İSTEME

167 7 2
                                    

+ baba sen ne diyorsun !

- Selin kapa çeneni git hazırlan

+ Baba seni istemeye gelecekler diyorsun nasıl bir tepki vermemi bekliyordun .

- Selin uzatma uzatma çık yukarı giyin Asiye sende yardım et kıza.

Hemen yukarı çıktım bu adam delirmiş olmalı evleneceksin diyor.

Arkamdan annem seslendi.

- selin

+ Efendim anne

- ben özür dilerim kızım babanı ikna etmeye çalıştım ama....

+ Anne senin bir suçun yok .
Şimdi hazırlanmak gerek malum beni istemeye gelecekler.

- yardım edeyim mi ?

+ Gerek yok anne sen çıkabilirsin.

Annem odadan çıkar çıkmaz ağlamaya başladım.
Daha 18 yaşında ve tanımadığın biri ile  evlenmek....
Neyse hazırlanmam gerek zaten birazdan gelirler.

Makyaj olarak sade bir şeyler yaptım abartmaya gerek yok Özellikle gözlerimin altını kapattım çünkü ağladığımın belli olmaması gerekiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Makyaj olarak sade bir şeyler yaptım abartmaya gerek yok
Özellikle gözlerimin altını kapattım çünkü ağladığımın belli olmaması gerekiyordu.

Son kez bir baktım aynaya ve aşağı indim.

İndiğim gibi annem ve babamla bakıştım.

Annemin ağlamaktan şişmiş gözlerine
Babamın zafer gülüşlerine baktım.
Ve babamdan bir kez daha nefret ettim.

kalbim küt küt atıyordu, korkuyordum.

Babam beni yanına çağırdı, gittim oturdum.

- Selin bak evlenmek zorundasın. Şimdi gelecekler adam gibi davran bir salaklık yapayım deme.

+Tamam

Başka ne diyebilirdim ki ne desem boştu duvarla konuşsam yine aynı olurdu.
Bunları düşünürken birden kapı çaldı kalbim daha da hızlandı.

Kapıya doğru yöneldim ama sanki ayaklarım geriye doğru gidiyordu.

Kapının kulbunu tuttum, derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım.

Karşımda 50 li yaşlarında bir adam bir kadın ve 20 li yaşlarında oğulları ve 15 yaşlarında bir kız vardı oğulun elinde bir çiçek,bir çikolata vardı.
evleneceğim kişi bu olmalıydı.

Gülmüyordu aynı benim gibi mutsuzdu.o da istemiyor demek ki bu evliliği.

Duygusuz bir bakış attı ve elindekileri bana verdi.
Herkes içeri geçip oturdu. Bende babamın yanına oturdum

Herkes mutluydu yada mutlu rolü yapıyorlardı

Ben ve o hariç biz gerçekten mutsuzduk.

Babam hafif vurdu kahveleri sorayım diye.
Kalktım ayağa ve kahveleri sordum herkes sade içiyordu.

Mutfağa kahveleri yapmaya gittim.
Mutfak kapısından o kız geldi

-abla senin adın ne
+Selin, senin ?
- Elif, çok güzel bir ismin var.

Hafif güldüm

+Teşekkür ederim,seninde.
+İsmi ne
-kimin abimin mi

Abisi demek

+Evet
- biliyorsun sanıyordum ama neyse ismi emre , içeri gitmem gerek.

Elif "kahvesine tuz atmayı unutma"dedi ve içeri gitti

Kahveleri fincanlara doldurdum. tapsiye sularla birlikte koydum.
Elime tuzu aldım,acaba atsa mıydım?
Adet yerini bulsun doldurdum tuzu.

Tepsiyi aldım ellerim titriyordu.
Sakin olmam gerek yoksa herşey mahvolacak sonra babam beni öldürecek.

İçeriye gidip kahveleri dağıttım en son onunkini verdim.

Kahveyi alırken bir kez daha baktı yüzüme.

Kahveleri dağıttıktan sonra yerime oturdum.

Herkes kahvesini içti.
Ve onun babası söze başladı, başlamasıyla beni bir heyecan bastı.

-evet buraya hayırlı bir iş için gelmiş bulunmaktayız.
Hiç uzatmadan Allah'ın emri peygamberin kavliylen kızınız selin'i oğlumuz Emre'ye istiyoruz.

Yandan bir ses yükseldi

- verdim gitti

Gözümden bir yaş düştü
işte bugün benim ölüm günümdü.

GARAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin