuş, öncesinde başka işleri varmış ama bırakmış, vücuduna dikkat eden, saçlarını düzleştiren, genel olarak güvenlik forması içinde normalin üstünde seksi görünen bir adam Chan. Herkesten nefret eder, soğuk biri.. kolay kolay gülümsemez, onu gülümsetmek için üstün bir başarınız olmalı veya çocuk olmalısınız, burada ki çocuklar onun gülümsediğini hep görürdü.

Ben çok seviyorum Chan'i, her şeyden çok... Ama Chan beni sevmiyor... Hemşirelik yaparken boş zamanım olduğunda onun yanında dolanırdım ben genel de konuşurdum, o beni dinlerdi. Beraber dolaştığımız zamanlar oldu. Chan hakkında en çok bilgi sahibi olan hastane görevlisi benim... İnanır mısın bilmiyorum ama Chan'ın boynunda iki tane ben var, kolunun arkasında omzunun üstünde bir dövmesi var... Neye benziyor biliyor musun? 

Yeşil tonlarında, şapşal bir ejderha var omzunda, çok tatlı bir dövme, o kadar tatlı ki, her gördüğümde öpmek istiyorum. Evet, onun dövmesini görüyordum. Onun, omzunda bir sıkıntı vardı, masaj yaptırması gereken, bazen iş esnasında ağrıdığında onun dövmesinin olduğu yere masaj yapardım. İki senelik masaj eğitimim Chan için verimli oluyordu.
Chan'in vücudunu her seferinde görmek benim için verimli oluyordu. Hastaneye gelme isteğim azalıyordu.

Ben komaya girdikten sonra Chan defalarca kez benim olduğum odaya geldi, bazen yatağa oturup benimle konuştu, bazen öylece kafası eğik durdu. Elimi asla tutmadı ama tutmak için elini uzattığını, geri çektiğini ben hissettim. Beni sevdiğini asla duymadım ama duyacak gibi de değilim, Chan böyle şeyleri söylemez. Chan için neyim bilmiyorum ama Chan benim için her şey demek...

Ben komadayken ruhum vücudumdan ayrıldı, bu tahmini beş dakika önce yaşandı, sanki her şey beynime önceden yüklenmiş gibi...

Chan'i bekliyorum, Chan'in bu gün hastanede işi olmadığı için bekliyorum.
Saatler geçtiğinde, Chan hastaneye gelmişti, Tilki ile nöbet değiştirdikten sonra koridorlarda dolaşmaya başlamıştı, onun adımlarını hissediyordum.

Durum // hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin