Elis brouwer
Lewis'in arabanın anahtarını bana vermesiyle başlayan buluşmamız son gaz devam ediyordu..
Lewis'in tarifleriyle ıssız ama bir o kadar doğa'yla iç içe olan bir yere gelmiştik.Lewis; Elis, burası benim sırlı yerim.. Babam, annem ve ben küçükken hep buraya gelirdik.
Elis; Çok güzel bir yer ama değişik bir alverdisi var, ben çok beğendim burayı.
Lewis; Vertsappen, sen bana ilk mesaj attığında sadece aklımda olan şey seni hezimete uğratmaktı ama sen, beni öyle bir hezimete uğrattın ki, ben sana yenildim Vertsappen.
Elis; İlanı aşk mı yapıyorsun?
Elis bakışlarını gökyüzünden çekip, Lewis'e yöneltti ve filmlerin, kitapların klişe sahnesini tam olarak şu an yaşıyordu.
Lewis'ls göz göze gelmiş ardından Lewis'in gözleri, Elis'in dudaklarına inmişti ve gelişi güzel gelişen olayla; Lewis elleriyle, Elis'i daha çok kendine yaklaştırmıştı ve aralarında ki mesafe artık yok olmuştu.
Lewis; Elis, üzerimdeki etkini bir bilebilsen..
İki aşık çift.. Her ne kadar, daha fark edemeselerde birbirine kördüğüm gibi aşık olan çiftin dudakları birleşmişti.
Elis, heyecandan elini nereye koyacağını bilmiyordu ve bu öpüşme ona yıllar gibi gelse de, aslında sadece 3 veya 4 saniye sürmüştü. Lewis, kendisini çekmişti daha fazla ileriye gitmek için daha çok erkendi.. hatta, bu bile şu an fazlaydı.
Lewis, derin derin nefesler alırken bir andan Elis'e bakıyordu, pişman mı olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Elis ise bakışlarını gökyüzünden çekip, kafasını Lewis'ın göğsüne yaslamıştı ve artık daha rahat bir şekilde manzarayı izliyordu..
________________________________
İnsallah beğenmişsinizdir.
Oy ve yorum yapmayı unutmayın, düşünceleriniz benim için çok önemli.
Sizi çok seviyorum<333