4.

72 16 3
                                    

"Bir haber var mı?" Onun sorusunu Taehyung olumsuzca cevapladı. Uykusuzluktan yeşil gözleri kapanıyordu.

Vardiyası bitmek üzereydi. 2 aydır da karşısındaki masa boştu. Eskiden Jungkook vardı bu saatlerde. Herkesin enerjisini yükseltiyordu.

"Kendimi öldürücem şimdi." Kafasını masaya koyarak gözlerini kapattı.

Jungkook'a o cevabı gizli göreve gitmeden önce vermenin pşmanlığını yaşıyordu. Ya dikkati dağılırsa ya morali bozulursa? Aklında hep bunlar vardı ve gerçekten de iki aydır kafayı yemek üzereydi.

"Sakin ol şampiyon. Ya bugün ya yarın gelir haber." Yoongi elini onun omzuna koyarak konuşmuştu. Haberi vardı. Her şeyden.

Ama anlamadığı şey ise Jimin'in son iki aydır olan mutsuzluğuydu.

O sırada odasından çıkan yüzbaşıyla ayaklandılar. Namjoon hızla yürürken konuşmuştu.

"Hazırlanın haber geldi, hızlı olun."

//

"Jungkook işaret verdiği anda giriyoruz içeri. Kimse kaçmayacak, kapıları tutacaksınız. Özellikle Santos'u. Anlaşıldı mı?"

"Anlaşıldı yüzbaşım." Binanın dışında kulaklıktan bir işaret bekliyorlardı. Jimin Jungkook'u iki ay sonra göreceği için endişeliydi.

"Gir!" Anında verilen komutla büyük depoya girerlerken onlarca adam kaçışıyordu. Etrafta aklanan paralar ve uyuşturucular vardı.

Gözleri kaçan Santos'a gitti.

"Santos bende." Deponun arka koridoruna koşarken hafifçe yaşlı adamın da arkasına bakıp daha da hızlı kaçmaya başladığını görüyordu.

Sağa dönmesiyle Jimin de sağa dönmüş fakat sol tarafından tetiği çekilen silahı hissetmişti.

Santos kaçacağı yeri biliyordu, daha önceden hazırlamıştı. Sinirle gözlerini kırparken bir anda sağ taraftan çekilmesiyle bir el silah sesi gelmişti.

Bir saniye önce Jimin'in olduğu yerde kurşun deliği vardı.

Gözleri sıkıca belinden tutan ve bir eli de ağzında konuşmasını engelleyen bedene gitti. Jungkook'u görmesiyle gözleri büyümüştü fakat Jungkook'un sessiz ol işaretiyle sustu.

Jungkook elindeki silahla Santos'un adımlarını dinliyordu. Jiminse hemen dibinde iki aydır almadığı Jungkook'un kokusunu hissediyordu.

Aniden tekrar yer değiştirmeleriyle bir el daha sıkılmıştı.

"Hain şerefsiz. Seni yaşatacağımı mı zannettin Jeon?" Jungkook Jimin'i duvarla arasına almış ve onu korumuştu fakat omzundan giren kurşuna da engel olamamıştı.

Sarı saçlı olan onun bir elini duvara yaslamış saniyelik vurulduğunu belli eden yüz ifadesiyle silahını çıkartmış ve Santos'a sıkmıştı. Yere düşmesiyle telsize seslendi.

"Santos ikinci katta. 2 ambulans da çağırın." Gözleri Jungkook'a çıkarken elleri yanağına çıkmıştı.

"Nereden vuruldun? Jungkook? Cevap versene."

"Önemli değil. Bir şey yok." Siyah saçlı olan hafifçe uzaklaşırken Jimin buna inanmamıştı.

Gözleri Santos'un hemen yanında silahı ittiren bedene gitti. Her zamanki Jungkook değil gibiydi. Yeşil gözleri onda gezindi.

Birkaç saniye sonraysa koşarak Jungkook'a sarılan ekipte. Kendisi sarılamıyordu. Sadece izledi.

"Santos'u sen mi vurdun?" Onlar sarılırken Namjoon Jimin'in yanına gelmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

B-99Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin