1

635 14 2
                                    

Gözlerimi açtığımda yine aynı odadaydım yatağımın karşısındaki duvarı seyrettim bir süre . Son zamanlarda sıklıkla yaptığım tek şeydir hic bisi vaadetmiyo senden bişi eksiltmiyodu

başımı sağa çevirip baş ucumda duran paketten bi sigara çıkarıp bitmeye yüz tutmus çakmağımla zor bela sigrami yakıp banyoya ilerledim

musluğu açtığımda uzun bir süre suya temas etmeden sadece akıp gitmesini izledim avucuma suyu doldurup yüzüme degidiricek gücü bulamadım kendimde

yorgundum tek bildiğim şey buydu. Feci yorgundum musluğu kapatıp kafamı aynaya doğru kaldırdım
Aynada gördüğüm yansımamla bunun ne kadar yanlış bir hareket olduğunu farkına varmam çok geç olmadi

özenle baktığım sarı saçlarım birbirine girmiş, gözlerimin altı morarmış, yüzüm şişmiş dudaklarım çatlamıştı aynadaki görüntüme yüzümü ekşitip sigaramı söndürerek az önce güç bela kalktığım yatağa geri bıraktım kendimi

rahat hissettiğim tek yerdi bu iki haftadır üstü örtülmeyen yatak yatmaktan kafamın biçimine adapte olmus yastığıma yeniden koydum başımı ve temel ihtiyaçlarımi birkez daha erteledim

kimine göre depresyonda bu kimine göre bunalım kimine göre mental yorgunluk herkesin bi teşhisi vardı üzerimde oysa benim tek hissettigim sey koca bi boşluktan ibaretti

yorgundum ve yorgunluğum kemiklerime kadar işlemişti duşa giremiyecek yemek yiyemiyecek telefona bakamıycak bazen yüzümü bile yakayamayacak Kadar yorgundum

ne istediğim ne yapmam gerektiğim konusunda bile bi fikrim yoktu "güçlü kalmalısın Aleyna, kendine gelmelisin Aleyna, ayağa kalk Aleyna, silkelen Aleyna.." tavsiyelerin ardı arkası kesilmiyodu

peki kimse neden böyle olduğumla ilgileniyor muydu? kimse neden duş alamadığımı neden haftalardır ölmeyecek kadar yemek ve sigaradan baska bisi tüketmedigimi neden tuvalet dışında yataktan bile kalkmadigimi soruyor muydu?

herkesin kafasında tasarladığı bi aşk vardı huzur veren mutluluk veren güvende hissettiren güç verirdi aşk onlara göre

peki ben neden böyleydim benim hissettiklerim neden böyle değildi neden ben en son mutlu olduğum anı bile hatırlamıyordum neden huzura dair hiçbir sey hissetmeyip gün geçtikçe kendime yabancılaşıyordum

Aslında herkes biliyodu cevabını belki kimsenin dili varmiyodu söylemeye . Belki cesaret edemiyolardi benim gibi

hayatıma binbir tavizle aldığım onu severken kendimi unuttuğum bir adamın canımı bu denli yakmasını kimse yeniden hatırlatmak bile istemiyordu

oysaki ben de unutmamıştım. ona bağımlıydım onun zihnimi uyuşturmasına izin veriyodum sanki bedenim onunla buluştuğunda ayaklarım yerden kesiliyor tekrar yükseliyodum neresi olduğunu bilmediğim yere

bulutların çok üstündeydi orası gerçek olamayacak kadar güzeldi o. asla tek bir dozla yetindirmezdi. Her seferinde daha fazlası için yalvartırdı kendine

simdi ise onsuzluk bi yoksunluk krizinden farksız benim için bedenim ona değmeden bitkin sanki. Saçlarım o okşamadığında daha sönük, dudaklarım onun için ıslanmadıkca hep kuruydu. Ruhum ise bu açlıkla başa çıkmaya çalışıyordu

Bu bağımlılık gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal almaya başlamıştı
üzerimdeki yorgana daha da sıkı sarılıp yatağıma iyice gömüldüm fiziksel ve ruhsal açlığımı düşünmeyi bırakıp yastığın öteki yüzünü çevirdim.

mutlu değildim
olmak zorunda da değildim

buna ben izin vermiştim beni ele geçirmesine beni üzmesine beni kendine aşık etmesine ben müsade etmiştim şimdi bununla yüzleşecektim acı denen sey her neyse sonuna kadar çekmeliydim belki de
kimseye verilmiş bir güç sözüm yoktu

baş ucumdaki son iki dal sigaradan birini daha feda ettim çakmak son demlerini oynuyodu

sigarayı dudaklarımla buluşturduğumda içime çektiğim sey sanki duman değil de sigaranın ateşiydi

bi duman daha çekip durup düşündüm belkide asıl güç, güçlü olmak değil güçsüzlüğünü gizlemekti

sızı /Alpoy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin