3

72 16 35
                                    


"Çiçeğine dikkatli bak, şimdi dikenleri batan çiçeğin, zamanında kokusu ile seni var etti."

Geçmişe dönüş, Chan ve Hyunjin

Chan, nöbetin verdiği zorlukları bir kez daha anlıyordu, sabah gelen hastalar sıkıntılı değildi, akşam gelenler daha sıkıntılı oluyordu.. alkollü, uyuşturucu kullanmış, her türlü pisliği akşam geliyordu.

Sonunda biraz dinlenmeye vakit bulduğunda, hastanenin acil çıkışına gitmiş, merdivenlere oturup sigarasını içmeye başlamıştı. Seul şehri, bu hastanenin altındaydı sanki, şehre baktığında, ışıkları, trafik akışını, insanların yürüyüşlerini, seul şehrinin yıldızları yutuşunu izliyordu sanki... Bu izleme fazla uzun sürmemişti, çünkü, hemşir, Chan'in yanına gelmişti, Chan'in direkt yanına oturmuş, bir koluna sarılıp gözlerini kapatmıştı.

"Chan... Çok yoruldum..."

Chan, şok içinde Hyunjin'e bakmaya başlamıştı, böyle bir şeyi beklemiyordu, bu hemşir ile evet sohbet ediyordu ama birden bu kadar yakın olmasını beklemediği için sessizce sigarasını içmeye devam etmişti.

"Sigara sana yakışmıyor, alabilir miyim o paketi?"

"Hiç mi yakışmıyor sigara?"

"Yakışmıyor..."

"Hyunjin, neden senin bana yakın olman beni garip hissettirmiyor... Ben temastan nefret ederim."

"Belki de bana alıştın."

"Olabilir..."

Chan, sigarasını bitirdikten sonra kafasını Hyunjin'in kafasına yaslamış, ardından elini Hyunjin'in elinin üstüne koymuştu. Sanki bütün dünya durmuştu ve onların dinlenmesine izin vermişti, Chan, uzun süredir hissetmediği huzuru hissediyordu.

"Chan, ne kullanıyorsun parfüm olarak?"

"Bir şey kullanmıyorum, ben parfüm devamlılığı olan biri değilim."

"Kokun, çok güzel Chan..."

"Teşekkür ederim. Senin kokunu bilmiyorum ama saçların her zaman hoşuma gidiyor."

"Sarıya boyamak istiyorum saçlarımı."

"Lütfen, bunu yapma."

"Neden?"

"Siyah saçlarını çok seviyorum, hem çok bakımlı duruyor, hem de sana çok yakışıyor."

"Teşekkür ederim..."

Hyunjin, utandığı için kafasını iyice Chan'in koluna yaslamıştı. Ardından kullandığı telsize gelen ses ile Hyunjin, istemeden de olsa yerinden kalkıp içeri girmişti, Chan ise direkt peşinden içeri girmiş, ikisi de kendi nöbet yerine geçmişti.

Birbirlerini o andan sonra sabah saatlerine kadar görmemişlerdi, gördüklerinde ise ikisi de kapının önündeydi... Hyunjin, koşarak Chan'in yanına gittiğinde, Chan onun bir bebek olduğunu düşünüyordu. Hyunjin o kadar yorgun duruyordu ki, elinde ki çantayı Chan'a vermiş, ardından Chan'ın koluna girip kafasını omzuna yaslayarak yürümeye başlamıştı, tek bir soruna sahipti, yürümek çok zordu çünkü uyuya kalıyordu.

Durum // hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin