Sabah gözlerimi saate lanet ederek açmıştım. Dün akşam sinirimden hiç uyuyamamıştım, olan yine bana olmuştu her zamanki gibi.
Eminim kendisinin umrunda bile değildi dün yaşananlar. Dün ki mesajlarından anlaşılıyordu. Geç kalmamak için hızlıca yataktan kalktım ve odamdaki lavaboya doğru ilerdim.
Bugün hastaneye biraz daha bakımlı gitmeyi planlıyordum çünkü dün Jaehyun'a çok ayıp etmiştim.Akşam ya da öğle arasında yemeğe gidip telafi etmeliydim.
Hem de yaşanan olayları ona anlatırdım.Oyalanmadan banyodaki işlerimi hallettim ve giyinme odama doğru ilerledim.
Hem hastanedeki koşuşturma için rahat hem de şık bir kombin düşünmeye başladım.Elime koyu renk ispanyol paça pantolonumu, üstüne giymek için transparan gömleğimi ve içine giymek için siyah crop bir badi çıkardım.
Kıyafetlerimi giyip makyaj masasına oturdum normalde çok makyaj yapmayı tercih eden biri değildim ama bugün biraz süslenmekten zarar gelmezdi.
Makyaj masamın çekmecesindeki maşayı çıkarıp saçımı dalgalandırdım işim bittikten sonra aynadaki yansımama baktım.Parlak sarı saçlarım güzel duruyordu.
Saçımı ne kadar açık bırakmak istesemde hastanede zor olacağını düşünüyorum bu yüzden dün ki gibi tepeden sıkı bir at kuyruğu yaptım.
Saçımla işimi bitirdikten sonra makyaj masamın üstündeki kapatıcıyı alıp göz altlarımı kapatmaya başladım.Ben uyumadığımı söylemesem bile göz altlarım bunu açık ediyordu.
Göz altlarımı kapattıktan sonra kirpiklerime rimelimi sürdüm son olarakta yüzümü biraz renklendirmek için allığımı ve rujumu uyguladım.
Aynada makyajımın son halini kontrol ettim güzel görünüyordum. Takılarımı da taktıktan sonra odamdan çıktım.Ev bugün sessizdi herkes erkenden evden çıkmış olmalıydı.
Bende oyalanmadan kabanımı alıp evden çıktım.Arabaya bindiğimde içim ürpermişti hava çok soğuktu.Kışın kore çekilmez oluyordu.
Isıtıcıyı en yüksek dereceye ayaralayıp arabayı çalıştırdım.Hastaneye yaklaştıkça garip hissediyordum. Hastanede çalışıp çalışmadığından hala emin değildim ama içten içe onunda doktor olduğunu biliyordum.
Lisedeyken doktor olmak istediğini söylemişti. Onunla ilgili en ufak ayrıntıyı bile hatırlıyor olmam kendimi pataklama isteği oluşturuyordu.
Arabayı parkedip hastaneye doğru ilerledim.
" Chae sakin ol dün kendine gaz verirken çok iyiydin noldu şimdi."
İç sesim konuşmak zorunda mıydı?Zaten çok gergindim bir de en olmadık yerde konuşan iç sesim bu gerginliğimi daha çok arttırıyordu.
İntörn doktoların odasına çıkana kadar göz göze geldiğim herkesle kısaca selamlaşmıştım.Acaba içimden deli gibi iç sesimle kavga ettiğimi bilseler bana selam verirler miydi.
Kendi kendime gülüp odanın kapısını araladım. Yine içerde kimse yoktu sanırım kimsenin birileriyle tanışmaya niyeti yoktu.
Aldırış etmeden hızlıca eşyalarımı dolaba yerleştirdim ve önlüğümü giyip danışmaya ilerledim. Danışmada benle aynı yaşlarda siyah saçlı bir kız vardı.
"Merhaba intörn doktorlar yine acilde mi toplanıcak acaba." sesimi duyan kız kafasını kaldırdı ve donuk bakışlarıyla bana bakmaya başladı.Bir kaç saniye sadece yüzümü inceleyen bakışları beni rahatsız etmişti.
" Pardon." kız gözünü devirip soğuk bir ses tonuyla kısa bir cevap verdi ."Evet."kızın tepkisine anlam verememiştim.
Manyak mıydı neydi bu tavırlar. Sakin tutmaya çalıştığım ses tonuyla konuştum.
"Teşekkür ederim."hızlıca kızın yanından ayrılıp acile yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐈𝐍𝐅𝐀𝐓𝐔𝐀𝐓𝐈𝐎𝐍
FanfictionBazen hayatımızda kendimizi bitmesini hiç istemiceğimiz peri masallarının içinde buluruz.Bir anda her şeyimizin tepe taklak olmasından korkarız.Peri masalı bittiğinde de ne hissedeceğimizi bilemeyiz.Park Chaeyoung 12. sınıfın sonunda tam olarak böyl...