Merhaba.. Öncelikle nasılsınız. Umarım iyisinizdir ben nasıl olduğumu bilmiyorum.. Uzun zaman oldu yazamadım.. Yazdım yazdım sildim. Ama yine tüm sorunlarımla buraya sığındım. İyiki varsınız...
Ben bu bölümü yazarken tarih 23 Mart 2024 saat 00.00. Ne zaman yayınlarım bilmiyorum. Ama yayınladığım tarih bölüm sonunda yer alacak. Bu bölümü okuduğunuz tarihi ve kurgumuz hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda belirtir miisnizz.
Vote atmayı unutmayın lütfenn. sizleri seviyorum.
En büyük yaraları bazen tek bir kelime bile yok edebilir.
Biliyorum, biliyoruz o yarayı sarmak isteyen her türlü çare bulur.
Çare bulmak isteyene çaresi elbet bulunur.
Ve unutmayın. Ben unuttum siz unutmayın. Umut en büyük hançerdir.
Ve yine unutmayın acılarımız en güçlü tarafımızdır. Geçmişimiz ise bizi biz yapan herşeydir.
İyi okumalar 🤍
En acılı tohum damarlarına yayıldı. Kanına işledi. Ve beni yok etti.
O tohumun adı Baba.
O tohumun adı Anne.
O tohumun adı Aşk.
Kanımda dolanan bu üç yara bu üç tohum gitgide can yakmaya başladı.
Annemi ellerimden Babam aldı. Aşkımı kalbimden Babam aldı. Baba en acılı tohum oldu ve ayaklarına dolandı.
İlk defa keybetmeyi bu denli istemişken kazansam ne olacaktı? Umudu kalmayan bir kız çocuğuna el uzatırlar mıydı.
🤍
"Nereye böyle Hera. İstersen bırakayım. "
"Siktir git başımdan Koral."
"Gel buraya" Çıkışa doğru hızlı adımlarla ilerlerken kolumu tuttu.
"Hera sana birşey diyorum"
"Lan Allah,ın cezası yürü git başımdan bela mısın sen bana beni bi sal ya beni bi sal. Yürü git karınla kızının yanına senin benimle derdin ne"
"Marslı kadınım benim" Yanağına sert bi tokat geçirip ardından kollarına vurmaya başladım
"Sikerim belanı yavşak. Hala marslı kadınım diyo amına koyayım "
"Küfür etme Hera"
"Küfürü de sana sokarım piç kurusu yavşak pezevenk" kolumdan tutup arabaya yürütmeye başladığında bağırdım
"Bırak beni imdaat kaçırılıyorum imdaat"
"Ya sus artık sus"
"Susmam banane öldürseler o merkeze yeniden gitmem hatta öldür ya sen beni direkt öldür" Aniden durduğunda yüzüm sırtına çarptır.
"Öküz manyak herif kafamı kırmaya mı çalışıyosun öyle mi öldürüceksin beni" Arabanın önüne geldiğimizde önce beni arka koltuğa oturttu sonra kendisi de yanıma oturdu.
"Erdem heranın evine gidelim"
"Gidelim derken. Erdem sende çok sağol ne güzel tek telefonumla yanımdaymışsın. Sen gelme git evine ben Erdemle giderim. Hem seni çağıran oldu mu " Erdem ön koltuktan bir poşet aburcuru kucağıma koyduğunda konuşmaya başladı.
"Hera allah aşkına sus sonra Koralla tek kaldığınızda konuş başım ağrıdı" Poşeti açıp içine gözattığımda kafamı cama yasladım.
"İyi tamam"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeis
General FictionUmut en karanlık tohumumuzdur. Son umudumuzu tüketen insanların aldığı nefes boğazını yaktığında anlayacaklar. Tohumumuz ise en büyük düşmanımızdır. Her hafta cumartesi ya da pazar yeni bölüm 💞 BU KURGUDA GEÇEN KİŞİ , KURUM VE OLAYLAR HAYAL ÜRÜNÜDÜ...
