APPEARS ━ FUSHIGURO TOJI

beşinci bölüm *

uyarı! şiddet ve cinsellik içerir, çocuklara iyi uykular dileriz.

»»-----　⚜　-----««

Reika Fushiguro, korkunç bir baş ağrısı ile uykusundan sıyrılmıştı. Düğün töreninde içtiği iki kadeh sake'nin baş döndürücü etkisine ve gelin banyosunda kullanılan sıcak jeotermal suyun yatıştırıcılığına bir de dün geceki şuh hareketleri de eklenince ortaya çıkan durum, korkunç bir baş ağrısı ve terleme hissiydi.

Genç hanım, gözünü açar açmaz kendini tek başına, sıcacık fakat birbirine girmiş vaziyetteki yatak örtülerinin arasında bulmuştu. Narin bedenine iki şey hâkimdi: hafif ağrılı kramplar ve boynunun kenarlarından başlayıp karnının altına kadar teninin hemen her yerini istila eden kırmızı-mürdüm lekeler. Toji Fushiguro, dün gece kendini şehvete fazla kaptırmış olacak ki sevgili karısının bedeninde kendinden birkaç iz bırakmayı ihmal etmemişti.

Mahmur bakışlarla yatağın içinde doğrularak oturdu Reika, o kadar uyku sersemiydi ki çıplak bedenini ince pike ile örtmek henüz aklına bile gelmemişti. Gün doğmak üzereydi, şafak çizgisi gitgide sararıyordu; saat sabahın henüz sekiziydi. Soğuk bir kasım gününde Japonya'yı aniden bastıran bir tipi karşılamıştı, Zenin ailesinin yaşadığı kalenin dördüncü katından toprağın bir gelin gibi beyaz örtüsüne kavuşma anı net bir şekilde izlenebiliyordu. Reika da öyle yaptı: yatağının tam karşısındaki geniş balkondan karın lapa lapa yağışını seyretmeye koyuldu.

Bakışlarını azıcık kaydırdığında ise balkonun manzarasını tam ortalayarak oturan, bağdaş kurmuş vaziyette bir adamın silueti ile karşılaştı. Üstü çıplaktı: bel çizgisinden omuzlarına kadar kılıç yaraları vardı, omuzlarında ve kürek kemiklerinde ise irili ufaklı, kılıç yaraları kadar derin olmasa da sırt üstü yatınca ince bir sızıya davetiye çıkaran tırnak izleri mevcuttu.

Bir dövüşçünün utanç kaynağı olan kılıç yaraları ve bir erkeğin gurur kaynağı olan tırnak izleri bir aradaydı.

"Toji." diye seslendi Reika, yumuşak ve nazik bir ses tonuyla. Güneş ışığı yüzüne çarpar çarpmaz dişi tilkinin yaptığı ilk şey, erkeğine seslenmekti. Kasabanın kadınlarını kıskançlıktan evlerine odalarına kapatan, erkeklerini ise sonsuz deliliğe sürükleyen tatlı tınıları Toji'nin yıllarca dövüşmekten katılaşan bedenini pelte kıvamına çevirmeye yeterdi.

Toji Fushiguro, kucağındaki kitabın kapağını sertçe kapattıktan sonra kalın cildi çay sehpasının üzerine kaldırdı, her sabah dua gibi ezberlediği Zenin ailesinin örf ve âdet hukuku kuralları artık umurunda değildi. Aslında Toji için o an hiçbir şey umurunda değildi; karısı ona seslenmişti ve onun davetine anında icap etmemesi erkekliğin onuruna yakışmazdı.

Toji gülümseyerek arkasına döndü, gördüğü manzara önündekinden de muhteşemdi. Anlaşmalı evlilik yoluyla dahi olsa hayatını birleştirdiği kadın, beyaz çarşafların arasında anadan üryan vaziyette oturuyordu. Karısının gözlerine tatlı bir sersemlik çökmüştü, öyle ki göz kapaklarını kaldırırken bile zorlanıyordu. Toji'nin şuh dokunuşları onu bütün gece uyutmamıştı. "Günaydın, tilki."

"Günaydın, Toji," diye yanıt verdi Reika. "Uyuyabildin mi?"

"Bu soruyu asıl benim sana sormam gerekiyordu," dedi Toji sırıtarak. "Uyuyabildin mi?"

Reika hayır anlamında başını salladı. Toji'nin gülümsemesi biraz daha nazikleşti, dudağının kenarındaki yara ise karısından gelecek olan tek bir öpücük için şimdiden büyücü katilinin yüz hatlarının arasında kıvrım kıvrım kıvranıyordu. Toji ellerinde destek alarak oturduğu minderden kalktı, yavaş ve kendinden emin adımlarla karısının sıcacık yatağına gitmek üzere kısa bir yolculuğa çıktı. Tıpkı bir siren'in sesine kulak verme gafletine düşen cesur bir denizci gibi, tam yedi adım attıktan sonra yer yatağının önünde diz çöktü Toji Fushiguro. Elleri artık yumuşak şiltenin üzerindeydi, sol dizi de yavaş yavaş yatağın üzerindeki yerini almıştı. Karısının bedenine doğru, uzun bacaklarını kendi kaslı bacaklarının arasında kıstıracak şekilde, iki adım emekledi.