8⚣

43 4 4
                                    

JUNGKOOK

Taehyung bulaşıkları makinaya dizmemde yardım ederken tatlı tatlı yanımızda dolaşan Yeontan'ı arada başından okşayıp seviyordum. Taehyung bunu kıskanıyordu

"Beni de böyle sev sevgilim"

"Seni daha güzel seviyorum Taehyung"

"Hayır. Hiçte öyle değil. Köpeğimi benden daha çok seviyorsun"

"Nereden biliyorsun bunu?"

"Kurdum söylüyor"

Yeontan'ı sevmeyi bırakıp elimi Taetae'min saçlarına attığım zaman gülümseyerek beni belimden kavradığı gibi kucağına almıştı. Bende otomatik olarak bacaklarımı kalçalarına sarmalamıştım. Telefonum sweatimin cebinde titrerken boynuna doladığım ellerimden birini cebime atıp telefonumu çıkardım. Annem arıyordu. Taehyung telefonu elimden alarak açıp sesliye aldı. Ardından tezgaha bıraktı

"Jungkook? Alo sesim geliyor mu?"

"Geliyor annecim"

"Nasılsın oğluşum? Nasıl geçiyor Delta'n ile günleriniz. Unuttun bizi"

"İyi geçiyor. Onu çok seviyorum. Ve siz her zaman aklımdasınız"

"Kuzum peki, Taehyung ile ne zaman tanışacağız? Fotoğraflardan biliyoruz sadece damadımızı"

"Anne ya utandırmasana beni. Taetae'me sormam lazım. İşi uygun olduğunda olabilir"

"Hmm, peki kuzum. Sen ne yapıyorsun? Bam seni çok özledi"

"Ben kızgınlıktayım annecim. Bam telefona gelirdi genelde?"

"Bam birazcık hasta kuzum. Annen dün ona kek vermiş. Hasta olmuş o da"

"Hiç köpeğe kek verilir mi?! Annem delirdi mi!? Sen onu bir dışaır çıkar hava aldır. Yoksa köpek ölecek annee"

"Tamam tamam. Kızgınlıkta Delta'n yanına oluyor mu peki?"

"Olmaz mı? Seni dinliyor şuan"

"Oh. O zaman ikinizin de yanaklarından öpüyorum. Ben şirketteyim birkaç işlerim var kuzularım."

"Tamam bizde öpüyoruz seni"

Telefondan gelen bip sesleri kapandığını gösterirken Taehyung'a ulaştı gözlerim. Beni hülyalı gözlerle izliyordu

"Ne oldu?"

"Bebeğimi, güzeller güzelimi, biricik sevgilimi izleyemez miyim?"

"Hmm bilmem ki"

"Ne demek bilmem? Tabiki izleyeceğim"

Gülerek koltuğa yürürken mutlulukla yayılan feromonlarıma dur diyememiştim.

"Ne yapalım?"

"Bilmem? Ben genelde uyurum"

"Onu fark ettim zaten güzelliğim"

"Uno oynayalım mı?"

"Ben onu oynamayı hiç bilmiyorum ki bebeğim? Ama öğretirsen oynarım"

"Öğretirim tabikide. Ama uno arabamda kaldı. Aşağı inip almam gerek"

"Sen dur ben alırım"

"Ya ama bana hiçbirşey yaptırmıyorsun"

"Canım öyle istiyor"

Arabamın anahtarını Taehyung'a verip beklemeye başladım. Arabamda nedense her zaman uno bulunuyordu?

Birkaç dakika sonra Taehyung gelip kapıyı açtı. Koşarak yanına gidip elini kaptığım gibi salonun ortasına sürükleyerek yere oturdum. Taehyung ise tam tersi beni kucağına alarak koltuğa oturttu

𝑀𝑦 𝑃𝑒𝑟𝑓𝑒𝑐𝑡 𝐷𝑒𝑙𝑡𝑎 | 𝘛𝘢𝘦𝘬𝘰𝘰𝘬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin