5. Bölüm

4 1 0
                                    

              ~Nurgülün anlatımıyla~

Hepimiz aynı anda uyandık ve dışarıya baktık.

Batu:Ne olmuş buraya?

Resmen biz kalmıştık insanlar bile yoktu. Hemen kuleye doğru koştuk. Kulede cübbeli iki kişi vardı ve bize yol açtılar. Burası nasıl bir yerdi. Hızlı bir şekilde yukarıya çıktık. Allahım çıkmak ne bitmiyor. Sonra hepimiz aynı anda durduk. Başka bir yer yoktu. Sol tarafımızda bir kapı vardı ve kendi kendine açıldı. Ardından birisi çıktı.

Büyücü:Eğer buradan geçecekseniz yer çekimine karşı koyun.

Birden bire yok oldu.

Batu:Ne demek istedi bu?

Nurgül:Ben anladım ilk ben geçiyorum.

Nefesimi tutarak geçmeye başladım. Havada yürüyordum. Hepsi bana şok içinde bakıyordu.

Nurgül:Vay çok güzel.

Sonra düşmeye başladım. Açıklık attım ve bir portal belirdi. Bizimkilerin yanına geldim.

Büyücü:Bir dahakine konuşmazsan iyi olur.

Kayboldu. Sonra hızlı bir şekilde ilerlemeye başladım. Ardından ise diyerleri geldi. Pencereden baktım ve şok oldum.

Nurgül:Ne çabuk akşam oldu?

Erkut:Kaç saattir merdivenlerden çıkıyoruz Nurgül normal değil mi?

Nurgül:Çok sıkıldım.

Batu:Sıkıldın mı? Benim çok uykum var ben yatmaya gidiyorum.

Herkes yatmaya gitti. Ben ise boş boş odada duruyordum.

Nurgül:Çok sıkıldım keşke kedim olsa.

Bir an kedi belirdi ve sevmek istediğim an koşmaya başladı. Onu kovalamaya başladım.

       ~Meryemin anlatımıyla~

Deprem oldu ve uyandım. Kendimi yerde buldum. Ardından duvar kırıldı ve bir kişi belirdi yarı şeytan yarı insan bir kişi önümde belirdi ve adam onu öldürdü. Sonra beni gördü. Şok oldum çünkü en son adamı beni uyandırırken gördüm.

Meryem:Ne işiniz var burda.

Bacağıma baktı. Hafif sırıttı. Allahım sırıtılcak ne var.

Hoca:Benimle gel.

Ardından kapıyı kırdı. Ayağa kalktım ve koşabileceğim kadar koştum. Evden çıkar çıkmaz ev yıkıldı. Şaşırdım... Hocayı takip ettim bir kule vardı ve ajderhalar vardı. Ejderhalar savaşıyordu. Kuleye girdim ve merdivenlerden çıkmaya başlamıştım ki kan kaybından bayıldım. En son gördüğüm şey hocanın büyü ile beni kaldırıp bir yere götürmesi idi.

Uyandığımda bir yerdeydim. Etraf ful kitaplarla dolu idi ve tüm yaralarım iyileşmiş. Şaşırdım çünkü kafamda bıçak izi bile yoktu sanki dememiş gibi idi. Ardından sıkıntıdan bir kitap aldım ve açtım. Kitabın sayfaları boştu. Sonra daha fazla kurcalamaya başladım ve sanki elime kirpi dikenleri batmış gibi bir sürü şey battı. Elimi hemen kitaptan çektim ve kitap dikenleri yok olup kapandı ve kendi kendine eski yerine gitti. Elime bakar bakmaz çığlık attım ve bir büyücü belirdi. Elime baktı.

Büyücü:Burada izinsiz şeylere dokunma ve kendi kafana göre de takılma elini ver.

Elimi verdi ve birşeyler okudu. Yavaş yavaş geçmeye başladı. Kendi kendime neredeyim ben diyordum. Büyücü sanki benim zihnimi okuyormuş gibi gözleri mavi bir şekilde parlamaya başladı ve korkudan elimi ondan çektim. Hemen elimi sım sıkı tuttu.

Büyücü:Hareket etme birşey yapmıyacağım.

Sonra gene gözlerime baktı ve gene mavi parlamaya başladı.

Büyücü:Kuledesin merak etme birşey yapmayız.

Elimi bıraktıktan sonra bir portal açtı ve içine girdim. Bir kapı vardı ve kendi kendine açıldı fakat dışarısı görünüyordu. Merdiven bile yoktu. Ardından farklı bir büyücü belirdi.

Büyücü:Yer çekimine karşı koy.

Meryem:Anlamadım.

Büyücü:Nefesini tut ve konuşma.

Olumlu anlamda kafamı salladım ve dediğini yapmaya başladım. Çok eylenceli idi. Sonra ise bir kapı vardı ve içeriye girdim. Nurgül kedi kovalıyor ve diyerleri yeni uyanmış anlamsız şekilde bakıyorlardı. Beni hiç farketmemişlerdi. Ben ise aldırış etmedim fakat hepsini böyle görünce kahkaha attım. Nurgül hariç herkes bana baktı.

Batu:Hoşgeldin.

Meryem:Hoşbuldum.

Nurgül artık dayanamamış gibi bütün gücü ile koşmaya başladı ve kedi bir an insana dönüştü. Korkudan çığlık attım. Herkes şok içinde büyücüye bakıyordu. Birtek ben mi korktum.

Büyücü:Yeter ama sabahtan beri kovalıyorsun beni yordun beni.

Nurgül:Ben hiç yorulmadım.

Büyücü kendi kendine homurdanıp gitti. Ardından ise Nurgül bebek gibi ağlamaya başladı. Sonra koltukta yavru bir kedi gördü. Nurgül koşa koşa kedinin yanına gitti ve tavuk but verdi kedi ise hemen Nurgülün kucağına atladı.

Eda:Kedi hastası.

Sonra herkes kahvaltı etti ben hariç. Odama bakmaya gittim. Bir tane yatak etekli bir ince zırh kitaplık ve kitaplığın üstünde ise bir kılıç.

Salona gittim ve siyah bir kitap aldım. Batu ise meraklı bir şekilde bana baktı ve yanıma geldi. Kitabı açtım. Kule ile ilgili bilgiler vardı.

Kitapta kulenin daha önceden savaşa uğradığını ve büyü ile koruduğu söyleniyordu ve tarih yağrın idi. 13 Mart 1450.

Batu:Yağrın kulenin büyüsü mü bozulacak.

Meryem:Galiba ama bunu kimseye söylemiyelim telaş olurlar.

Batu:Tamam.

Ardından Nurgül macera istiyorum diye bağardı. Bir portal belirdi içine girdi ve portal kapandı.

          ~Nurgülün anlatımıyla~

Portalın içine girdiğim an şok oldum. Bir savaşın ortasındayım. Kedi ise korkudan kaçtı. Sonra beni bir adam gördü ve kovalamaya başladı. Sürekli düştüm artık dizlerim kanıyordu. Ardından ise bataklığına önünde durdum. Hayır olamaz ne yapacağım ben. Bataklığına etrafından geçtim ve artık bacakların yürüyemez oldu. Pes edercesine yere yığılıp gözlerimi kapattım. Gözlerimi açtığımda ise kendi odamda idim.

Bu bölüm de bu kadar diğer bölümde Arda ile Buluta ne olduğunu yazacağım

Büyüler & SavaşlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin