0.2

78 3 11
                                    

Mekanın sesi giriş kapısından bile yankılanıyordu. Sadece kapıda duruyordum. Barış ise anahtarları güvenliğe veriyor olmalıydı.

"Asya, niye girmiyorsun?" Başımı Barış'a çevirip kısa süre sonra tekrardan mekanın kapısına çevirdim. Gerçekten neden girmiyorum? Korkuyor muyum?

Barış'ın elini elimde hissettim anlık bakışlarım ellerimize dönse bile Barış'ın yüzüne çevirdim tekrar.

"Kafaya taktığın şeyin farkındayım. Merak etme karşılaşsan bile yanına yaklaşamayacak ben yanındayım, Kerem, Berkan ve tüm takım. Gerçekten bir şey olmayacak Asya. Hadi gel bekletmeyelim."

Barış yürümeye başlayınca kafamı salladım ve derin nefes alıp bende yürümeye başladım. Ailem yanımdaydı benim neden bu kadar korkuyorsam..

Bizimkilerin yanına gelmiştik. Masada ilk beni farkeden her zamanki gibi Kerem olmuştu. Kerem'in yeri bende biraz ayrıydı abim gibiydi her konuda arkamdaydı her zaman destek çıktı her şeyime yardım etmeye çalıştı gerçekten çok seviyordum.

"Gelmiş benim en sevdiğim." Gülerek Kerem'e sarıldım o da abi edasıyla sarmıştı beni.

"Ayıp oluyor Asya kuş." Keremden ayrıldıktan sonra tebessümle dudağını bükmüş bana bakan Berkan'a döndüm. Şımarıktı ya bu.

"Gel buraya Türkiye'nin en iyi orta sahası." Azıcık götünü kaldırmaktan zarar gelmezdi.

Yan tarafımda duran Barış'ın ufak gülüşünü duydum. "Baya iyi orta saha canım Lucas yanında çöp falan tabi."

Berkan atıldı söze "Yani tabii Lucas'ta iyi ama ben varken.." hepimiz gülmüştük Berkan'a.

Masadaki Kaan abi, Aylin abla ve Kazımcan'a da selam verip Barışla Kerem'in arasına kuruldum.

"Diğerleri nerde?" Kerem'e sorduğum soruyla bana döndü hafif. "Biraz erken gelmişiz biz herkes yavaştan gelir." Anladım dercesine salladım başımı.

1-2 saat geçmişti takım kadrosu eksiklere rağmen neredeyse tamamlanmıştı ve muhabbet ediyorlardı bende arada katılıyordum. Genelde şampiyonluktu konuları. Geçen seneki gibi Fenerbahçe ile yarış halindeydik 2 takım olmasına rağmen yarış keyifli geçiyordu.

"Asya iyi misin?" Yanımdaki Barış'ın sorusuyla başımı salladım ağır ağır "İyiyim ama ben bi lavaboya gitsem iyi olur." Masadan ayaklanıp yerini bildiğim lavaboya gittim. Büyük maçlardan sonda kutlamayı hep bu mekanda yapardık o yüzden ezberlemiştim artık.

İçeriye girip boynuma su değdirdim. Stres içindeydim korkuyordum çünkü Ferdi'nin burada olduğun biliyordum onların takımdan bi kaç kişi ile gelmişlerdi hatta İsmail bizim masaya bile uğramıştı. Selam vermek için.

Aynadan kendime son kez bakıp lavabodan çıktım.

"Asya!"

Hayır ya hayır olmasın böyle bişey. Oturup ağlasam nolur? Kaçsam mı? Tokat mı yapıştırsam? İçim rahatlar en azından.

Mallaşma Asya sakince dön ve derdini sor.

Tamam!

Yavaşça arkamı döndüm. "Ne var?" Ferdi yavaş yavaş yaklaştı yanıma doğru.

"Konuşmamız gerekmiyor mu sence?"

"Ne konuşucağız? Nasıl aldattığını falan mı? Yürümeye başladım ama o kolumu tutmuştu. Sertçe döndüm. "Bana bak Ferdi bana temas etmeyi bırak s*çarım çarkına!" Gayet sakin bi cümleydi bence.

"Asya aldattım ama gerçekten seviyorum seni yapma ne güzel ilişkimiz vardı çok güzeldik ben gerçekten pişmanım, lütfen." İfadesizce baktım yüzüne. Ne diyordu bu mal pişman olmuşmuş(!)

"Güzel ilişkimizi mahvettin sen! Senin adın artık benim adımın yanında geçemez anladın mı? Pislik herif!"

"Sende beni sevi-"

"Asya!"

Geldi kurtarıcı meleğim...

"Ne yapıyorsun sen Asya'nın yanında Ferdi? Seni gayet güzel şekilde uyarmadık mı biz? Ben sana ne dedim bu kızın çevresinde seni gördüğüm anda bitersin demedim mi?"

"Barış git işine kardeşim hadi bizim konumuz karışıp durmayın siz kimsiniz?"

Barış sinirli bi nefes verip anlını kaşıdı. "Sokturma kardeşine! Kardeş falan değilsin sen pislik herif."

Ferdi bana dönüp "Hep bunlar karıştırıyor aklını sevgilim-"

Cümlesini bitirmeden sert bi tokatı indirdim suratına. "Ne bana ne çevremdeki birine ne de senden daha çok sevdiğim Barış'a laf söyleyemezsin anladın mı? İğrenç ağızından ne benim ne dostlarımın adı çıkmıcak Ferdi. Duydun mu?"

Eli yanağındayken konuştu Ferdi. "Benim adım Ferdi Kadıoğlu'ysa peşini bırakmam Asya Aksel!" Yürümeye başlayıp gitti.

"Senden daha çok sevdiğim Barış he? Vay be!" Barış'ın cümlesiyle sinirli bi nefes aldım.

"Gerginim Barış git işine ya!" Elini omzuma attı ve yürümeye başladık.

"Ne güzel yapıştırdın be Asya helal olsun."

Gülümsedim Barış'a. Gelmiştik masaya.

"Nerede kaldınız?" Berkan' ın sorusunu Barış cevapladı.

"Hava aldık Asya ile." Anladım diyerek önüne dönmüştü Berkan.

Güzel oldu mu bölüm emin değilim ama uzun süre sonra atmak istedimm

Nasılsınız bu aradaaa😍😍😍

Bu kitapta Barış sizi hem sinir edicek hem Barış'a aşık olacaksınız beklemede kalıııınn

İyi okumalar seviliyorsunuz❤️❤️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 24 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

My Love / Barış Alper Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin