𝑺𝒂𝒍𝒐𝒑𝒆 | ᴶⁱᵏᵒᵒᵏ

5

Öncelikle sizlere bir şey söylemek istiyorum. Yazım hatalarım olabilir bu sizce de normal değil mi? Bunlarla dalga geçerek yorum yapmanız hiç hoşuma gitmiyor gerçekten. Öyleyse düzgünce hatalı olan yeri bana bildirin ben düzeltirim.

Bazen düzeltmek için vaktim olmuyor, hatta şu an bile okuldayım.

Benim okuduğum ficlerde o kadar atalar var ki. Hiç tepki bile vermiyorum ben.

Her neyse.

Iyi okumalar♡

ㅜㅜㅜㅜㅜㅜ

Açılan kapıyla oraya odaklandı ikiside.

"Jimin?"

Kapıda Namjoon Jimin'e seslenince sanki sinirini Jiminden çıkmamış gibi tekrar bedeni öfkeyle titredi.

Jimin önce Jungkook'a sonra Namjoon'a bakıp kapıdakinin omzuna çarparak çıkmıştı odadan. Minsung'un yanına koşup sandalyelerden birinde oturdu.

"bana buz gibi bir su ver Min"

Minsung suyunu ona uzatıp sorgular gözlerle baktı ona.

"yok bir şey" dedi bardağı bitirince. "şu geçen sana burada çarpan adam geldi. Jimin nerde söyle diye bağırdı falan. Söylemeyecektim ama zorla söyletti. Yukardadır dedim üzgünüm"

"tamam sorun yok? Hoseok nerde?"

Gözleriyle yan tarafı işaret ettiğinde bakıp Hoseok'u bir kızla öpüşürken gördüm. Gözlerini devirip tekrar önüne döndü.

"ee bu gece başkası yok mu?"

"yok. İstemiyorum."

Minsung başka birisinin siparişini hazırlamya başlarken Jiminde etrafa göz gezdirdi. Bir kaç kişinin gözleri kendi üzerindeyken önemsemedi hiç birisini. Acaba şu an bırakıp gittiği ikili yukarda ne yapıyordu? Tanrımmmm

"Jimin. Bak şuraya"

Minsung'a dönüp işaret ettiği yere baktım.

"buraya geldiğinden beri gözü üzerinde"

" her kes gibi" dedi Minsung'un dediğine kıkırtıları arasından. "evet. Bence onunla tanışmalısın. Adı Bangchan. Kendisi komik ama tehlikeli bir Gangster. Ünlü bir çetenin lideri"

Ah cidden bu işlere giren insanlar ne yaşıyor. Gereksiz gibi ama belli bir güç. Bir yandan da harika görünüyor. Güç...

Bunu düşünürken yüzünde tehlikeli bir sırıtış belirdi. Oraya gitmeyecekti, o buraya gelecekti.

Arkasını dönüb kalçasını öne çıkararak oturdu bar sandalyesinde.

...

"sen..." Jungkook sinirle yumruklarını sıkarken bedeni iyice kasılıyordu. Derin solukları uzaktan bile Namjoon'un yüzüyle buluşuyor, dik durmaya çalışsada aslında Jeon Jungkook'un ne kadar tehlikeli birisi olduğunu aklından çıkaramıyordu.

"ben ne? Bitir artık şu düşmanlığı. Bitti gitti Jeon. Yeter." tane tane söylerken Jungkook'un da dahada sinirlendiğine sahit oluyordu. Boğzında güçlü parmaklar hissetti birden Namjoon. Onu çekti kendine doğru Jungkook ve kapıdan dışarda kalmış bedeni odaya sokarken belini sertçe duvara çarptı.

Acıdan hafif sızlasada Namjoon sadece yüzünü buruşturdu iki eliyle boğazında olan elin bileğine sarıp çekmeye çalıştı.

"onu aldın elimden göt herif. Bitti gitti Ha?"

Yumruğunu kaldırıp çenesine geçirdi karşısındakinin.

"bitti gitti??... SEN ÖLMEDEN BİTMEZ" ve bir yumruk daha.