bölüm üç: öfke

2.3K 277 585
                                    

   selamm, bir tık daha uzun bir bölümle geldiiim.
    oy verip yorum yapmayı unutmayalım lütfen.
             keyifli okumalar diliyorum<3 ♥︎

                                      ♪
                           Ari Abdul, Taste
(şarkıyı açıp okumanızı tavsiye ediyor.)

                                  ★★★

Ter içinde uyanmama sebep olan ve aylardır bilinç altımda yatan rüyanın etkisiyle yüzümü yıkamış ve zar zor kendime gelebilmiştim.

Lise son sınıftan öncesi hayatımda yoktu, silinmişti. Bunu bana zorunlu kılan kişiler ise ailemden başkası değildi. Neden ve nasıl olduğunu dahi anlamadan, kafam bir kazandan farksızken büyük bir baskı ile yurtdışına yollanmış, bir süre orada okutulmuştum ve orada yapamadığımın farkına ise ilk andan beri varmıştım. Bu durumu her ne kadar kabul etmeseler de, bir şekilde tamam demişler ve kendimi ait hissettiğim yere dönmemi sağlamışlardı.

Zor bir süreçti. Oldukça monoton geçen -en azından bana anlatılan buydu- hayatıma bir anda ateş gibi düşen bu karmaşa beni öylesine yormuştu ki, kendimi bir anda başka birisi gibi hissetmeme sebep olmuş, dahası eski enerjimi hissetmeyerek sessizleşmemi sağlamıştı.

İçimden gelmiyordu işte. Kendi bedenimin içindeki ruh sanki iki kişiydi ve ben asıl ruhu kaybetmiştim. Kendi içimde verdiğim savaşı anlatmam gerekseydi eğer, tam olarak bunları söylerdim.

Bu saçma savaş ise bir yerde tüm zihnimi ele geçirmiş, rüyalarıma kadar kabus getirmişti. Derin nefesler alarak kendime geldiğimde çoktan lavabodan çıkmış, mutfağa ilerliyordum. Su içsem iyi olacaktı.

Elimdeki telefonla birlikte mutfağa girdiğimde saatin kaç olduğuna bakmak için ekranı açtım ve birkaç bildirimle karşılaştım. Hepsi instagram üzerindendi fakat içlerinden birisi alışılmış olmadığı için fazlasıyla sırıtıyordu.

teomantanyeli size bir mesaj isteği gönderdi.

teomantanyeli: bugün dersin kaçta?

lizgeay: sana ne?

Benim ona yaklaşık bir saat sonra dönüş yapmama rağmen mesajım anında görüldü olmuştu.

teomantanyeli: bu bir cevap değil.

lizgeay: laftan anlayan bir insan için gayet yerinde bir cevap.

teomantanyeli: laf sokman bittiyse şu ders saatini söyler misin?

lizgeay: bu cevabımdan sonra aynı soruyu sormak da,

teomantanyeli: aynen lizge, yüzsüzüm.

teomantanyeli: şimdi şu saati söyler misin?

lizgeay: sinir bozucu bir inat.

teomantanyeli: bunu sen mi söylüyorsun?

teomantanyeli: bu kadar inatlaşmak yerine cevap verseydin bu şekilde olmayacaktı zaten.

lizgeay: ne için sorduğunu söylersen, ben de söylerim.

teomantanyeli: seni evinden alıp okula bırakacağım.

lizgeay: bunu senden isteyen mi oldu?

lizgeay: işine bak tanyeli.

teomantanyeli: bakıyorum zaten.

lizgeay: canımı sıkıyorsun.

İKİNCİ TESADÜFWhere stories live. Discover now