1. bölüm

442 16 2
                                    

Barış~
Hayat o kadar değişik bir şey ki.. şey diyorum çünkü bir tanım bulamadım yaşamayı biz kendimiz mi istedik cidden hiç bir fikrim yok ama eğer biz istediysek.. iyi bok yemişiz amk ulan en azından ailemizi seçebilseydik, şimdi aile diyebileceğim kişiler olurdu yanımda en azından bu hayatta herkesin bir yaşama sebebi vardır, benim yok ama boşuna yaşıyorum gibi bir şey. Umurumda mı peki.. ıhmm hiç sanmıyorum, bir şekilde yaşamak zorunda olduğumu kendime aşıladım ve kendi kendime yetmeyi öğrendim. İnsanlar yaşayacak gücü yaşama sebeplerinden alıyor ben ise gücümü duygularımı saklayarak alıyorum bu benim hayatta kalma methodum kendimden bile saklıyorum duygularımı, eğer bir gün karşıma yanında gerçekten kendim gibi olabileceğim biri çıkarsa işte o gün yaşama sebebimi buldum demektir.
~
Kafamı sıraya gömmüş uyuklarken hocanın sesi sinirlerimi bozmaya yetiyordu sanki bana inat sesini her zamankinden daha yüksek tutuyordu sıra arkadaşım volkan bunu fark etmişti ve kıkırdayıp duruyordu, ayağına hafifçe dizimle vurdum ve sessizce konuştum

B- niye dişisini etkilemeye çalışan arizona kertenkelesi gibi kıkırdıyon lan

Bunu dememle volkan daha fazla dayanamayıp sınıfta kahkaha patlattı

B- siktir- Allah belanı versin orospucocu

Volkan gülmeye devam ediyordu yanımıza sinirle yaklaşan serpil hocayı görmezden gelip volkandan uzaklaştım ve kafamı tekrar sıraya gömdüm

S- volkan Barış dışarı çıkın !

B- ben ne yaptım hoca ?

S- kesinlikle bir şey yapmışsındır gram güvenmiyorum sana, hadi dışarı

B- iyi, yağmurlu havada cızırtılı çıkan uydu yayını gibi olan sesinizi duymaktansa bu daha iyi oldu

S- çık çabuk saygısız !

B- ay nolur peşimden koşun hocaam

Volkanla sınıftan postalandıktan sonra koridorda duvara yaslandık

V- olum okuldan atılcan yakında ne bu rahatlık

B- bak bakim ordan bana okul ne kadar sikimde gibi duruyor

V- burdan bakınca hiç durmuyor kanki

B- o zaman ?

V- abicim-

B- sus lan abi deme bana senin yüzünden burdayız zaten niye anırıyorsun eşek gibi

V- hatırlatma yine basarım kahkahayı valla

B- sus be adam

V- zilin çalmasına daha çok var ne yapacağız

B- seni bilmem ama ben gidiyorum

V- nereye

B- fırsat ayağıma gelmişken neden kaçmayayım ?

V- neden kaçasın ?

B- kaçtım bile

V- lan Barış ! Olum gitme atılacaksın en sonunda

B- serpilciğime selamlarımı iletirsin

Başıma buyruk bir insandım, o an kafama ne eserse onu yapardım ve yaşamaktan nefret etmeme rağmen bir şekilde hayattan keyif almasını bilirdim kendimdeki tek sevdiğim şey bu sanırım. okuldan kaçmak düzenli yaptığım bir şey olduğu için pek zor olmuyordu arka bahçeden çıkıp gidiyordum, ama ne kadar masum bir insan olduğuma bakın.. okuldan kaçıyorum ama hepsi evime gidip uyumak için kötü niyetim yok, geçerken markete uğrayıp bir kaç abur cubur ve makarna aldım tam yoluma devam ediyorum derken  kafam bir şeye tosladı, o kadar şiddetli çarptım ki bir direğe tosladım sanmıştım fakat başımı biraz kaldırınca benden uzun, takım elbise giymesine rağmen kasları "ben burdayım" diye bağıran, mavi gözlü bir adama çarptığımı fark ettim, baştan aşağı süzdüm onu önce o da aynı şekilde beni, çok.. fazla yakışıklıydı

- bu saatlerde okulda olman gerekmiyor mu senin

B- valla.. gönül isterdi bu saatlerde yatak odanızda olayım ama..

- ne saçmalıyorsun oğlum sen

B- şş relax biraz baby, tanışalım Barış ben

- sen kaç yaşında olduğunun farkında mısın-

B- he tek sorun yaşım yani o olmasa tanışcan

- işim gücüm var hadi işine

B- peki maviş bey :)

- tövbe tövbe..

Adını bilmediğim ama hafızama çok iyi bir şekilde kazınmış olan adamın arkasından bakakaldım.

 sadece müdürümsünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin