Lavobodan doğruca Deniz'in yanına koştum. Aklımda hala binbir soru vardı. Uğur ve ben, nasıl bir bağlantımız vardı? Şu telepati de neyin nesiydi? Tamam, diyelim ki bir birimizi bulduk. Ne yapacağız? O siluet bizden ne istiyor? Bu sefer fikrimde kesindim. Her şeyi ablama söyleyecektim. Denizin yanına vardığımda oturup sınıf arkadaşlarıyla okuldakileri shipliyordu. Ben de onlara katılayım dedim. En azından bir vakitlik bana olanları unuturum diye.
***
Eve geldim, "tık tık" "Kim ooo?" Diye bir ses yükseldi kapının önünden "Benim, İklim" "Aaa, İklim" dedi Bahar kapıyı açarken. "Aaa Bahar" diye cevap verdim. İkimiz de güldük. "Salona geç istersen, annem teyzemlere gitti bugün. Yarın gelecek" söyleyecektim. Şimdi "Abla sana önemli bir şey söylemeliyim " dedim. Bunu şu ana kadar olmadığım kadar ciddi bir ifadeyle söylemiştim. "Sanırım seni ilk kez bu kadar ciddi görüyorum. Söyle bakalım ne söyleyeceksen" dedi alaylı sesiyle. "Abla lütfen bana inan. Bana inanman gerekiyor. Bak gerçekten deli değil-" sözümü yarıda kesti "Tamam hadi ben ciddiyetini anladım. İnanacağım bak söz" Aklımdan, umarım, umarım gerçekten inanırsın, diye geçirdim. "Abla benim bayıldığım gün var ya, o gün garip bir rüya gördüm. Garip bir siluet-" yine sözümü yarıda kesti ve nereden geldiğini bilmediğim bir mutlulukla "Aaaaa sonunda sonunda sonunda sonundaa! Ben tam olmayacağını düşünmüştüm. Gel bi doğum lekene bakayım. Prensle biraz fazla vakit geçirmişsin kızarmış ama neyse merhem süreriz olur biter. Ahh o kadar rahatladım ki bunu ne kadar beklediğimi bilemezsin!!!" WTF?! What the fuck?! Bu da ne demekti şimdi? Ne prensi? Amına koyayım hiçbir şey anlamıyordum. Sadece bir şey söyleyebildim "Ne?" Ablam bana bakarak "Sen haberdar değil misin? Deniz sana hiçbir şey anlatmadı mı?" "Denize söylemedim" Ablam şaşkınlıkla bana bakarak "Ben senin öyle şeyleri hep benden önce Deniz'e anlattığını sanıyordum" "Bu, öyle bir şey mi sence? Hem, bana böyle bir şey olacağını neden anlatmadın?" "Korkarsın diye anlatmadım" kızmıştım. Bana bunu anlatmak zorundaydı. "Şimdi bana, bana neler olduğunu anlatmanı talep ediyorum!" "Şimdii..." "Ne? Ne şimdi?" "Yeni bir şok geçirmeni istemem ama abini ve Deniz'i aramalıyım" yeni bir wtf daha. "Abim?" "Ah, evet. Oo, o ülkenin diğer ucunda yaşıyor" +1 WTF "Sence bunu mu merak ediyorum! Hem, o zaman buraya nasıl gelecek?" "Göreceksin" dedi. Yüzündeki sırıtışa göre beni yeni bir wtf bekliyordu. Kısa bir telefon konuşmasından sonra salonda birden siyah duman çıkmaya başladı ve birkaç saniye sonra da bir adam belirdi.
Uzun boylu, siyah saçlı, keskin yüz hatları olan bu adam... Benim abimdi! Beklemediğim bir anda aniden bana sarıldı. "Ohh, senin kokunu özlemişim Amaris" bedenimi onunkisinden ayırarak "Bi saniye. Benim adım Amaris falan değil, İklim. Hem, seni tanımıyorum bile. B-ben ben hiçbir şey anlamıyorum. Bu kişi kim abla? Ben neyin ortasındayım? Uğurla olan bağlantımız ne?" "Canım" diye başladı söze sakinleştirici ses tonuyla "Bunlar her şekilde yaşanacaktı ve şuan senden beni anlamanı, abini kabul etmeni değil, sadece bir şey istiyorum. O da sakin kalmak. Şimdi Deniz'i de çağıracağım ve-" sonrası sadece bir uğultu gibi gelmişti. Sanırım... Bayılmıştım. Bayılmışken bişey göreyim diyen beynim bana yine garip bir rüya gösterdi. Rüyamda ablam, uğur, Deniz ve ben çimenlerin üstünde yatıp konuşuyorduk.
"Sonunda" dedi Deniz "sonunda sessizlik. Savaş yok, olay yok, sadece sessizlik ve rahatlık var" "Evet, sonunda" diye onayladı onu ablam. Birden "geliyorlar! Geliyorlar!" Diye bir ses geldi. Arkamızı döndüğümüzde abimin koşarak geldiğini gördük. "Geliyorlar, Swithler bize pusu kurmuş. Onlarla baş edemeyiz!" Ablam hemen cebinden bir kutu çıkardı "O zaman 30 günlük diğer evrene gitmek zorundayız, prensesi tehlikeye atamayız!" Sesi ciddi ve kararlıydı. Gözlerini kapattı ve içinden birkaç söz geçirdi. "Prenses, ne yazık ki siz ve prensimiz hatıra kaybı yaşayacaksınız. Buradaki 30 gün gideceğimiz evrende 4 yıl yani 1461 gün demek oluyor. Bizim için çoktan heli-aile kurdum bile" "Ne hafıza kaybı mı?! Peki her şeyi ne zaman hatırlayacağız?" Dedi rüyamdaki ben "Burada 1, orada 48 gün kala prenses. Ama herşeyi hemen hatırlamayabilirsiniz." "Canım kardeşim, bunu senin canın ve halkın için yapıyoruz." Rüyam burada kesildi. Ter içinde uyandım. Uyandığımda yatağımda yatıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmiş kişi /1 aylık ara verilecek/
FantasyBaş kahramanımızın bir gün okula gidince başına çok garip bir olay gelir, ve o bunun hayatına takla attıracağından bihaberdir. Ben, Ayşe. Ve bu yazdığım (yada yazmaya çalıştığım) ilk kitap olacak (inş)