3. Kişi bakış açısı..
Max; Elis.. NASIL BÖYLE BİR ŞEY!
Max, çıkan haberi sesli sesli okuyor ve her okuyuşunda da, ayrı sinirleniyordu.
Max; Haberi bir kez daha okumamı ister misin?!
Max Vertsappen kardeşi Elis Brouwer, Vertsappen'in en azılı rakibi Lewis Hamilton ile öpüşürken kameralarımıza yakalandı.Elis; Ya sence suç benim mi, biz oradayken bizi çekenleri asıl dava etmen gerek ama sen burada bağırıyorsun! Max, kafanı toparlayana kadar ben gidiyorum.
Max belki de, hayatı boyunca pişmanlık duyacağı anları yaşıyordu.
Max; Sen zaten bir hataydın.. Annem'in tek gecelik bir hatası. Şimdi sende o hatayı tekrar edip, o p**'in altına girmeye gidiyorsu--
Max'ın kalp kıran cümlesini bölen; Elis'in ağlayarak, Max'a tokat atmasıydı.
Her şey o kadar ani gelişmişti ki.. Elis, attigi tokattan sonra çantasını, kimliğini, pasaportunu alıo hemen evden hemen çıkmış ve arabaya binmişti.. Kelimeler kafasında yankılanıyordu. Max, yılların kinini akıtmıştı.
Max ise yediği tokattan sonra kendisine gelememiş ve Elis daha kapıdan çıkmadan dediği her şeye pişman olmuştu..
Max anlık sinirle demişti, yoksa o kardeşini seviyordu. Bu zamana kadar yaptığı, kazandığı bütün her şeyi kardeşi için yapmaya çalışmıştı.
• • • •
Elis arabayı hiç bilmediği yere sürüyordu, şu an Hollanda'nın neresindeydi o bile bilmiyordu..
Artık, gözleri kapanacak gibiydi, telefonu saatlerdir çalışıyordu ve en sonunda telefonunu kapatarak çözümü bulmuştu.Saatlerdir araba kullanıyordu ve onu durduran şey Hoek tabelasıydı.
Hoek ile Groningen arasında 360KM vardı ve Elis 360 KM yol yapıp, hiç bilmediği Hoek'e gelmişti.. Arabayı kenara çekip, telefonunu açtı. Sayısız arama ve mesaj vardı ve aramaların çoğunluğu Max'dan gelmişti ve aralıklarla Lewis'de aramıştı en son mesaj ise Lewis'den gelmişti.
Lewis; Elis, daha demin Max ile konuştum sana ne dedi bilmiyorum, nasıl seni bu kadar sinirlendirdi onu da bilmiyorum ama aramalarıma cevap ver, seni merak ediyorum.
Elis mesajı okuduktan sonra Haritalara girip en yakın otele bakmişti.
Hotel de Miliano otelinin konumu ayarlamıştı.
27KM vardı.. Elis, yaklaşık 4,5 saatten beri araba kullanıyordu ve artık otele varmıştı, hemen bir tane odayı rezerve ettirmişti.Odaya çıktıktan sonra, Hollanda'nın sınırında olduğunun daha iyi farkına vardı. Olduğu yerden Belçika, Brüksel 107KM'idi.
Vertsappen'in ona sağladığı kredi kartlarını çantasından çıkarıp teker teker parçaladı ve ardından telefonunun çalmasıyla telefonununu eline aldı
LEWİS ARIYOR
Hiç düşünmeden telefonu açtı.
Lewis; Elis.. Korkudan, meraktan öldüm. Neredesin? 4 saatten beri sana ulaşmaya çalışıyorum.
Elis; Hotel de Miliano'dayım.
Lewis; Orası neresi, neredesin? Konum at.
Elis; Gelmene gerek yok, Hollanda'nın Hoek diye bir yerindeyim. Hollanda'nın güneyinde.
Lewis; Hoek ile senin evinin arasında ne kadar yol var biliyor musun? Nasıl gittin oraya?
Elis; Arabayı kullanmaya başladım, kendime geldiğim zaman Hoek'deydim. Yaklaşık 387KM yol yaptım.
Lewis; Tamam, şöyle yapalım.. Sen Max'a haber ver. Ben de, bizim için Belçikaya uçak bileti bakayım.
Elis; Lewis sakin.. benden bunu isteme. Ne yaşadığımızı bilmiyorsun, uçak bileti de istemiyorum kafamı dinlemek istiyorum.
____________________________
Yıl olmuş 2024 ama biz hâlâ vpn ile uğraşıyoruz, vpn ile ilk bölümüm..
Insallah moralinizi düzeltir.