1. Bölüm

926 13 0
                                    

Kelimeler...

Etrafım binlerce kelimeyle çevrili. Belki de milyonlarca.

Katedral, mayonez, nar.

Mississippi, napolitan, suaygırı.

İpeksi, korkunç, yanardöner.

Gıdıklanma, hapşırık, dilek, endişe.

   Kelimeler kar taneleri gibi etrafımda uçuşuyor. Her biri narin ve eşsiz, yere düşmeden avcumda eriyip gidiyor.

   Çok küçükken -belki henüz birkaç aylıkken- kelimeleri, bana ikram edilen tatlı bir içeceğe benzetir ve limonata gibi içerdim. Sanki tatlarını alırdım. Karmakarışık düşüncelerime ve duygularıma anlam kazandırırlardı. Annemle babam beni hep konuşmalarıyla sarıp sarmalardı. Sohbetler ve gevezelikler. Kelimeler ve sesler. Babam bana şarkılar söyler, annem güç veren kelimeler fısıldardı kulağıma.

   Bana -veya benim hakkımda- söyledikleri her kelimeyi öğrendim, sakladım ve hiç unutmadım. Hiçbirini.

   Düşünce ve kelimelerin karmaşık işleyişini nasıl çözdüm bilmiyorum ama bu kendiliğinden ve hızlıca oldu. İki yaşına geldiğimde bütün anılarımda kelimeler ve bütün kelimelerin de bir anlamı vardı.

   Ama sadece kafamın içinde... Şimdiye kadar tek kelime konuşmadım. Neredeyse onbir yaşındayım.

   


İçimdeki MüzikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin