Killer Wanted/Minsung

17

Hiç dost kazığı yediniz mi?

Saçma soruydu, elbet yemişsinizdir. Benim liseden beri yanımda olan dostlarım bugün Yang Jeongin'den emir alıyorlardı ve bana karşı duruyorlardı. Acıyordu, canım çok acıyordu. Bu yüzden annemize bile güvenmemeliyiz işte. Annelerimiz iyiliğimiz adı altında çok şey yaparlar ya, onun güveni gibi. Her şeyimi rahatça paylaştığım Chan, deli gibi çalışıp notlarımı yükseltmeme yardımcı olan Seungmin, Deli hareketleri ile beni mutsuzken güldüren Hyunjin, ve desteğini asla eksik etmediğim ve yanında ağladığım Felix... Şu an hiçbiri bana güvenmiyordu. Jeongin'den nefret ediyorum, dostlarımı bana karşı kullanan Jeongin'den nefret ediyorum.

Uyandığımda ilk ve tek gördüğüm şey bendim. Aynalarla kaplı bir odadaydım. Nereye bakarsam yansımamdan yüzlerce görüyordum. Öyle saçma durumdaydım ki, ışık kaynağının yerini bile göremiyordum. Yere bakınca tavandan kendimi görüyordum.

"Sikeyim neler oluyor"

"Uykucumuz da uyandı!"

Bu ses onun sesiydi. Yang Jeongin.

"Senin benimle derdin ne? Neden hayatımıza burnunu sokuyorsun? Ne haddine senin?"

"Bulunduğun konuma göre ses tonunu kısık tut elimden kaza çıkmasın bu bir, ikincisi de derdim seninle değil sevgilinle. Sevgilin sana anlatmadı mı beni yoksa? Ben kendimi anlatmakla uğraşmayacağım çünkü."

Bana sadece ailesinin ona Minho dediğini ve bunu sadece Jeongin'in bildiğini söylemişti. Bunlar geçmişte bir bok yemiş belli. Minho'nun katil olduğunu unutmayalım şimdi. Ama nolursa olsun, o benim her şeyim. Ona yapılan bana yapılmıştır. Onun geçmişini sarmak istiyorum. Dünyaya karşı ikimiz olalım dünyaya hükmedelim istiyordum. Nasıl oldu bilmiyorum ama beni kendine deli bağladı. O zaman bu sürecin tadını çıkarmak istiyorum.

"Tek bildiğim şey senin adi bir insan olduğun ve arkadaşlarımı kukla niyetine kullanacak kadar karaktersiz olduğun!"

"Arkadaşların bilmesi gerekenleri öğrendi o kadar."

Flashback

~Felix'in anlatımıyla~

Çok yoğun bir gündü. Üniversite okumak lise okumaktan daha zor. Ama hiçbir şey Jisung'un aklını okumaktan zor olmaz. Ailesinin ölümü onu yıpratmıştı. Biz ona elimizden geldiğimce destek olsak da onun içini asla net okuyamazdık ki. Yine de son zamanlarda garip davranıyordu. Sanki üniversiteyi boşlamış havası vardı. Bizi de epey boşluyordu. Chan ve Seungmin sevgili olduktan sonra başımıza biter sanıyordum ama o ortadan kaybolmayı tercih ediyordu. Ama o Han Jisung, ne yaptığını ve yapacağını tahmin edemezsin.

"Hey ChanMin'im!"

Onlara bu şekilde sesleniyordum çünkü artık sevgililerdi neden ikisinin de adını söyleyip zorlanayım ki?

"Selam Lix. Çok yorgunum ya kahve molası iyi gelecek!"

"Seungmo'm haklı. Hyunjin nerede?"

"Eşyalarını topluyordu birazdan gelir. Jisung?"

"Arıyorum ama açmıyor telefonu şerefsiz. İki gündür yurda da gelmiyor ne yapacağımı şaşırdım."

"Chan sakın intihar etmiş olmasın!"

"Felix onu biraz tanıyorsam boğazına bıçak dayansa ölmemek için direnir asla kabullenmez. Başkası olsa bilmem"

"Katilin sesi soluğu da çıkmıyor ha, korktu mu dersiniz?"

Seungmin'in dediğine kıkırdarken dışarıda kırmızı bir balon gördüm. Üstünde şu yazıyordu

"Seni seviyorum Felix!"

Gözlerim doğru görüyordur umarım. Hyunjin ona olan hislerimi anlamayacak kadar kör hayatta o yapmaz bunu. O zaman kimin balonu bu?

"Balonu sizde görüyor musunuz?"

"Tamam tek şizofren ben değilmişim."

"Şu sapığı bulalım da dersini verelim ha?"

"Ya Hyunjinse Chan Hyung?"

"Bize mutlaka kaçak planını anlatırdı."

Üçlü kafetaryadan çıktık. Balon uçuyordu. Biz peşinden gidiyorduk. Balon bir ağaca takılıp patladığında aşağısında Hyunjin'i ve Benden 2-3 yaş büyük biri duruyordu. Bir dakika Hyunjin neden bembeyaz kesilmişti VE GÖZLERİ KAN ÇANAĞIYDI?

"Lee Felix, Bang Chan, Kim Seungmin..."

"Adımızı nereden biliyorsun ve sen kimsin?"

"Korkmayın, konuşacağız sadece. Tabi zor kullandırtmazsanız. Bakın arkadaşınız ne hâle gelmiş?"

Hyunjin'niem.. ölmüştü de cesedi arkadan tutuluyor gibiydi- LAN

"Korkmayın o hayatta. Sizinle konuşacağım konu Han Jisung."

"Ona da mı aynısını yaptın piç kurusu!"

"Yazık, Jisung sırtınızdan bıçakladı sizi. O aranan katilin sevgilisi. Onu yakalatmamak için çok uğraştı. Şuan beraber Moskova'dalar. Jisung ailesinin ölümünü başkalarının altında unutuyor. Siz sadece araçsınız."

Duyduklarımı sindirememiştim. Bu siktiğimin herifi be saçmalıyordu?

"Kanıtın var mı da emin konuşuyorsun-?"

"Ben Yang Jeongin. Ve evet. Arabada seviştikleri, cinayet işlediği ve karakola götürülürken kadın görevliyi tekmeleyip kaçtığı fotoğraflar ve videolar var. Buyrun, istediğiniz kadar bakabilirsiniz."

Fotoğraflar ve sesler gayet açıktı. Jisung arkamızdan kuyu kazıyormuş ama neden?

"Bu yaşadıklarıma inanamıyorum!"

Chan öfkeyle yandaki ağaca tekme savurdu. Yang Jeongin'in suratında görünmez bir sırıtış belirdi.

"Peki Hyunjin?"

"O bana direkt saldırılta bulundu. Pek hoş karşılaşmamıştık da. Bende ona sakinleştirici vurdum yan etki yaptı amma da hassasmış."

"Peki sen neden Jisung'un peşindesin Yang?"

"İşim başta onunla değildi. Siz katili bilmiyorsunuz ama merak etmeyin şuan cinayet işleyemez, arkadaşını tatmin etmekle meşguldür. Adı Lee Know. Bu kadarı şuan yeterli ayrıntılar için, benimle misiniz? Arkadaşınızdan intikam istemeyec misiniz?"

Bu dedikleriyle durdum. Yine de o benim arkadaşım ona asla zarar vermek istemem. Hata yapmıştı belli, ama herkes hayatını batıran bir hata muhakkak yapmıştır.

"Sevgilim, Seungmin'niem, ne dersin"

"O bize yalan söylüyorsa biz niye ona saygı duyalım?"

"APTAL BEN SENİN NUMARALARINI YEMEM BEN LEE FELİX'İM ARKADAŞIMDAN ASLA VAZGEÇMEM"

Hâlâ sırıtıyordu.

"İşte aradığım casus profili. Onu da Hyunjin gibi halledin."

Arkadan birkaç adam bana yürüdü. Kaçamadan beni sıkıca tuttular ve enseme iğne olduğunu düşündüğüm şeyi batırdılar. Acı bir çığlık attım. Kalbime yavaş yavaş karanlık geliyordu. Garip hissetmeye başladım. Sanki her şeye yeni uyanmış gibiydim. O an kalbim karanlıklarla büründü. Kolum dahi kımıldayamıyordu ama o an zihnimden tek şey geçiyordu.

Ben fazla merhametle yaklaştım ona, Jisung ahmağın tekiydi. Bende ona bunun bedelini ödetecektim.

•Ulan bebek ekmek dedik canımıza okudun Jeongin🦊  birde IT detayını fark edenler??
•Ben bu kitaba bölüm yazmayı unutuyorum hep ama olsun yazdık işte.
• Büyük yüzleşmeye 82 gün OFFFFFF