Elis brouwer
Maçı Max kazanmıştı, hamilton ise 2 saniye ile, 2. Olmuştu ve en son reklam panolarını tekmeleyerek gidiyordu... Maç öncesinde, buluşma sözü gibi bir şey geçmişti aramızda ama bu haldeyken çok görüşmek isteyeceğini sanmıyorum.
e.brouwer; Lewis biraz zamansız bir mesaj oldu ama buluşma sözün hâlâ geçerli mi?
Mesajı attıktan sonra sahaya inmiştim, Red-bul ekibini görür görmez onların yanına gittim ve Max kollarını açmış beni bekliyordu, hemen sarıldım.. Max benim için abi, kardeş, arkadaş ve bazen babaydı.
Max: Sana kazanacağım dedim.. Artık Hamilton'un hükümdarlığı bitti, Vertsappen'in hükümdarlığı başladı..
Belki Lewis'i görürüm diye gözlerimle etrafı aradım ve en sonunda koridorun sonunda dizlerini kendine çekmiş otururken gördüm.
Elis: Abiciğim, efsane şampiyonum, ben bir Lewis'in yanına gidiyorum ama hemen geleceğim.
Max'in konuşmasına fırsat vermeden arkamı dönüp hızla uzaklaştım, eve gittiğim zaman okkalı bir tartışma beni bekliyordu.
İlahi bakış açısı..
Elis, heyecanla Lewis'in yanına giderken
Lewis şu an, yarışı bırakma kararı almıştı,
kesinlikle, prime dönemi bitmişti ve gün geçtikte daha kötü bir yarışma çıkarıyordu.Elis: Hey, iyi misin?
Lewis kafasını hafif kaldırıp, sese baktı.
Elisti.. yakından çok daha güzeldi, yavaş yavaş Elis'i süzdü.. Boynundaki Max atkısında gözü takıldı "ŞAMPİYON MAX VERTSAPPEN" yazısını okudu.Lewis: Mendil vermeye mi geldin?
Elis: Hayır hayır, ben mesaj için gelmiştim.. sonuçta bu bir yarış, bir gün sen kazanırsın diğer gün Max.. Başka bir gün, başka bir Yarışçı.
Lewis, Elis'in dediklerine hafiften tebessüm etti, galiba ona moral vermeye çalışıyordu.
Lewis: Daha fazla yarış konuşmak istemiyorum, ben üstümü değiştireyim sen de beni otoparkta bekler misin? Yemek yeriz veya istedigin bir şey varsa onu yaparız.
Elis tebessüm edip, yazdığı mesajı onu hatırlattı.
Elis: Unutma 1 saatin var.
Lewis: Vertsappen, öyle 1 saat geçireceksin ki.. yeniden, isteyeceksin.
Elis: Çok iddialısın, hamilton.
Bir süre sonra Lewis üstünden yarış kıyafetlerini çıkarıp gelmişti, Elis ise Max'a kısa ama açıklayıcı bir mesaj göndermişti.
Lewis: Arabam otoparkta, beni takip et.
Vertsappen, arabamı kullanmaya ne dersin, tabii kullanmayı biliyorsan?Elis gelen teklif karşısında şaşırmıştı..
Ve başta yanlış duyduğunu ama sonra Lewis'in soruyu tekrarlaması ile doğru duyduğunu anlamıştı..Elis: Lewis, ben Vertsappen'in kızıyım ve damarlarımda Kumpen kanı akıyorken, araba kullanmak benim için su içmek gibi.
Lewis, Elis'e bakarken anlamıştı. Bugün bir kez daha bir Vertsappen'e yenilmişti. 1.'si Sahada,
2.'si...____________________________________
Ayyy çok iyi olduuu...
Uzun zamandaan beridir yazmak aklımdaydı ve sonunda yazdım.
Oy, yorumlarınızı bekliyorum asklarimm❤️İlerleyen bölümler nasıl olsun?
Böyle iyi mi?
Şimdiden hayırlı ramazanlar