BÖLÜM 6// sert dış görünüşün altındaki duygusallık

37 5 0
                                    

{en büyük BEYONCE fanlarından olarak bu bölümde sizlere ondan şarkı koydum}

_______________________________________________________________

(kristina'dan) saat 23.45

...Hepimiz almanların ne kadar sert oyuncular olduklarını biliyoruz, değil mi? ve açıkcası onların kolay kolay ağlamasını beklemezsiniz. Ama ben gördüm... hem de şuan tam karşımda... takımın zeka küpü ve en yakışıklısı karşımda ağlıyordu.

oturduğu banka yaklaştım

kristina:''hey sen iyi misin?'' ona aniden sorduğum bu soru ile biraz ürktü ve biraz şaşırdı.

ja nein:''s-s-s-sen''

ja nein:''s-s-s-sen''

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(yukardaki ja nein)

ona elimi uzattım

kristina:''Şey ben... kristina''

gözyaşlarını sildi ama elimi görmezden geldi

ja nein:''ne istiyorsun''

kristina:''ben sahilde dolaşıyordum ve sana rastladım-''

ja nein:''ŞİMDİ LÜTFEN YOLUNA DEVAM ET!''

onun yanına oturdum

kristina:''açıkcası ben demir tankları sert oyuncular olarak bilirdim. sen gerçekten kırıcı bir şeyler yaşamışsınki ağlıyorsun''

hafifçe sırıttı ve yere baktı.

ja nein:''sen, takımı ayakta tutmana ve onların zeka küpü olamana rağmen bütün azarı işitmeyi biliyor musun?''

söyleyecek söz bulamadım. Herkes takdir edilmeyi hak ediyor sonuçta...başarısız olsa bile

kristina:''haklısın...''

hafifçe sırıttı tekrardan ve kafasını hafifçe bana çevirdi

ja nein:''seninde söyleyecek lafın yok değil mi?''

yine haklıydı

kristina:''ben senin yerinde olsam kendimi ne olursa olsun ezdirmezdim. sen sesini çıkartmadığın için sana laf söylemeye devam ediyorlar...hem sen kendin dedin onların zeka küpü olduğunu. aranızda ne olursa olsun sana ihtiyaçları var takımının.''

ja nein:''yani?''

kristina:''yanisi şu: eğer takımdakilere biraz soğuk davranırsan değerini anlarlar. böyle ağlayarak çözüme ulaşamazsın...''

zavallının yine gözleri dolmuştu. 

kristina:''yine ağlama...''

gülümsedi. esen kuvvetli rüzgarda hem ben irkilmiştim hem de onun siyah saçları havalanmıştı. aniden ayağa kalktı ve ceketini çıkarıp bana uzattı.

ja nein:'' üşümüş olmalısın... kristina''

elimi ceketin üstüne koydum. 

kristina:''ama sen üşüyeceksin-''

ja nein:'' Alp dağlarının soğuğundan sonra burdaki soğuk bile değil''

gülümsedim ve ceketi elinden alıp giydim

telefonum cebimde titredi

-mesaj-

shakes: 

    otele geri dönmeyi düşünüyor musun?

kristina:

  geliyorum birazdan

--------------------------------------

kafamı telefonumdan kaldırdım ve ayağa kalktım. 

kristina:''artık gitsem iyi olacak''

kafasını bana doğru çevirdi.

ja nein:'' izin ver seni ben gideceğin yere arabam ile götüreyim.

her ne kadar futbolcu olsa da yabancının arabasına binmek ne kadar doğruydu?

kristina:'' çok uzak değil zaten, ben kendim giderim...''

vücudunu tamamen bana doğru döndürdü

ja nein:''benim için yaptığın motive konuşması için bir teşekkür olarak kabul et. biliyorum, ilk defa karşılaştığın birinin arabasına binmek istemiyorsun ama... benden sana zarar gelmez''

kristina:''peki...''

umarım yanlış yapmıyorumdur

...beraber onun siyah audisine bindik. oteli tarif ederken bir yandan bana sorular soruyordu

ja nein:'' aksanından belli alman olmadığın''

kristina:''ah evet, abimin sizinle olan maçı için -''

aniden duraksadı

ja nein:'' abin mi?''

yutkundum

kristina:''evet...''

otelin kapısının önüne gelmiştik. üstümdeki ceketini çıkarmaya çalıştım.

ja nein:'' hayır ceketim sen de kalsın... benim sana hediyem olsun, baktıkça beni hatırlarsın''

gözünü kırptığında biraz utandım ve gözlerimi kaçırdım. arabanın kapısını açtım

kristina:''teşekkür ederim'' arabadan yavaşça indim.

ja nein:''bana abinin kim olduğunu söylemeyecek misin?''

kristina:'' bence söylememe gerek yok. söyleyipte boşuna gerginlik çıkarmak istemiyorum''

ja nein:'' peki... iyi akşamlar o zaman'' 

kristina:''sana da''

arabanın kapısını örttüm ve otelin kapısından girdiğim an o da otelin önünden ayrıldı. bende merdivenlerden çıktım ve otel odasının kapısını anahtarla açtım.

içeri girdiğimde abim hala nintendosu ile oynuyordu. gülümsemeden edemedim. ona çaktırmadan ceketi çıkardım ve yanına oturdum.

kristina:''gerçekten bağımlısın şu alete''

bana kafasını salladı, onun yanağını hafifçe öptüm. 

sabah 7.23

abimle beraber otelin restoranrına takımla kahvaltı yapmak için indik. resepsiyonun önünden geçerken resepsiyon bana seslendi.

resepsiyon:''bayan kristina''

ona doğru döndüm 

kristina:''evet?'' 

bana bir buket beyaz gül uzattı. 

resepsiyon:'' bunlar size gönderildi bayan''

şaşkınlıkla onun elinden buketi aldım. içindeki notu gördüm.

      her şey için teşekkür ederim....

notta yazan bundan ibaretti

.

.

.

.

____________________________________________

530 kelime

































best of me *supastrikas fanfic*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin