Jimin gözlerini yavaşça araladığında nerede olduğunu anlamaya çalıştı önce. Jimini bir odaya almışlardı, kolunda ise bitmeyi bekleyen bir serum.
Hafifçe etrafa göz gezdirdi. Aklına olan şeyler gelmişti yine. Düşündükçe canı yanıyordu. Hangi öz anne evladına bunu yapabilirdi?
Jimin ağlamamak için gözlerini yumdu. O sırada kapının açılma sesini duydu ve gözlerini araladı. Gelen kişiler Taehyung ve Jungkookdu."Jimin!"
Jungkook koşar adımlarla sedyenin yanına geldi ve ayak kısmına oturdu. Jimin'in saçlarını hafifçe okşadı.
"Jimin, çok korkuttun bizi. İyi misin?"
"Şuanlık.. biraz.. daha İyiyim"
Jiminin yutkununca boğazı acıyordu. Kelimelerini tane tane söylemişti.
Taehyung jungkook ve jimin uzunca konuştular. Yaklaşık 2 saat sonra gitmişlerdi. Jimin acıktığını yavaş yavaş hissediyordu. Belki biraz sonra açlığını hissetmez diye düşünerek uyumaya çalışacağı esnada kapı aralandı. İçeriye siyah giyimli adam girdi.
"Kime bakmıştınız?"
Jimin halsiz bir şekilde zar zor konuşmuştu. Adam kapıyı kapattı ve yanına geldi.
"Sence? Hiç mi görmedin sen beni? "
Jimin düşünmeye başladı. Üzerine giydiği uzun siyah kabanda göz gezdirdi.
"Sen... Sen o musun? "
"Kim? "
"Kafedeki adam. Beni kurtaran adam"
"evet bildin, sence de artık tanışmamızın vakti gelmedi mi"
Jimin üzerinde göz gezdirdi. Jimin pür dikkat ona bakıyordu. Aynı şekilde üzerinde yine siyah bir kaban, siyah şapkası ve güneş gözlüğü.
"Ben Min Yoongi"
Yoongi yavaşça gözlüğünü çıkarttı. Ardından da şapkasını. Jimin şok içinde bakıyordu. Çünki asla içinden bir cevher çıkacağını bilmiyordu.
Jimin gördüğü manzara ile donakalmıştı. Gerçekten çok etkileyici biri gibi görünüyordu o.
Jiminin kolay aşık olabilen bir yapısı vardı zaten. Min Yoongiyi görmesi ile zaten kalbinde birşeyler oluştuğunu hissediyordu.
Siyah saçları, pürüzsüz teni ve daha bir çok şey."Sen kimsin hm?"
"Ben... jimin...Park jimin"
"Tanıştığıma memnun oldum jimin"
"Bende"
Yoongi sanki ilk kez tanışıyormuş edası ile elini sıktı sarı saçlının.
"Sen neden şapka falan... Takıyorsun."
"Bunun bir önemi yok. İstemiyorum sadece o kadar. "
"Peki"
Jimin serum takılı olmayan elini saçlarına attı ve karıştırdı. Kendini kirli hissediyordu ve banyo yapma isteği uyanıyordu içinde. Tamı tamına 5 gündür duş almamıştı ve kirli hissetmesi doğaldı. Hastanenin kokusu da üzerine silmişti üstelik.
Odaya bir doktor geldi ve yoongi alelacele şapkasını, gözlüğünü taktı. Jiminin durumu bayağı iyiydi. Kötüye giden hiç bir şey yoktu. Doktor jiminin serumunu aldı elindeki bandı çıkardı. Çıkış işlemlerinin başlatıldığını söyledi. Ardından odadan çıktı. Jimin mutlu olmuştu çünki hastane onu yormuştu.
"Birşey sorucam"
"Sor"
"Senin ne işin var burda. Yani yanlış anlamanı istemem"
"Seni ben kurtardım jimin."
"Ne? Gerçekten mi? "
"Evet ben kurtardım"
"Çok.. Çok teşekkür ederim. "
Jimin yoongiye sarıldı bir anda. Yoongi şok olmuş bir biçimde ellerini küçüğün beline sardı. Jimin yoonginin yanında gerçekten biraz küçük kalmıştı.
"Hadi bakalım biraz sonra çıkıcaz seni evine ben bırakıcam"
"Ah, çok teşekkürler."
Jimin mahçup bir gülümseme sundu ve ardından yandaki sudan bir iki yudum aldı. Boğazının acısının yavaş yavaş geçtiğini hissetti. Halsizliğini üzerinden atmıştı bir anda. O da anlayamamıştı nasıl olduğunu.
İkili hastaneden çıktı ve arabaya bindi. Arabada havadan sudan bir sohbet ederek yola başladılar.
-selamlar cıtırlar 😚🤭👉🏻👈🏻💅🏻
Umarım bu bölümü begenmissinizdir lütfen fikirlerinizi yazın çok merak ediyorum 😫🙏🙏💓-oy ve yorum plssssss iyi günlerr ☀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forbidden love/ Yoonmin
FanfictionŞeytan olarak anılan Gaddar Mafya Min yoongi Birisine kalbini çaldırır Gizli saklı bir Mafya aşkı... Text-düz