BÖLÜM 5// Almanya sokakları

30 4 0
                                    


hastanede 10.34

{kristina'dan}

...Gözlerimi açmaya çalıştım ama gözlerimin üzerinde onları açmamı etkileyen yanma hissi vardı. ve gözlerim gerçekten çok yanıyordu. 

çok geçmeden odanın kapısı açıldı ve biri baş ucuma oturdu. Elini alnımda ve yanağımda gezdirdi. Dürüst olmak gerekirse bu dokunuş biraz rahatsız ediciydi. ama bu dokunuş tanıdıktı. Elinin sıcaklığı, elini gezdirişi... bu kişi şüphesiz abimdi...


{shakes'den}

      hastane odasının kapısını açtım ve kız kardeşimin baş uucuna oturdum. Elimi onun alnında gezdirdim. hala ateşi vardı. bir anda bir şeyler mırıldanyama başladı

kristina:''abi...'' 

gözlerini açmaya çalışıyordu ama açamıyordu.

shakes:'' tamam güzelim... her şey yolunda''

gözleri hala kapalıyken mırıldanmaya devam etti

shakes:''gece klübünden eve geldikten sonra ateşlendin. Düşüremeyince seni acile getirdim''

  elini elimin üstüne koydu

kristina:'' ne yani kaza yapmadık mı?''

şaşırmıştım

shakes:'' nerden çıktı şimdi bu? rüya gördün sanırım...''

  onun elini okşadım

shakes:'' evet akşam biraz sarhoştum ama kaza yapmadık, bebeğim''


[yazardan ara not: shakes'in ''bebeğim'' dediğini düşünmek çok romantik değil mi??]


hafifçe gülümsedi. onun alnını öptüm.

shakes:'' 2 gün sonra benimle almanya'ya gelmek ister misin, bebeğim''

hafifçe başını salladı.

kristina:'' çok isterim... Almanca konuşmak için fırsat bana''

...

.

.

.

.

.


2 gün sonra saat 8.14  golcüler jetinde

kristina'dan:


Şunu söylemeliyimki abime karşı ön yargılı davrandığımdan beri sanırım abime güvenmediğimi anladım... neden mi? O gün abimi kaza yaptı sandım ve onu suçlamıştım... çok kırıcıydı gerçekten...

...Bugün golcülerle beraber Almanya'ya uçuyordum. 3 hafta konserim falan yoktu ve gayet boştum. bu her ne kadar abim için yorucu bir gezi olsa da benim için tam bir tatildi...


Önümdeki koltukta oturan klaus, bana doğru döndü

klaus:'' Almanca bildiğini okumuştum derginde. hadi beraber almancanı ölçelim!''

[bildiğiniz gibi klaus alman]

klaus:'' gibt es jemanden, den du magst?''

kristina:''Ee şey... almancam o kadar ileri seviyr değil maalesef''

masumca gülümsedim. o ise sıcakkanlı gülüşünü bıraktı

 o ise sıcakkanlı gülüşünü bıraktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

klaus:''kein problem... wir werwenden einfachere.''

...

.

.

.

.

.

klaus ile nerdeyse bütün bir uçuş boyunca almanca konuşmuştuk. Ama anlaşılan takımdakiler biraz rahatsız olmuştu.

koç:'' evet çocuklar, biliyorsunuz demir tanklar sert oynuyor-''

havalı joe:''ve oldukça hile yapıyor...''


şuanda otelin toplantı odasında koç oyun planını anlatıyordu. benim ne işim mi var burda?  can sıkıntısı...

koç:''shakes, el matador ve klau... uber'in sizi sakatlamasına izin vermeyin. sen de öyle Rasta.''

el matador:''merak etme koç-''

koç:'' savunmacılar north shaw ve blok... Thor'a dikat edin...''


North ve blok çak bi beşlik yaptılar.


uzunca bir süre oyun planını anlattıktan sonra hepimiz otel odalarına dağıldık. ben abimle aynı odadaydım. 

kristina:''abi, biraz dışarıda dolanıyım mı?''

abim, elindeki nintendo switch ile oynamakla meşguldü.

shakes:''dolaşabilirsin de gecenin bu saatinde korkmaz mısın?''

kristina:''hayır...''

shakes:''peki...çok geç kalma''


saate baktım. saat 11.35 di. 

kristina:''tamam...''

abimin yanağına kısa bir öpücük bıraktım ve teleonumu arka cebime koyup otel odasından çıktım.

kısık sesle şarkı mırıldanarak otelden dışarı çıktım. evet serindi hava. otel, göl kıyısındaydı. ve yol boyunca güzel bir sahili vardı. serin havaya aldırmadan sahil kenarında yürümeye başladım. hala kısık sesle şarkı mırıldanıyordum. 


sahil kenarında belirli aralıklarla banklar vardı ve çoğu bu soğuk havada boştu. ta ki... o bankta ağlayanı görene kadar...

.

.

.

.

.

.

.

____________________________________________________________________



450 kelime.....





best of me *supastrikas fanfic*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin