Barıştan
Müdürün aklına yavaş yavaş sızmaya başladığıma adım kadar eminim yani hemen olmasını bekleyemezdik dimi ? Yavaş yavaş her şey..
bana bir katkısı olmayacağını bildiğim halde Fıratın ilgisini çekmeye çalışıyorum bende böyle bir insanım işte yapacak bir şey yok insanları elde etmek hoşuma gidiyor bir kişi göz hapsime girdiği anda tüm odağım o oluyor, ve Fırat Bulut çoktan benim tarafımdan müebbet yedi bile. Hissettiğim şeyin aşk veya hoşlantı olmadığını, aslında Fırata ihtiyacım olmadığını biliyorum böyle masum duygular genelde benden kilometrelerce uzak oluyor, eh bu birazda benim kişiliğimden dolayı huyum kurusun.. pek iyi değil aslında bu, insanlarla oynuyormuşum gibi oluyor sanki.. evet baya baya oynuyorum ve bu oyundan oldukça zevk alıyorum şerefsiz miyim neyim ? Şimdiki hedefim ise sayın müdürümüz Fırat Bulut, ee ne yapayım dikkatimi çekmeseydi o da, o mavi gözlerini dikmeseydi üstüme.
Sırada oturmuş gayet sıkıcı olan dersi dinliyordum yani en azından dışardan öyle görünüyor ama kafamın içindekiler çok farklı anlayacağınız üzere.. normalde bu gün gelmeyeceğime çok emindim yatağıma uzanmış yarım bıraktığım dizinin devamını izliyordum ama bir yandan aklım hep burdaydı hiç alışkın olmadığım bir şekilde, ciddi ciddi okula gelmek istemiştim sırf onu görmek için..sanırım Fırat Bulut daha önce takıldığım kişilerle karşılaştıracak olursam benim için daha unutulmaz olacaktı işin sonunda ben onu değil de o beni elde etmezse iyidir, Taşak geçiyorum olamaz öyle bir şey.
- Barıış ? Hey
O kadar dalmışım ki okulun en sinir bozucu öğretmeni olan Erdem hocayı duymamışım keşke biraz daha duymamaya devam etseydim
B- hm, efendim hocam
- soruyu cevaplamayı düşünüyor musun ?
B- tch pek düşündüğüm söylenemez
- sen bu kafayla hiç bir şey düşünemezsin zaten evladım
B- ne var canım çok güzel kafam var bir milyon kendisi
Sınıfın ufak bir kahkaha atması hocanın sinirlerini daha çok bozmuş olduğu kesin yüzünden anlaşılıyordu, tövbe tövbe.. yüzü cidden bir garip lan neyse anlaşılan ders kotam doldu atılıyorum hoca beni göndermeden ben ayağa kalktım
-nereye oğlum hayırdır
B- siz beni atmadan ben kendimi atıyorum işte ne var
- otur yerine dersi adam akıllı dinle asabımla oynama benim
B- ama asabınız benimle oynamayı çok seviyordu..
Yüzümdeki yapmacık bir üzüntüyle hocaya bakmaya devam ederken sınıftaki herkesin kıkırtısı duyuluyordu birazdan patlayacaklar utanmasalar, yanımda oturan Volkan suratını yamulta yamulta bir hal olmuştu aklınca bana susmam gerektiğini söylüyordu.
- tamam anlaşıldı senin amacın bu zaten çık git dersimden
B- oh be teşekkürler
Müthiş bir rahatlıkla sınıftan çıktığımda biraz gerindim ve bir alt kata yani müdürcüğümün odasına doğru yol aldım, alt kata indiğimde karşımda kızlar tuvaleti duruyordu içerden boğuşma sesleri geliyordu bir yanım siktir et desede diğer yanım merakla dolmuştu bile..
fazla merak göte yarak lafını unuttuğum iyi olmadı.
Kapıyı ağzına kadar açtığımda bir herifin sashayı boğazladığını gördüm daha önce de onu aynı kişiden kurtarmıştım şimdi bir 2.'si yaşanacak galiba
B- noluyor lan yine, bırak kızı
E- oo kurtarıcımız da gelmiş
Beni görünce sashayı bıraktı sasha anında öksürmeye başlarken çocuğun üstüne geldim
