2

1K 49 39
                                    

Gözlerini açmış, yana dönmeye çalışmıştı ama ağrıları vardı gerçekten. Bir az çabaların ardından yastığının altındaki telefonu çıkarıp saate baktı

15:35

Oflaya oflaya kalkmış ağrıyan yerlerine tekrar krem sürdü. Hala bornozlaydı.
Üstüne hafif bir eşortman takimi geçirip aşağı indi. Dün patronunun söyledikleri geldi aklına.

"sikeyim"

Saat beşte orda olmalıydı. Şimdiden hazırlansa iyi olurdu. Telefondan Hoseok hyungunu arayıp yanına çağırmıştı.

"cidden hiç gidesim yok hyung" sırt üstü kendini yatağa attı ama anına pişman olmuştu sızlayan deliği yüzünden. Dişlerim arasından tıslayıp hemen yüzü üstü dönmüştü. Hoseok gelip poposuna şaplak atıp yanına oturdu kolundan sarkıttığı güzel kiyafetlerle.

"naptılar sana böyle." dedi Hoseok beline masaj hareketleri yaparak.
"hiç. Hadi hazırlanalım. Sende benimle gel lütfen. Yanlız kalmak istemiyorum bu gün."

Hoseok başımı sallayıb hazırlanmaya başladılar ve hobi Jimin'e ağzının suyu akarak bakıyordu.

"lan çok iyi gözüküyorsun. Yerler seni." Hoseok flörtöz bakışlarını Jimin'e yolluyor, uuu diye sesler çıkarıyordu. Jiminse kahkahalarına hakim olamamış makyajını yaparken süretli gülmüştü.

 Jiminse kahkahalarına hakim olamamış makyajını yaparken süretli gülmüştü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(böyle bir şey)

Beyaz rengi ve kemerli giysileri hep sevmişdi Jimin. Boy aynasından kendine bakıp bir az yan döndü. Belindeki kemer ince belini olduk güzel gösterirken kalçalarıda harika dolgunlukta duruyordu. Yaşadığı hayatı ne kadar sevmesede böyle giyinip süslenmek hoşuna gidiyordu.

Arkadan Hoseok gelip ellerini beline yerleştirip çenesini omzuna yasladı Jimin'in.

"bir gün beni de baştan çıkaracaksın. Dikkat et" dedi aynadan pembe saçlıyı gözleriyle süzerek. Jimin gülüp ondan uzaklaştı ve birlikte arabaya bindiler. Bara geldiklerinde sigara ve alkol kokusu burunlarını tıkamıştı resmen.

Etrafta yiyişen insanlar ve müziğin ritmiyle birbirlerine sürtünerek dans eden çiftler vardı. Minsungun olduğu bara geldiğinde arkadaşı onu görüp hemen sarılmıştı.

"nasılsın? Ağrın var mı." Diye sordu. Minsung onu hep düşünür ve abi gibi davranırdı. Yaralarını sarar saçlarını oksardı sevecenlikle. Ve şu anda bir eli beline sarılıyken bir eliyle özenle düzeltilmiş saçlarını okşadı.

Hayır anlamında başını salladığında Minsung da başını sallayıp bara geçmişti. Hoseokla Jiminde bar sandalyelerine otururken Minsung önlerine birer içecek koymuştu hafifinden. Jimin gu gece sarhoş olmak istemiyordu. "şu önemli adam Jimin..." dedi ve bir az barın tezganının izin verdiği kadar yaklaştı ona. "Jeon Jungkook" dedi kısık sesle. Jimin adamı tanımadığı için yüzünü buruşturmuş ve geri çekilmişti. "tanımıyorum" dedi kısaca. Hoseok'un ikisi boğazına takılırken kolunu tuttu Jimin'in.

𝑺𝒂𝒍𝒐𝒑𝒆 | ᴶⁱᵏᵒᵒᵏHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin