Gözlerimi açtığımda yine aynı odadaydım yatağımın karşısındaki duvarı seyrettim bir süre . Son zamanlarda sıklıkla yaptığım tek şeydir hic bisi vaadetmiyo senden bişi eksiltmiyodu
başımı sağa çevirip baş ucumda duran paketten bi sigara çıkarıp bitmeye yüz tutmus çakmağımla zor bela sigrami yakıp banyoya ilerledim
musluğu açtığımda uzun bir süre suya temas etmeden sadece akıp gitmesini izledim avucuma suyu doldurup yüzüme degidiricek gücü bulamadım kendimde
yorgundum tek bildiğim şey buydu. Feci yorgundum musluğu kapatıp kafamı aynaya doğru kaldırdım
Aynada gördüğüm yansımamla bunun ne kadar yanlış bir hareket olduğunu farkına varmam çok geç olmadiözenle baktığım sarı saçlarım birbirine girmiş, gözlerimin altı morarmış, yüzüm şişmiş dudaklarım çatlamıştı aynadaki görüntüme yüzümü ekşitip sigaramı söndürerek az önce güç bela kalktığım yatağa geri bıraktım kendimi
rahat hissettiğim tek yerdi bu iki haftadır üstü örtülmeyen yatak yatmaktan kafamın biçimine adapte olmus yastığıma yeniden koydum başımı ve temel ihtiyaçlarımi birkez daha erteledim
kimine göre depresyonda bu kimine göre bunalım kimine göre mental yorgunluk herkesin bi teşhisi vardı üzerimde oysa benim tek hissettigim sey koca bi boşluktan ibaretti
yorgundum ve yorgunluğum kemiklerime kadar işlemişti duşa giremiyecek yemek yiyemiyecek telefona bakamıycak bazen yüzümü bile yakayamayacak Kadar yorgundum
ne istediğim ne yapmam gerektiğim konusunda bile bi fikrim yoktu "güçlü kalmalısın Aleyna, kendine gelmelisin Aleyna, ayağa kalk Aleyna, silkelen Aleyna.." tavsiyelerin ardı arkası kesilmiyodu
peki kimse neden böyle olduğumla ilgileniyor muydu? kimse neden duş alamadığımı neden haftalardır ölmeyecek kadar yemek ve sigaradan baska bisi tüketmedigimi neden tuvalet dışında yataktan bile kalkmadigimi soruyor muydu?
herkesin kafasında tasarladığı bi aşk vardı huzur veren mutluluk veren güvende hissettiren güç verirdi aşk onlara göre
peki ben neden böyleydim benim hissettiklerim neden böyle değildi neden ben en son mutlu olduğum anı bile hatırlamıyordum neden huzura dair hiçbir sey hissetmeyip gün geçtikçe kendime yabancılaşıyordum
Aslında herkes biliyodu cevabını belki kimsenin dili varmiyodu söylemeye . Belki cesaret edemiyolardi benim gibi
hayatıma binbir tavizle aldığım onu severken kendimi unuttuğum bir adamın canımı bu denli yakmasını kimse yeniden hatırlatmak bile istemiyordu
oysaki ben de unutmamıştım. ona bağımlıydım onun zihnimi uyuşturmasına izin veriyodum sanki bedenim onunla buluştuğunda ayaklarım yerden kesiliyor tekrar yükseliyodum neresi olduğunu bilmediğim yere
bulutların çok üstündeydi orası gerçek olamayacak kadar güzeldi o. asla tek bir dozla yetindirmezdi. Her seferinde daha fazlası için yalvartırdı kendine
simdi ise onsuzluk bi yoksunluk krizinden farksız benim için bedenim ona değmeden bitkin sanki. Saçlarım o okşamadığında daha sönük, dudaklarım onun için ıslanmadıkca hep kuruydu. Ruhum ise bu açlıkla başa çıkmaya çalışıyordu
Bu bağımlılık gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal almaya başlamıştı
üzerimdeki yorgana daha da sıkı sarılıp yatağıma iyice gömüldüm fiziksel ve ruhsal açlığımı düşünmeyi bırakıp yastığın öteki yüzünü çevirdim.mutlu değildim
olmak zorunda da değildimbuna ben izin vermiştim beni ele geçirmesine beni üzmesine beni kendine aşık etmesine ben müsade etmiştim şimdi bununla yüzleşecektim acı denen sey her neyse sonuna kadar çekmeliydim belki de
kimseye verilmiş bir güç sözüm yoktubaş ucumdaki son iki dal sigaradan birini daha feda ettim çakmak son demlerini oynuyodu
sigarayı dudaklarımla buluşturduğumda içime çektiğim sey sanki duman değil de sigaranın ateşiydi
bi duman daha çekip durup düşündüm belkide asıl güç, güçlü olmak değil güçsüzlüğünü gizlemekti