Şuan da lise 3. sınıf öğrencisiydim, taehyung da aynı şekilde 3. sınıf öğrencisiydi. Aynı sınıftaydık ve ilk zamanlar neredeyse hiç kimse ile konuşmuyordum. Taehyung ise benim aksime sosyal, havalı biriydi her zaman.
Hala da öyle açıkçası, asla yabani biri olmamıştı. Her zaman güler yüzlü ve sohbeti saran biriydi, bir kere sohbet etmeye başladıysanız bir daha asla bırakamazdınız çünkü taehyung insanı kendine çekerdi, farklı bir auraya sahipti, mesela bir kış günü sıcak çikolata yerine kırmızı şarap içersin, kendinden geçmeyi tercih edersin.
Neden hala bize taehyungu anlatıyorsun diye soruyorsunuzdur? Çünkü taehyung tek kelime ile anlatılamayacak kadar mükemmel biri.
Ve artık asıl olaylara dönelim diyorum?
*************
"Jungkook, kapıyı aç artık sinirleniyorum bak!" Gelen ses taehyunga aitti. Fazlasıyla etkileyici ve de sinirli geliyordu sesi.Çünkü taehyung beni fazlasıyla kırmıştı, bu sefer gerçekten de yapmaması gereken birşeyi yapmıştı.
Okuldaydım, yanımda ise jimin vardı ve birlikte yemekhane de sıraya girmiştik,
yemeğimizi alıp rastgele bir masaya geçeceğimiz sırada taehyung, ve taehyungun yakın arkadaşı olan eunwoo ile karşılaşmıştık. Fakat eunwoo, dümdüz yürümek yerine biz yanlarından geçerken bilerek bana omuz atmış, ben daha ne olduğunu anlayamadan elimdeki tepsi de ne varsa yere dökülmüştü. Ardından arkamdan bir anda itilmemle yere dökülen yemeğin içine düşmem bir olmuştu, ve bu durum karşısında da taehyung hiç birşey yapmamıştı.Oturduğum yerden kalkmadan önce elime yerde olan tepsiyi almıştım, layağa kalkmam ile birlikte de tepsiyi eunwoonun kafasına geçirmem bir olmuştu diyecektim ne yazık ki eunwoo kafasını tam da aşağıya doğru indirdiği için tepsi burnuna gelmiş, burnu kanamaya başlamıştı. Taehyung bunu yaptığımı görünce beni bir anda tekrardan yemek gölü olan yere doğru itmişti, itmesi ile birlikte de yemek gölünün içine tekrar düşmem kaçınılmaz olmuştu.
"Ne yaptığını zannediyorsun sen jungkook!"
Gözlerim sinirden dolmuştu, taehyung da biliyordu ki ben onun önünde asla ağlamazdım. Bir an taehyung, gözlerimin dolduğunu görünce kendinin ne yaptığını sorgular bir hale gelmişti.
Ayağa kalkıp yerdeki tepsiyi de alıp adımlamaya başladığım anda bileğimi kavrayan sıcak el ile olduğum yerde kaldım
Siktir! Cidden. Taehyung bana ne zaman nereye dokunursa dokunsun her türlü etkileniyordum ondan."Jungkook, bak ben özür dile-"
"Kapa çeneni taehyung, sen tercihini çoktan yapmışsın belli ki Şimdi neden özür diliyorsun?
Ağzını açıp birşey demesine kalmadan elini bileğimden şertçe itip yemekhanenin kapısına doğru ilerlemeye başlamıştım,
arkamdan gelmemesi için de bir sürü dua
etmiştim çünkü eğer sinirlendiğim zaman
Sinirimi bir şeyden çıkaramazsam ya birilerini sözlerim ile fazlasıyla kırıyor, yada odamdaki bir şeyleri kırıyordum ve ben taehyunga asla ne sözel ne de fiziksel şiddet uygulamak istemiyordum ama sikik sinir sistemim buna bazen izin vermiyordu, yine de sinirimi asla taehyungdan çıkarmamıştım.
☆☆☆☆☆☆☆☆▪︎☆☆☆☆☆▪︎sonuç şuan aramız bozuktu, Taehyung kapımın önünden ayrılmıyor, sinirime sinir katıyordu.
kapımın kulpuna elimi koyup indirdiğim anda Taehyungun beni kendine doğru çekip ellerini belime yerleştirmesi kaçınılmaz oldu, ben ise ellerimi nereye koyacağımı şaşırmış bir halde iki yanımda dümdüz tutuyordum.
"Özür dilerim kook, çok özür dilerim, hepsi benim hatamdı onlara bir şeyler demem gerekiyordu"
İç çekip konuşmaya başlamıştım. Yüzüne bakmayı hiç de istemiyordum bir de.
"Evet bir şeyler demen gerekiyordu taehyung, başka sorunun yoksa ben odama gitmek istiyorum"
Taehyung içini çekip tekrar konuşmak için dudaklarını aralamıştı,
"Ben bazı şeylerin farkına varmaya başladım Jungkook"
"Ne gibi şeylerin taehyung?"
Bu sefer iç çekmek yerine, heyecanlanmaya başlamıştım. Eğer taehyung her şeyi anladıysa bu demek oluyordur ki, benim ona aşık olduğumu anlamıştı ve bir cevap verecekti.
Verdiği cevap ise beni şaşırtmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
beauté bruné | Taekook
FanficTaehyung: Bende öyle düşünmüştüm jeon jungkook:d Bundan sonra biz sadece birer iki yabancıyız, daha fazlası değil (Görüldü, 17.38)