best of me *supastrikas fanfic*

BÖLÜM 7// abla aşkı

yine bir BEYONCE şarkısı...

_______________________________________

{kristina'dan}

...sorgusuz bu çiçekleri gönderen tek kişi erkek kardeşim Dominic'den başkası değildi... kendisinden hiç bahsetmedim evet, ama- neyse...

''senin kaç tane kardeşin var?'' sorusunu duyar gibiyim. Merak etmeyin başka yok.

Doninic, benden 5 yaş küçük erkek kardeşim. Tam anlamıyla bana aşık gibidir... Dominic şuan İtalya'da okuyor. bu yüzden aylardır onu görmedim...

...ben gül buketine bakıp sırıtırken abim yanıma geldi ve elini omzuma koydu

shakes:''Klasik Dominic işte''

gülümsedim...

en son telefonla koonuştuğumuzda onu coğrafya sınavına hazırlamıştım... sanırım coğrafyadan yüksek almışki bana teşekkür maksatlı çiçek yollamış.

cebimden telefonumu çıkardım ve çiçek buketimle selfie çekildim. ve instagrama story attım.

abimle beraber takımın oturduğu masaya oturduk.nın

koç:''maç bugün saat 16.30'da. daha önce de konuştuğumuz gibi demir tankların sizi ezmesine izin vermeyin''

masanın en başında koç, onun çaprazında Rasta, karşısında el matador, matador'un yanında abim, abimin yanında ben, benim yanımda Blok, karşımda North Shaw vardı.

North'un ara sıra bana baktığını fark etmiyor değildim. ama ben fark ettiğimi çaktırmamaya çalıştım.

kahvaltıdan sonra takım son kez antrenman yapmaya gittiler. bende otel odasına çıktım ve Dominic'i aradım. italya saatine göre şuan orada gece 11'di.

(kristina'nın yaşı 23, shakes'in yaşı 26, Dominic'in yaşı 18)

kristina:''naber, yakışıklı?''

Dominic'in esneme sesi bana kadar geldi

Dominic:''uykum var... sen?''

kristina:'' senin mi uykun var? sen 3'te uyuyan insansın ya!''

dominic güldü

Dominic:'' yorulamaz mıyım ya ben?!''

ben de güldüm

kristina:'' güller çok güzeldi...''

bi süre sessiz kaldı

Dominic:''senin kadar değiller ama...''

kristina:''tamamm~ başlama yine... anlıyorum, bana aşıksın''

dominic:'' seni evlendirmeyeceğim, biliyorsun değil mi?''

kristina:''evlenirken sana sormayacağım biliyorsun değil mi''

Dominic sırıttı

dominic:'' görücez...''

gözlerimi devirdim

kristina:''neyse hadi görüşürüz, sana iyi geceler''

dominic:''görüşürüz...''

telefonu kapatttım ve instagrama girdim

lipa'dan bildirim gelmiş

lipa:''kız bu güller hangi yakışıklıdan?''

kristina:''Dominic'den''

instagramı kapattım ve televizyonda biraz vakit geçirmeye çalıştım

.

.

.

.

.

...

saat 15.35

...televizyona bakmaktan şişmiş gözlerimi saate kaydırdım. maça nerdeyse 1 saat vardı. artık stadyuma doğru gitsem iyi olucak.

ama nasıl?

spenza, daha önce sorduğumuzda kendi araçları ile gittiklerini söylemişlerdi.

bence illaki buralardan bir yerlerden stadyuma otobüs kalkıyordur. Anlamıyorum ki, neden alp dağlarının tepesine stadyum yaparsın?

üstüme ceketimi giydim ve çantamı taktım ve otel odasından çıktım. otelden çıktıktan sonra şehir merkezine doğru yürüdüm. Abimi şuan aramak iyi bir fikir ama koç kızardı.

...karşıya geçmek için yayalara yeşil ışığın yanmasını bekliyorum, sabırla... beklediğim yerin başına siyah bir mercedes yanaştı. tanıdık gelmişti. içine baktım. evet, onun arabasıydı... kuşkusuz dün gece bindiğim mercedesdi...

bilmediğim yere bilmediğim şekilde gitmektense, avucunun içi gibi bilen biriyle gitmeyi tercih ederim. ama bunu ona söylemek çok saçma olurdu.

gözlerim sonunda arabanın içinde bir şeyler arayan ja nein'ın gözleri ile buluştu. bir süre bakıştıktan sonra eliyle gel işareti yaptı. yaklaştım ve bana ön koltuğun kapısını açtı.

ja nein:'' içeri gir lütfen''

içeri girdim. arabanın arka koltuğu demir tank forması ile doluydu''

kristina:''sanırım stadyuma gidiyorsun ha''

ja nein:'' yani evet bilirsin''

kristina:''sen de bilirsin, almanya'nın yabancısıyım, ben de seninle stadyuma gelebilir miyim''

ja nein:''gelemezsin, in arabamdan!''

şok oldum açıkcası

ama bir kahkaha patlattı

ja nein:''tabiki de gelebilirsin benimle''

arabayı çalıştırdı ve bilmediğim sokaklardan bizi götürmeye başladı

.

.

.

.

.

.

.

araba ile o alp dağlarının tepesine nasıl çıktığımızı sorgulamayın, çünkü ben de anlamadım. satdyumun arka tarafına park etti. arabadan ikimiz de indik.

ja nein:''seni soyunma odalarından sokayım, kristina''

kafamı salladım

beraber stadyumun soyunma odaları bölümünde yürüyorduk. ama önümüze çıkan kişi-

?:''NAPION LAN SEN ONA?''

______________________________________________________________

481 KELİME