Sabah kırk defa alarmı erteleyerek kendimi sonunda yataktan kalkmak için ikna ettim.Kendisi kardeşim olan denizin odasının kapısına gelip kapıyı iki kez tık tıkladım.
"Gell!" sesini duyunca hafifçe kapının kolunu aşağıya eğip odaya girdim üzerini giymiş aynada saçına bakıyordu.Ona baktıktan sonra ben kendi odama gittim,bende üzerimi giyinip evden çıktık.Durağa doğru yürümeye başlamıştık bile.Durağa gelince çok beklemedik ki servis geldi.Servise bindik ben tabiki her zaman olduğu gibi cam kenarında tekli koltuğa oturdum.
Okula geldiğimizde sırayla herkes servisten indi.En son servisten indiğimde gözüme takılan ilk kişi ecrin olmuştu.
O da beni görünce gülümseyerek yanıma geldi.Beraber sınıfa gitmek için okula yönelmiştik ki kulaklarımızı dolan
araba sesi ile bakışlarım okulun bahçesine giriş yapan siyah araca takıldı.Sevinçle arabanın durmasını ve onu
bir an önce görmeyi bekliyordum.Arabanın kapısı açıldı.Ve
ateş tüm ihtişamıyla benden sadece bir kaç metre ötede duruyordu.Mavileri siyah gözlerimi bulduğunda göremesem bile kıpkırmızı kesildiğime emindim.Ecrini de kolundan tutarak koşar adım sınıfa çıktık.Sınıfa varınca derin bir nefes alıp kendi sırama oturdum.Biraz sonra ders zili çalmıştı.Herkes kendi sınıflarına doğru yürüyordu.Bende sınıfıma geçip hocanın gelmesini bekledim.
Sınıfın kapısı açılınca bütün herkes ayağa kalktı.Hocanın "oturun!"
demesi ile ben ve sınıftakiler oturdu sonra hoca kendini tanıtmaya başladı.Hoca->Merhaba çocuklar ben coğrafya hocanızın.Adım Yağmur Kaya
32 yaşındayım artık coğrafya derslerimize ben giricem diyip kısaca kendini özetledi.Aslında hocayı sevmiştim ama coğrafyayı hiç ama hiç...
Ders nasıl geçtiyse artık teneffüs zili çalmıştı.Ecrini de alıp kantine doğru yürürken ateşi ve onunla beraber gezen arkadaşlarını gördük.
Bakmamaya çalışsam da gözümü ondan alamıyorum tipi,karizması,yakışıklılığı bir şahane resmen.Ecrinin beni kolumdan dürtmei ile kantine doğru yürütmüştür.Kantine geldiğimizde koskocaman bir kuyruk bize bakıyor bizde ona bakıyorduk.Ama ne kadar vazgeçmek istesem de çok acıkmıştım.
Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.Son ders zili çalmıştı.Son dersimiz boştu o yüzden herkes ya arkadaşıyla konuşuyor ya da
hocanın gelmediğini fırsat bulup telefonları ile oynuyorlardı.Zil çalmıştı,bende sınıftan çıktım kapıda beni bekleyen denizi de alıp
servise bindim.Serviste zamanın nasıl geçtiğini anlamadan evimizin önüne gelmiştik servisinin kornasının sesi ile indim.Kendi odama geçup üzerime her zamanki pijamalarımı giyip yatağa atladım biraz telefonla takılırken telefonuma gelen bildirim ile gözlerimi araladım.Telefona gelen mesaj tanıdık olmadığı için telefonuma mesaj atan kişinin numarasını ekran görüntüsünü ecrin'e attım.
Ecrin bana tanımadığını söyleyip özür diledi.Ne yapacağımı bilmiyordum ard arda mesaj atıyordu,ya tanıdık biri ise ve beni kandırmasından şüphe duymalıyız ki herkes duyar ben de ona yazdım.
Bilinmeyen: bugün çok güzeldin,her zamanki gibi
Siz: doğru numaraya yazdığından emin misin?
Bilinmeyen: hiç olmadığım kadar eminim alev
Siz: adımı nerden biliyorsun peki
Bilinmeyen:orası da bende kalsın be güzelim
Siz:bana güzelim deme!
Bilinmeyen:niye hoşuna gitmiyor mu?
Siz:hayır[Bu kullanıcıyı engellediniz.Engeli kaldırmak için dokun!]
♤♤♤
Bölüm sonuu! Evet öncelikle birkaç şey söylemem gerekiyor,
》 Daha önce başka bir hesap üzerinden kitap yazdım bu ilk deneyimim değil ancak okul kategorisinde yazdığım ilk kitap.》 Acemi olduğumu düşünüyorum Evet öyleyim ama zaman ilerledikçe kendimi geliştireceğimi düşünüyorum
Şimdilik hoscakalin:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLATONİK AŞK
Teen FictionAlev Soylu,17 yaşında siyah uzun saçları ve tıpkı saçları gibi kapkara gözleri olan sıradan ama içine kapanık,çekingen bir kızdır.Lisenin başından beridir aşık olduğu ancak utangaçlık yüzünden bir türlü Ateş'e onu sevdiğini söyleyemez. Ateş okulun p...