Büyüler & Savaşlar

6. Bölüm

        ~Bulutun anlatımıyla~

Uyandığımda bir yerdeydim. Burda kitaplar deri zırh birkaç kılıç vardı. Odadan çıktım. Birkaç oda vardı ve bu odarda kişilerin isimleri yazıyordu. Meryemin yazısını görür görmez sevindim. Meryem gerçekten grubumuzun göz bebeğiydi. Çok iyi birisi hayatında neredeyse hiç yalan söylememiş birisi idi. Zor durumda kaldığında küçük yalanlar söylüyordu ve kız çok güzel yalan söylüyordu. Ne zaman yalan söylese bize göz kırpar biz ise anlayıp beraber yalan söylerdik ve Meryemin sayesinde bu yalanın doğrusu asla ortaya çıkmazdı. Odama geri döndüm. Birkaç dakika sonra kapı açılma sesi geldi. Bende çıktım herkes uyanmıştı. Ardayı görür görmez sarıldım.

Bulut:Kardeşim.

Arda:Bulut yaşıyorsun.

Bulut:Asıl sen yaşıyorsun kardeşim.

Meryem:Ne yaşadınızda birbirlerinize yaşıyorsun diyorsunuz.

Herşeyi anlattım ve hepsi bana şok içinde baktı. Birkaç dakika sonra kapı açıldı ve içeriye cübbeli birisi girdi.

Büyücü:Meryem burada mı?

Batu:Eve-

Meryem:O daha uyanmadı.

Göz kırptı. Batu, Münevver, Rabia, Erkut ve Kasım bize baktılar. Özgür ise eğilip sezsiz birşeyler fısıldadı. Diğerleri ise anladım dercesine kafalarını salladı. Cübbeli kişi Meryeme baktı ve sinsice güldü. Ardından ise Meryemin yanına gitti.

Büyücü:Meryem sensin değil mi?

Meryem:Hayır Meryem ben değilim Merhem uyuyor eğer onu istiyorsanız uyandırabilirim.

Meryem hızlıca nefes alıp veriyordu. Hızlıca nefes alıp verdiği zamanlar kötü birşey olacağını hisseder ve nefes anlamamaya başlar.

Büyücü:Yalan söylüyorsun.

Bir ana Meryemin buğazına yapıştı. Birşeyler olduğunu anlamıştı. Batu Erkut ve Kasım yardıma gitmek için adım atmışlardı ki cübbeli kişi bir eli ile onları durdurdu. Meryem hemen adamın karnına tekme atar atmaz adam yere yığıldı. Meryem nefes almak yerine bağarmaya başladı.

Batu:İnsan nefes alabilmesi için öksürür Meryem bağırıyor. Deli bu kız deli.

Özgür:Sus Batu kızın bir bildiği var ki bağırıyor.

Batu:Tamam sustum.

Birkaç saniye sonra büyücü ışınlandı.

Işınlanan büyücü:Ne yaptını sanıyorsun sen.

Yerde yatan büyücü:Siz onu öldürmemi emrettiniz bende yapmaya çalıştım.

Hepimiz şok olduk. Bir büyücüden böyle birşey beklemiyordu. Meryemin eti çürümeye başlıyordu.

Işınlanan büyücü:Ben sana onu yanıma getir dedim git Meryemi öldürmeye çalışma demedim hücreye giriyorsun.

Bir portal çıkardı ve adamı içene soktu. Büyücü Meryemin yanına geldi ve boynunu ellemek için elini kaldırırken Meryem uzaklaşarak.

Meryem:Yeter lan ne istiyon benden.

Büyücü Meryem yaklaştı ve boynunu ellemek için bir kere daha hamle yaparken.

Meryem:Dokunma bana!

Uzaklaştı ve büyücü tekrar Meryeme yaklaştı.

Meryem:Yaklaşma valla işin sonucu çok kötü olur.

Der demez basadaki meyve bıçağını aldı ve büyücünün boynuna yaklaştırdı.

Büyücü:Sakin ol birşey yapmayacağım bana güven.

Meryem:Birtek güveneceğim kişi onlar.

Bizi gösterdi. Büyücü bağırarak.

Büyücü:Ölmek istiyorsan gidebilirim şehirde tek bir kişi ve tek bir ev bile yok. Yaşamak istiyorsan bu kulede ki kişiler güveneceksin.

Meryem hızlı hızlı nefes bile almıyordu. Bıçağı daha çok büyücüye yaklaştırdım. Meryem bağırarak.

Meryem:Nasıl güveneceğim az önce neler olduğunu görmedin mi?

Haklıydı. Büyücü elinden mavi bir ışık ile bıçağı alıp yere attı.

Büyücü:Ben o büyücü gibi değilim. Seni yanıma çağırmamı istedim hatta seni bile değil Batuyu da istedim çünkü kule ile ilgili bilgiye sahip olduğunuz için birkaç şey söyliyecektim.

Der demez Meryemin derisi daha çok dökülüyordu. Birkaç dakika boyunca kimse birşey yapmadı. Meryem yere yıkıldı ama ölmedi. Büyücü hemen Meryemi sandalyeye koydu ve birşeyler okumaya başladı.

Büyücü:Herkes uyusun Meryem yağrın kadar uyanmaz.

Birkaç dakika sonra Meryem yavaş yavaş uyuşmaya başladı ve artık derisi dökülmüyordu. Herkes yatmaya gitti. Batu ise Meryemi kucağına alıp odasına koydu. Büyücü ise bir sandalyeye oturup boş boş duvara bakıp durdu.

Bugünlük bu kadar hasta olduğum için az yazabildim yağrın devamı gelecek