ʙᴇ ᴛʜᴇ ᴇɴᴅ ᴏғ ᴍᴇ ᡣ𐭩

85 9 2
                                    

×××××××××××

Birkaç saniye bekledikten sonra gözlerime bakıp, "Vox.." diyebildi sonunda.

Çok özledim. Seni çok özledim...

Şaşırmış görünse de bir şekilde kayıtsızdı.
Ona dokunmamdan hoşlanmadığını anlamıştım ama...
Beni yavaşça göğsümden ittirmeye çalıştı. Ama işe yaramadı. Ona daha sıkı sarıldım. Yanımdan uzaklaşmasına izin vermek istemedim.
Göğsümdeki elini nazikçe tuttum ve öptüm.

"Bırak..Beni.."

"Bırakmam." dedim.

Gölgelerin arasından çıkan birkaç siyah dokunaç beni sıkıca tuttu ve ondan uzaklaştırdı.
Üzgün bir şekilde gülümsemeye çalıştım.

"Alastor!"

Cehennemin prensesi; yanında tek gözlü, açık gri saçlı bir kızla ayağa kalkan Alastor'un yanına geldi hızlı adımlarla.
Tedirgindi.
Ne yapacağını bilemeyerek bir bana bir de Alastor'a bakıyordu.

Yanındaki diğer kız, konuşma fırsatı vermeden onun önüne geçerek bizi kendi karşısına almıştı. Sakin görünse de bacaklarını savaşmak için hazır konumda açtı.

"Ne oluyor Alastor? Daha dakikalar önce otelimizin duvarında delik açan şu yılışıkla ve Veelerden en tehlikelisi olan şeytanla oldukça iyi anlaşıyorsunuz anlaşılan?"

Sözleri sadece sorulardan ibaret olsa da her ifadesi bir tehdit gibiydi.

Alastor, gülümsemeye devam ederek hâlâ şu karmaşık düzenekli makinelerinin içinde olan yılan adamın yanına yaklaştı. 
O günahkar ise kendini toparlayarak hemen silahlarını telrar Alastor'un üzerine doğrulttu. Nişan almıştı.

"Yanlış anladın canım," dedi Alastor.

Bastonunu çevirerek makineye dokunduğunda yeşil ışıklarla birlikte birkaç gölge canavarı yükseldi. Sonra büyük bir patlama sesi duyuldu.

"Bu önemsiz biri."

Anında parçalara ayrılan büyük silahın içinden düşerek yere sert bir şekilde çakılan yılan adamla birlikte  prenses ve diğerleri rahat bir nefes verdi. Anlaşılan oteli parçalamasımdan sonra oldukça endişelenmişlerdi.

Alastor işini bitirdiğinde yavaşça bana döndü.

"Ve o da.."

Kalbim hızlanırken beni tutan siyah dokunaçlar daha fazla sıkılaşmaya başlamadan elektriğe dönüşerek aralarından sıyrıldım ve cehennem prensesinin önünde saygıyla eğildim.

"Bu ani girişimi maruz görün majesteleri. Buraya size zarar vermek ya da onun gibi bir amaç için gelmedim. Sadece...Alastor benim...Onunla konuşmamın bir sakıncası var mı-"

"Yanlış," dedi Alastor.

Yılan adamı orada kendi kaderine bıraktı ve prensesin önüne geçerek görüş açımı engelledi.
Gülümsüyordu ama fazla...
Çok...İlgisizdi?
Kesinlikle gitmemi istiyordu.

Bu canımı yaktı.

Ne düşündüğünü anlamak oldukça zordu. Fazla zor...
Ah...
Ne istediğini bir bilseydim...Sana o şeyi verene kadar asla durmazdım.

Gözlerine beklentiyle bakarken
fısıldamak geldi içimden.
"Ama ben asla pes etmem. Senden vazgeçmem." demek istedim. Ama yapamadım.

O çoktan konuşmaya başlamıştı bile.

"Burda ne yapıyorsun, buraya ne diye geldin hiç umrumda değil ama derhal buradan gideceksin." dedi.
Elini göğsüme koymuş beni gitmem için ittiriyordu.

ᴛᴀᴋᴇ ᴏɴᴇ ʟᴀsᴛ ʙʀᴇᴀᴛʜ ғᴏʀ ʟᴏᴠᴇ ᡣ𐭩 ʀᴀᴅɪᴏsᴛᴀᴛɪᴄHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin