6.

175 22 0
                                    

Hyunjin'den

Şu an kendimi dejavu yaşıyormuş gibi hiss ediyordum. Yine daha sabah ödül töreninden geldiğimiz arabadaydık aynı yerde oturmuşdum. Ama hiç bir şey sabah olanlar gibi değildi. Sabah törenenden dönerken şimdi karakoldan dönüyorduk. Hepimiz ifade vermişdik. Olan biteni en ince ayrıntısına kadar anlatmışdık fakat daha o polisin nasıl gelip bizi bulduğunu bilmiyordum ya da neden o adamın Jeongin hakında öyle konuşduğunu. Her şeyi bir an önce öğrenmek istiyordum ama bunu sonraya saklamak her kes için daha iyi olurdu. Hepimiz sabahdan beri çok yorulmuştuk zaten. Ve hepimizin dinlenmeye ihtiyacı vardı. Uyumak da bunun en başındaydı saat sabahın 5:22 de ve hiç birimiz bir gram uyumamışdık ki çoğunluk çoktan uyumuşdu bile. Listenin en başında da Jeongin vardı. Onu anlıyordum. Belki de ben öyle sanıyordum çünki ben onun bulunduğu durmu hiç bir zaman yaşmadım. Şu an sadece empati kurarak neler his etdigini analamya çalışıyorum o ise benim düşüncelerimin kim bilir kaç katını yaşamışdır.

Ama yine de çok tatlı durduğunu inkar edemeyeceğim burnu,yanakları hatda kaşları bile kızarmışdı. Ve buna uyuyuncaki masumluğu eklenince cidden çok tatlı duruyordu.

Ve eve gelip çatmışdık. Hepimiz yine Changbin hyung'un evine gelmişdik. Bu defa 8 kişiydik. Jeongin'i de kendimizle getirmişdik. Aslında karokala ailesi ya da her hangi bir akrabası gelir, bizde Jeongin'i onlarla göndeririz diye düşünmüşdük. Fakat hiç kimse gelmemişdi. Muhtemelen bu küçük yaşında ailesini kayıp etmişdi. Gece çalışıyor olmalıydı o yüzden dışarıdaydı.

Her neyse bunu sabah kendisine sora bilirdim.
Hepimiz arabadan indik her kesi tokat ata-ata uyandırıp eve göndermişdim. Ama Jeongin'e kıyamadığım için onu uyandırmadım ve kucağıma alıp eve taşıdım. Beklediğim gibi oldukca hafifdi.
Onu genelde benim kaldığım odaya getirdim. Yatağın üzerine bırakdım. Kıyafetini değiştirip-değiştirmemek arasında gidip gelsemde rahatsız olur diye dokunmadım. Son olarak üzerine bana verdiği battaniyeni örtüp odadan çıkdım.

Kendim ise bana en yakın olan odaya kapıyı çalmaya bile gerek duymadan girmiş. Gözüme çarpan bir kaç parça rahat kıyafeti giymiş ve Seungmin'in yanına yatmışdım. Evet yarı uykulu beynim bunu sonradan algılasa da Seungmin odasına gelmişdim.

~~~~~~~~~

Saat 16:00 dı. Ben daha yeni uyanıyordum. Uyanmamla da karşı duvarda asılan saat'i görmem bir olmuşdu. Seungmin uyandımı diye bakmak için kafamı yana çevirdim. Yanımdaki boşluğu görmem ile uyandığını anlamıştım. Normalde bu saate kadar uyumazdım gerçi buna vaktim de yoktu.

Bonyaya girdim duş alıp işlerimi hall etdikden sonra salona indim.
Bizimkilerin hepsi uyanmış. Belliki en son kalkan bendim. Gerçi bir kişi daha yoktu. Daha uyuyor olmalı.

"Bundan sonra karakola yada her hangi bir yere gitmemize gerek yok. Gereken ceza verildi zaten. "

Chan hyung üyelere gerekli açklamaları yapıyordu.

"Şirketemi gitdin hyung?"

"Hıhım az önce geldim. Her şey bir daha detaylıca konuşuldu. Belirli bir süre hapis,bir de para cezası verildi.Zaten 'çete' bir şirkete bulaşdıklarını anladıkda
Defalarca özür dilediler. Yani bir daha bu tarz işlere,Jeongin'e ve ya bize bulaşacaklarını hiç sanmıyorum. O an alkollü oldukları için de ne yaptıklarını pek bilmiyolarmış. Bizim içinse her hangi bir sorun yok merak etmeyin. Tatilin ardından olduğumuz gibi devam edicez"

Hepimiz o konuşdukca onu anladığmızı belirten mırıltılar çıkarıyorduk. Chan hyung konuşmasını bitirince ise sıra dünden beri delicesine merak etdiğim o soruya gelmişdi.

"Hyung polis bizi nasıl bulmuş?Bu hakda bir şey söyledilermi?"

"Sen onu bana değil Seungmine sor"

Istemsizce kaşlarım çatılmışdı. Seungmin mi söylemişdi? Sorar bakışlara Seungmine döndüm.

"Hiç birimizi tehlikeye atamazdım o yüzden en mantıklı çözümün polis olduğunu düşündüm. Polis beklediğimden daha geç gelince de onları oyalamam gerekdi."

"Sen o yüzden öyle bir den atladııın"

Jisung şaşırdığını her hücresinde belli ederek konuşmuşdu.

Cg"Neyse hadi bir şeyler hazırlayalım ben çok acıkdım."

F"Sen hep açsın zaten"

Changbin sözlerine Felix bıkmış bir şekilde cevap vermişdi. Changbin ise sinirli bir yüz ifadesi takınarak Felixin yanına girdi.

"I AM HUNGRYYY"

"Tamam Lan ne bağrıyon millet uyuyor"

"Cidden Jeongin uyanmadı dimi hala. Lan Hyunjin git uyandır çoçuğu gelsin yemek yesin"












Üzgünüm yarıda bitiriyorum
Telafi için uzun bir bölüm atacağım merak etmeyin🥹

İdol/Hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin