i wanna be your boyfriend, inoaoi ✓

0.1

"Abla!" İnosuke'nin kapıyı kırarcasına içeri dalması ile Ume kendini tutamadan yerinde sıçradı.

"Bu evde kişisel alan denen bir şey var hayvan! Kapıyı çalamayacak kadar milattan öncesinden mi kalmasın?" Ume sinirle bir şeyler saydırırken İnosuke onu umursamadan Ume'nin yatağına kendini attı.

"Sana işim düştü kız kardeş, lazımsın bana." Ume yastığı alarak İnosuke'ye fırlattı. "Bir şeye ihtiyacın varsa düzgün söyle, içeri ayı gibi dalma." Ume biraz yumuşayarak İnosuke'nin yanına oturdu. "Yine kavga mı ettin?" İnosuke başını olumsuz anlamda salladı. "Hayır."

"Babamın herhangi bir eşyasına yanlışlıkla zarar verdin?"

"Hayır, ona bilerek zarar verdim."

"Yine bütün harçlığını bitirdin?"

"Hayır."

"E ne o zaman?!" Ume sınırını aşmıştı. Bu tarz konularda pek de sabırlı biri sayılmazdı.

İnosuke yüzünü kaçırarak cevap verdi. "Bir kız var." İki eli ile yüzünü kapadı. "Eğer ona düzgün bir şekilde açılırsam beni kabul edecekmiş, bende senden yardım alayım dedim."

İnosuke sözünü bitirince bir süre bekledi. Ses gelmeyince ellerini yüzünden çekerek Ume'ye baktı. Ume, şaşkınlıktan ağzı açık bir şekilde duvara bakıyordu.

"Abl-"

"Cidden bir kızdan mı hoşlanıyorsun?! Cidden bir kızdan hoşlanıyorsun! Sen cidde-" İnosuke onu susturmak için yastıkla onu boğmaya çalıştı. "Sussana be annemler duyacak!"

Ume, hareket etmeyi bırakınca başlayınca İnosuke yastığı Ume'nin yüzünden kaldırdı.

Ume sanki hiçbir şey olmamış gibi yatakta doğruldu. "Kim bu kız? Tanıyor muyum? Tam olarak nasıl açıldın?" İnosuke derin bir nefes alarak başladı.

"Seninle aynı sınıfta, Kocho Aoi, şu üst sınıflardaki Kocho Shinobu'nun üvey kardeşi. Ona 'senden hoşlanıyorum' dedim." Ume heyecanla İnosuke'nin devam etmesini bekliyordu. İnosuke devam etmeyince bir anda yüzü düştü.

"Sadece bunları mı söyledin?" İnosuke başını salladı. "Zaten 'senden hoşlanıyorum', 'benimle çıkar mısın?' anlamı taşımıyor mu?"

Ume sinirle elini başına götürdü. "Kızlar nazik erkeklerden hoşlanır, onlara değer veren, nazik, saygılı ve bunlar gibi erkeklerden. Özellikle de o kızı biraz olsun tanıyorsam muhtemelen daha olgun ve saygılı bir erkekten hoşlanacaktır. Sen ona doğru düzgün çıkma teklifi bile etmemişsin!"

İnosuke yatakta kendini bir öteye bir beriye yuvarlamaya başladı. "Ne yapacağım peki ya? Eğer dediğin gibi olsaydı beni direkt reddederdi ancak o bana 'istediğim tarzda çıkma teklifi edersen' dedi. Bu da demek oluyor ki kendimi değiştirmeme gerek yok."

Ume, elini çenesine götürerek düşünmeye başladı. "Haklısın... Acaba pahalı bir marka hediye ile pahalı bir mekânda çıkma teklifi etsen kabul eder mi?"

"Abla kız Kocho İlaç Şirketi'nin sahibinin kızı, böyle bir şeye ihtiyacı var mı sence? Kız zaten zengin." Ume omuz silkti. "Kız zengin olduğu için öyle bir şey istiyor olsa?" İnosuke omuz silkti. "Pek öyle bir şey isteyeceğini düşünmüyorum."

Ume başını salladı. "Aslına bakarsan bu konu hakkında sana benden daha çok yardımcı olabilecek bir arkadaşım var, ismi Koyuki. Yan sınıfımda, bahçecilik kulübünde. Onun da senin gibi kavgacı, akıllanmaz bir nişanlısı var. Belki yardımı dokunabilir."

İnosuke başını sallayarak Ume'yi onayladı. Bir süre daha konuştuktan sonra kendi odasına girdi. Ne yapacaktı? Hiç tanımadığı birine gidip ondan aşk tavsiyesi mi alacaktı?

Rahatlamak için derin bir nefes aldı. Ertesi gün olunca karar verecekti Koyuki ile konuşup konuşmamaya, şimdi uyumalıydı.