dördüncü bölüm *

214 23 59
                                    

uyarı! cinsellik içerir, çocuklarınızı pistten alınız.

»»----- ⚜ -----««

On dakika geçti aradan, yatak odasının sürgülü kapısı yavaşça açıldı. Sıcacık banyo suyunun da etkisiyle teni yumuşacık ve incecik bir sis ile kaplı vaziyette Reika Fushiguro odaya girdi. Uzun ve düz saçları omuzlarının arkasından şelale misali dökülüyordu bel çukuruna kadar. Attığı her adımda onu saçlarının uçlarından sicim gibi süzülen su damlacıkları takip ediyordu, bedeninin arkasında incecik bir nehir bırakmıştı genç kadın. Yağlı ve aromatik sabunlarla pirüpak olan teni, fenerlerin ve ay ışığının da etkisiyle parıl parıl parlıyordu. Yüzünde ufacık bir kırışıklık ya da leke yoktu, bu durum belki de Fushiguro malikanesinde yaşadığı hapis hayatının tek pozitif sonucuydu. Güneş görmemiş teni solgun olmasına rağmen ışığın altında harmonik bir görüntüye öncülük etmişti. 

Toji derin bir nefes alarak kafasını karısının bedeninin olduğu tarafa çevirdi. Kapı geriye kapanır kapanmaz gördüğü ilk şey, tamamen yatağa girmeye hazır, pijamalarını kuşanmış bir kadının silueti olmalıydı. Ama umduğu ve bulduğu bir değildi: karşısındaki kadını çıplak kalmaktan alıkoyan tek şey, bornoz niyetine sarındığı simsiyah yukata idi. Pamuklu ve rahat nefes alan kumaştan üretilmişti, özellikle yaz sıcaklarında kadınların favori kıyafetiydi yukata; Reika ise banyodan sonra kurulanmak için kullanıyordu. Fushiguro malikanesinde parya muamelesi görmesine rağmen dış görünüşüne oldukça önem veriyordu, tıpkı annesinin elbiselerini ve makyaj malzemelerini çalıp odasına kaçan, aynanın karşısında annesini taklit ederek süslenmeye çalışan küçük kız çocuklarına benziyordu tavırları.

"Ben geldim," dedi Reika, kullandığı ses tonu oldukça sakin ve nazikti. Anlaşmalı evlilikten kurtulmak için çabalayan Toji Fushiguro için Reika'nın tatlı ve masalsı sesi bir tehdit oluşturuyordu; dudaklarını aralayıp anlamlı sesler çıkardığı her saniye Toji'nin aleyhine işliyordu. "Ama henüz uyumamışsın." 

"Seni bekledim, Reika."

"Keşke uyusaydın."

Toji gözlerini kısarak Reika'nın elindeki kavanozlara ve pek de ihtişamlı olmayan şişelere baktı. Kavanozların içerisinde yumuşak ve toz pembe rengini kiraz çiçeklerinden aldığını tahmin edebildiği, çeşitli yoğunluklara sahip olan kremler vardı. "Henüz uykum gelmedi," diye yanıtladı Toji ve işaret parmağı ile kavanozları ve şişeleri gösterdi. "Bunlar da ne böyle?"

Reika aniden başını hafifçe yukarı kaldırıp Toji'ye doğru döndü; beş buçuk saattir put gibi başını öne eğen bu alımlı kadın bu gece ilk kez anlaşmalı bir evlilikle hayatını birleştirdiği adam ile göz teması kurmuştu. Çekik gözlerinde Toji'nin dahi anlamlandıramadığı bir ışıltı vardı, tıpkı denizcilere dalgalı denizleri yararak aşmalarına yardım eden o bembeyaz deniz fenerinden çıkan ışıklar gibi narin ve parlaktı. Toji'nin dahi kulağına dolan o efsanelere göre, Satoshi Fushiguro'nun üçüncü kızı bir erkekle göz teması kurduğu anda akrebin üzerindeki yelkovan sakatlanır ve bir daha hiç hareket etmemek üzere parçalanırdı. Bir daha o erkeği ne karısı karşılardı ne de çocukları. 

"Cildimi daha iyi temizleyebilmek için sürdüğüm esanslar ve kremler..." Reika belli belirsiz bir gülümseme ile kucağındaki kavanozlar ve şişeleri Toji'ye gösterdi. Denizcileri baştan çıkardıktan saniyeler sonra gemideki hazine sandığına el koyan bir siren'den farksızdı Reika'nın tavırları.

Toji başını iki yana salladıktan sonra arkasına yaslandı ve kısacık bir kahkahanın ardından söz aldı. "Ben de bir an beni yatağına atmak için gizli bir iksir hazırlayacağını düşünmüştüm."

APPEARS ━ FUSHIGURO TOJIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin