9.bölüm

96 10 2
                                    

Fırattan
Karşımda oturan kadın kırmızı şık bir elbise giymiş, sarı saçlarını dalgalandırmış, yüzüne hafif bir makyaj yapmıştı.  Gülümseyerek bana bakıyordu  bense onun tamtersine nezaketen bile olsa zorla gülümseyemiyordum bile, olmuyordu, gerçekten güzel bir kadındı ama Barışın yerini doldurmakta başarısızdı.. şu bir haftam Barıştan kaçmakla geçti o kadar korktum ki hissettiklerimden bu durumun önüne geçmeye çalıştım kendimce ama görüyorum ki bir bok yapacağım yok Barışı biraz olsun kafamdan atmak için bu kadınla yemeğe çıktım -Aleyna-  şimdi anlıyorum ki Barışı kafamdan çıkarmamı sağlayacak bir güç yokmuş.

A- ee Fırat ? Çağırdın geldim ama yüzünden düşen bin parça

F- yok bir şey

A- var bence anlat istersen

F- gerek yok, kalkalım mı artık ?

A- gece daha uzun.. sabırsız mıyız biraz :)

Barışın eşi benzeri olmadığını bilmesem Aleynaya Barışın dişi hali derdim, fazla arsızdı benimki kadar olmasa da..

F- ben bir taksi çağırayım sana, sen evine git

A- sen ?

F- bende kendi evime gideceğim

A- bende daha rahat olurduk ama

Üzüntüyle çocuk gibi dudaklarını büzünce göz devirmemek için zor tuttum kendimi. Bunları yakıştırdığım tek bir insan vardı..

F- hadi aleyna kalk artık

A- Fırat! Naz yapma artık bebeğim rahatlasana

F- Aleyna, yeter sen kalacaksan kal ben gidiyorum

Kendimden emin bir şekilde ayaklandığımda bu yemeğin koskoca bir hata olduğunu biliyordum. Aleynaya kızıyordum ama onu yemeğe çağıran bendim böyle bir hakkım yoktu,  Barış tüm dengelerimi alt üst etti sanki bu kadınla yemeğe çıkmam Barıştan uzaklaşmak yerine daha çok yakınlaşmamı sağlamıştı çünkü kendimi sanki Barışa ihanet ediyormuşum gibi hissetmiştim aramızda hiç bir şey yokken üstelik.
Restoranttan çıkıp arabama bindiğimde bir sahil kenarında arabayı sağa çektim gözlerimi kapatmış denizin kokusuyla başbaşa kalmıştım dalgaların sesi başımdaki ağrıyı azaltırken denizden gelmediğine emin olduğum tanıdık bir koku sardı etrafımı gözlerimi açmaya cesaret edemezken beynimin içi hatırlamadığım ama gerçek olduğunu dibine kadar hissettiğim anlarla doldu. O gece tüm yaşadıklarım, yaşadıklarımız film şeridi gibi geçti önümden onu öpmüştüm..
anında gözlerimi açıp etrafıma baktım Görmeyi beklediğim kişi yoktu.. o kokuyu nasıl aldım o zaman ? Barışla uzun süre görüşmeyince beynim özlemden bana oyunlar oynuyor olabilir miydi ? Şaka gibi ya daha bir ay öncesine kadar çocuk deyip geçtiğim kişiye aşık olmuştum.
Telefonuma bir bildirim sesi gelince kaşlarımı çattım ve gülümsemem sonlandı, kimdi bu saatte ?

- bejle dedi gtii ben bewlemdim o da glemedi yyaa
- ölüm hibi bi sey oldu ama kmise ölmdeiiiiiiiii

Bilinmeyen yazmıştı bu da ayrı bir manyak başımda büyük ihtimal sarhoş o yüzden kale almayacağım zaten ona yazmam doğru olmaz ümit vermiş gibi olurum direkt engelledim
~
Yazardan

- niys dnglleidin simdi

- Fırat

- seni cok sebviuorum ben

Barış Fıratın ondan iyice uzaklaşmasıyla dağılmıştı kendisiyle küçük çaplı bir yüzleşme yaşadıktan sonra kendisini içkiye vurmuştu 1 şişe, 2 şişe, 3, 4, 5 derken durmamıştı... bu güne kadar bir çok duygu tatmıştı ama bu duyguya çok yabancıydı, bu acıyı daha önce hiç deneyimlememişti her nefes alışı sanki acısının büyümesine sebep oluyor gibiydi.
Fıratla iletişime geçebileceğine inandığı son umudu da az önce gözlerinin önünde eriyip bitmişti Barış Yesari hayatında ilk kez yenildiğini hisseti ve bu yenilginin hiç bu kadar acılı olacağını düşünmemişti. Geceyi şarkılarla geçirmişti, şarkılarda ona geçirmişti.. her şarkı ona Fıratı hatırlatıyordu ve daha çok içmesine sebep oluyordu bünyesi bu kadar içkiyi kaldırabilecek mi, yada şuan bulanan midesi bünyesinin artık dayanmadığının bir işareti miydi hiç bir fikri yoktu ama şuan umrunda bile değildi gözleri kapanmadan önce aklında olan kişinin yanında olmasını diledi.
~

V- Barış, uyan! Kalk artık..

V- lan Barış kalksana be olum

Barış yavaş yavaş gözlerini aralamaya başlarken volkan küçük bir sevinç çığlığı attı ve tüm odağını Barışa verdi, Barış etrafına bakınca hastanede olduğunu anlaması uzun sürmemişti kendisini çok halsiz ve susuz hissediyordu volkan durumu anlamıştı hemen bir bardak su doldurup Barışa verdi, Barış suyu bir çırpıda içip kendine gelmeye çalıştı yüz yıldır uyuyor gibiydi

B- ne oldu lan bana

V- 8 aydır komadasın kardeşim

B- ne ?!

V- şaka lan şaka.. gül diye

B- olum bak zaten bir gram aklım kalmış onunla da sen oynama, adam gibi anlat

V- tamam be moralin gelsin azcık dedim

B- çok sağol ya gerçekten çok yardımcı oldun... Anlat.

V- şimdi şöyle ben dün gece sana gelecektim, yani geldim ama kapıyı açmadın çaldım çaldım yoksun bende merak ettim çünkü o saatlerde uyumak huyun değildir senin

B- doğru

V- zorladım kapıyı en sonunda kırdım

B- lan kapımımı kırdın !?

V- lan sana da yaranılmıyo! Kırmasam geberiyordun

B- ne alaka o

V- içtiğin o zıkkım sahte alkolmüş seni hastaneye zamanında yetiştiremeseydim alkol kana karışacaktı

B- şuan peki, durumum nasıl ?

V- mideni yıkadılar ama bir kaç gün burdasın gözetim altında tutacaklarmış seni tedbir amaçlı

B- ne tedbiri amk sağlamım işte daha ne yapacaklar cifle mi yıkayacaklar içimi

V- hala taşak geçiyorsun ya kana bulaşsında gör ebeninkini

B- hadi hayırlısı

Barışın ciddiyetsizliği volkanı deli ediyordu "nasıl bu kadar sakin bu adam ?" Diye düşünmeden edemiyordu çünkü ölümle burun buruna gelmiş olmasına rağmen Barışın sikinde bile değildi.

V- okul için rapor aldım sana onu teslim etmeye gidiyorum bir şey olursa ara mesaj at falan

B- tamam anne

V- uyu guzuuum uyu anam

B- ya hadi yürü git

Barış gülmeye başlamıştı fakat volkan çıkınca bu gülüş histerik bir kahkahaya dönüştü gözünden bir kaç damla yaş düştü bir adam için düştüğü hale kendisi bile inanamıyordu.
Kafasını dağıtmak adına volkanın gitmeden önce ona geri verdiği telefonu aklına geldi biraz moralini düzeltmek adına bu sefer içkiye değil teknolojiye başvuracaktı instagrama girip keşfette dolaşmaya başladı karşısına çıkan yemek tarifi videolarını kaydediyordu denemeyeceğini bile bile, gayet keyifli vakit geçirirken karşısına bir fotoğraf çıktı..
Fırat yanında bir kadınla yemekteydi kadın bardağını hafif kaldırıp kocaman gülümserken selfie çekmişti Fırat kamera yerine içeceğine odaklanmıştı ve fotoğraf bir gün önce paylaşılmıştı Barış bunu görünce beyninden vurulmuşa döndü kendini o kadar aptal hissetmişti ki, kendisi akşam Fırat uğruna hastanelik bile olmuştu ama gördüğü kadarıyla kendisi Fıratın umrunda değildi. Gördüğü kadar görmediği şeylerde vardı oysaki..
~

 sadece müdürümsünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin