Yer: Myrtlegrove Sığınağı 3. Bölge
Salgından 2 yıl sonra
03.07.2040
Bill Walter, Sophia Stoker'ın odasına girip avazı çıktığı kadar bağırdı.
"Sophia! Geldi! Senin için geldi!"
Sophia Stoker'ın Günlüğü
22.09.2038
Sevgili günlük. Yaklaşık 1 haftadır yaşanılanları yazamadım ve şu an tam olarak nasıl yazacağım bilmiyorum fakat deneyeceğim. 1 hafta önce dünyanın sonu geldi. Dünyanın sonunu hep daha farklı tahmin ederdim. Bu tarz bir salgınla değil. Sonunda oldu. Artık popülasyonun çok az bir kısmı yaşamakta. Bu salgın insanları bir tür kan emici vampire dönüştürüyor. İnsanlar ısırıldıktan sonra ölüyorlar ve sonra kan açlığı ile yeniden diriliyorlar. Haberlere göre tahmin edilenler şöyle; vampirlerin başlarında birileri var. İnsanlar vampire dönüştükten sonra kan ile beslenip efendilerinin olduğu yere dönüyorlar ve bu sayede devlet, çoğu vampiri helikopter ile bomba atarak yok etmekte fakat yine de her gün daha fazla çoğalmaya devam ediyorlar. Doktorlar antibiyotikler üretmeye çalışsalar da pek bir şeye yaramıyor. Onları sadece kalbe atılan gümüş bir kurşun veya tahtadan yapılmış kurşun ya da tahta kazık öldürebiliyor. Bir de güneş varken dışarı çıkamazlar çünkü güneş onları yakıp kül ediyor.
Sokaklar gece gündüz polis ve güvenlik görevlileri ile dolu. Polisler her gece vampirleri öldürebildikleri kadar öldürüyorlar. Devlet sadece topluluk olarak vampirlerin bulundukları yere bombalar atıyor. Efendilerinin kim olduğunu bulamıyorlar çünkü o her kimse ya sürekli yer değiştiriyor ya da birden fazla efendi var.
Aileme gelecek olursak kız kardeşim Kat ve erkek kardeşim Freddy yaşıyor. Annem ve babam bize yiyecek almak için çıktıktan sonra bir daha asla geri dönmedi. Biz de onların dönüştüğünü düşündük. Yok edilip edilmediklerini de bilmiyoruz çünkü yapılan araştırmalara göre kişi dönüştürüldükten sonra kendi bilincini geri alması uzun sürüyor. Yani efendilerinin yanına gidesiye kadar bir robot gibiler. Bu yüzden ne annem ne de babam telefonları yanında olmasına rağmen bize hiç haber vermediler. Ben onlardan umudu kestim fakat kardeşlerim halen yaşadıklarını düşünüyor. Gerçi bize bir vampir olarak yaşadıklarının haberini verseler ne olacak, artık onlarla birlikte yaşayamayız.
Annemle babam gittikten sonra yiyecek almak için dışarıya gitmeyi seçen ben oldum çünkü en büyükleri benim ve ister istemez kardeşlerimi koruma iç güdüsü ortaya çıkıyor. Ben 26 yaşımdayım ve 21 Ekim'de 27 olacağım, Kat 21, Freddy ise henüz 6 yaşında. Şimdi onlar uyuyorlar ve günlük, saat de çok geçmeden yiyecek almaya gitmeliyim. Sonra yazarım.
Sophia Stoker evinden çıktığında saat gündüz 2:20 idi. Onlara yakın olan bir markete giderken komşularının evlerine bir baktı. Devlet insanların evine güvenlik amacıyla yapabildiği kadar elektrikli ve otomatik silahlara sahip demirlikler yapmıştı. İlk başta bu ürünler piyasaya ücretli sunulsa da devlet, dur durak bilmeden her gün ölen insanları görünce ücreti kaldırdı. Bulunduğum ilde zaten her gün en az 50 kişi ölüyordu. Devlet görevlileri her ne kadar hızlı çalışırsa çalışsın onca eve 1 haftada güvenlik demirlerini takmaları imkansızdı. Aslında yiyecekleri de halkın evlerine dağıtmayı planladılar fakat bu hem çok tehlikeliydi hem de bunun için yeterince zaman ve eleman yoktu.
Sophia Stoker markete giderken etrafı izledi. Bir yerde vampirleri öldürmek için toplanmış bir düzineden fazla insanın silahları hazırlayışını gördü. Hepsi devletin gönüllü olanlara verdiği ve vampirlerin onları ısıramayacağı şekilde yapılmış tulumları giyiyorlardı. Tulumların bazıları metalden bazıları da çeliğe benzer bir materyalden yapılmıştı. Silah kullandıkları için sadece eldivenleri metalden yapılmamıştı. O gruptan bir kadın, Sophia'ya seslendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Şafağı- Dawn of the Death
VampireDünyanın sonunu getiren kan açlığı ile insanların vampire dönüştüğü bu hikayede yaşam mücadelesi veren Sophia'nın vampirlere karşı olan mücadelesini anlatır. Sophia Stoker ve efendisi Tobias'ın yaşadığı aşk hikayesi anlatılırken, insanlığın sonunu g...