selammmmm
yorum sınırı koyuyorum bu sefer40 mantikli yorum istiyorum
yorum sinirinin azligi kendimi cok yikik hissettiriyo bu arada 🥲keyifli okumalar optumm
-
okulun kafeteryasında yemek yemek için sıra bekliyorlardı. zil çalar çalmaz kuyruğun en sonunda yer almamak için koşup en önlerden yer kapmışlardı. hepsi kısa süre içerisinde yemeğini alıp boş bir masaya geçti.
chan, jisung'un tabağında ki iki tatlıyı görünce gözlerini kocaman açtı "lan iki tane mi tatlı aldın? it günah değil mi!"
"onlar da önce gelseymiş banane" dedi jisung umursamazca.
hepsi görmemiş gibi hızlı hızlı yemeklerini yerken masaya bir çocuğun gelmesi ile ara verdiler. "meraba, oturabilir miyim?" diye sordu kibarca. hepsi başıyla onay verdiğinde çocuk sandalye çekerek oturdu yanlarına.
"ben soobin, choi soobin. bi alt sınıfınızdanım." dedi jeongine dönerek, yüzündeki en sıcak gülümsemesi ile.
jisung'un jeongin'in omzuna vurması ile jeongin sağ tarafa doğru düşüyordu az daha. "taliplerin bu sıra artıyo lan"
jeongin ona gözlerini büyüterek bakıp susmasını işaret edince yemeğine döndü jisung.
çocuk henüz tekrar konuşmadan hyunjin elini uzattı. "felixin arkadaşısın sanırım"
felix ve minho kısa bir an için göz göze geldiler, onlarla bir ilgisi yoktu bu çocuğun ama neden üstlenmesinlerdi ki. felix anında olaya el atıp bir kahkaha patlattı. "evet evet, soobinle tanışıyoruz biz. dimi soobin?"
kaş göz işaretleriyle çocuğu uyaran çilli sarışın, soobin'in anlamaz bakışları yüzünden ele verecekti kendini. fakat soobin olayı pek kavrayamasa da ayak uydurmaya karar verdi "evet evet tanışıyoruz." dedi yalandan gülümsemesi ile.
"hyung, instagramın var mı?"
jeongin bu sefer reddetmek istemedi, tam jeongin'e göre bir çocuktu aslında. hem de aynı okuldaydılar, güven gibi bi sorun da olmayacaktı. neden şansını denemesin ki diye düşündü.
"jeong nokta in" dedi çocuğun telefonuna bakıyordu bir yandan. "evet ilk çıkan benim hesabım."
soobin'in gözlerinin içi gülerken masadan kalktı ve "ben yazarım o zaman sonra." dedi hafif heyecanla beraber.
herkes şok içerisindeydi şu an. hyunjine bakıyorlardı bir yandan, ilk defa saldırmamıştı. bakışların kendi üzerinde olduğunu fark ettiğinde
"ne var!" diye yükseldi."hiçbir şey demedin." dedi seungmin şaşkınlıkla. hyunjin kaslarını çatarak konuştu "niye diyeyim?"
"bilmem, genelde dersin o yüzden dedim." diyerek önüne döndü seungmin
changbin bir yandan yemeğini yerken ağzı dolu bir şekilde konuştu. "ama yakışıklı çocukmuş"
"yemeğini bitir öyle konuş salak" diyerek kızdı minho elindeki peçeteyi ona fırlatıp.
chan çocuğu kafasında hayal edip ardından hyunjin'e baktı "boyu da uzun duruyo, hyunjinden bile uzundur"
"ben ne alaka?" dedi hyunjin
minho "en uzunumuz sensin ya kanka" diyerek hyunjine baktı.
felix ağzından laf almak amacıyla ortalığı daha da kızıştırma peşindeydi "sen bi gerildin sanki"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sadece bir öpücük | hyunin
FanfictionI don't want you like a best friend Only bought this dress so you could take it off ~friends to lovers yan ship: yuna x karina