Kurtulmak

192 6 2
                                    

Gözlerimi açtığımda tanımadığım bir yerdeydim. Yanıma baktığımda Melih'in bana doğru dönük olup, aynı zamanda yanımda uzandığını görmem hızlıca oturur pozisyona gelmeme neden oldu.
Melih gülümseyerek,
"Günaydın Night" dedi
"Ben neden burdayım?"
"Sakin ol. Kanaman fazlaydı, çok kan kaybediyordun. Direkt buraya getirdim seni. Fakat kolunun kanaması azaldığında ve sarmaya başladığımda bayıldın. O koltuk çok rahatsız ediciydi. Eğer orda uyumana izin verseydim 2 ay bel ağrısı çekerdin"
"Tamam herşey için çok teşekkür ederim ama daha dün tanıştık aynı yatağı paylaşmak..."
Bu çıkışımdan sonra moralinin baya bozulduğu belli oluyordu. Gülümseyerek,
"Doğru ya, herkes gibi sende istemiyorsun beni. Ne düşünüyorsun? Dün gece bilincin kapalıyken seni cinsel istismara uğrattığımı felan mı? O kadar mı pisliğe benziyorum?"
"Öyle demek istemedim."
"Ne demek istedin Gece?" Night dememesinden ciddi olduğu belli oluyordu.
"Ben evliyim."
"Ne? Nasıl? Ben bilmiyordum özür dilerim."
"Ben evlenmedim, evlendirildim. Zorla"
Yüzündeki üzgün gülümsemenin yerini mahcup bir ifade almıştı. Bileğimi göstererek,
"Bunu yapan adamla." dediğimde kulaklarından ve burnundan ateş çıkacak kadar sinirlenmişti.
"Sadece bu kadar değil. Hayatımın her yerinde, her zaman şiddet oldu benim.
Hatta bebekken ağladığım için kemerle dövmüş babam beni." bunları anlatırken ağlıyordum.
"Şerefsiz, bir baba bunu çocuğuna nasıl yapar, nasıl kıyar küçücük bebeğe?"
bunu söylerken yumruklarını sıkıyordu.
"Bak ben iyi değilim, kimseye iyi geldiğim yok. Bırak Melih bırak, gideyim kendi belama kimseyi bulaştırmadan öleyim."
"Bırakmam Gece, asla bırakmam seni ölüme terk edemem. O belaya o pisliğe salamam seni." ikimizde ağlıyorduk.
Yatakta karşı karşıya oturuyorduk.
Yakasından tutup öne arkaya dürterek,
"Neden beni orada bırakıp kaçmadın?
Neden kurtardın beni? Orada ölüp gitseydim, kurtulsaydım neden yaptın bunu bana." diye haykırdım. Oysa o buna karşılık vermedi. İki koluyla beni kendine yakınlaştırdı. Bacağında oturur pozisyondaydım. Ellerini belime sarıp bana sıkı sıkı sarıldı bende ellerimi beni doladım, kafamı göğsüne gömdüm ve sessiz sessiz ağladım. Kulağıma yaklaşıp,
"Sakin ol Gece, seni ölüme terk etmek kendimi de ölüme terk etmek olurdu."
dedi. Ve bunu dediğinde ağlamam durdu ellerim hâlâ boynuna sarılıydı ama kafamı göğsünden kaldırıp yüzüne bakmıştım.
"Nasıl?"
"Ben dün intihar etmeden son bir kez yürüyüş yapmak istemiştim. Yaşamak için bir sebebim olduğunu düşünmüyordum. Ta ki seni görene kadar."
"O an ne oldu bilmiyorum. Sanki uzun zamandır atmayan kalbim atmaya başlamış gibiydi. İlk görüşte aşka inanmazdım. Yani yaşayana kadar."
"Ayrıca oraya intihar gibi bir düşüncem olmadan gelseydim bile, seni orda ölüme terk etseydim, vicdan azabından aylarca uyuyamazdım sonra intihar etmeye karar verirdim."
"Ya intihar diyip durmasana!"
"Niye korkuyor musun?"
"Neyden?"
"İntihar etmemden."
"Bak ben gerçekten senide kendi iğrenç hayatıma sokup hayatını mahvetmek istemiyorum Melih."
"Bana iyi geliyorsun Gece. Eğer sen olmasaydın zaten ben burda olamazdım."
"Ve benim kahramanım sensin. Hem senin için intihardan vazgeçtiysem benden kurtulamazsın!"
Ağlıyordum ilk defa bu kadar değerli hissediyordum. Elleriyle göz yaşlarımı sildi.
"Senden kurtulmak istemiyorum"



GECEWhere stories live. Discover now