Basketbol ve Taegi

23

Beyaz tenli, okuldan çıkacakken, Taehyung onu fark etti ve hızla yanına koştu. "Selam, Yoongi!' dedi, neşeli sesiyle. Yoongi, esmer tenliye gülümseyerek baktı. "Selam" diyerek karşılık verdi.

Taehyung, Yoongi'nin omzuna dokunarak "kahve içelim mi?" Bir teklif sundu. Yoongi, umutsuzca ona baktı. Bu herifin ne yapmaya çalıştığını az, çok tahmin edebiliyordu. "Hayır" dedi, kararlı çıkan sesi ile. Taehyung bu cevabın ardında dudağını büzdü. "Hadi ama Yoongi" dedi, mızmızlanarak.

Yoongi, insanları kıramayan biri olarak, bu teklifi kabul etti. Kafe'ye geldiklerinde, cam kenarınada olan bir masaya oturdular.

Taehyung "ee! Hayat nasıl gidiyor?" Diyerek bir sohbet başlattı. Yoongi, bu soruya omuzunu silkerek cevap verdi ve aynı zamanda dudaklarını birbirine bastırdı. Bunun anlamı 'hiç' oluyordu.

Orada bir müddet sessiz kaldılar. Kahveleri gelince, Taehyung bir sohbet başlatmak adına yine konuşmaya başladı. "Bakıyorumda çok sessizsin." Başını olumlu anlamda sallayarak "evet" dedi Yoongi, Kararlılıkla.

Taehyung oturduğu yerden kalkarak, Yoongi'nin yanına geçti. "Senden hoşlandığımı biliyorsun." Yoongi, bu sözlerin ardından boş gözlerle ona baktı. Tabii ki de aptal olmayan herkes bunu anlardı.

Taehyung, elini Yoongi'nin elinin üzerine koydu. "Biliyorum" dedi Yoongi, titreyen sesiyle. Taehyung cevap vermesini beklemiyordu. Kafasını burunları birbirine değicek şekilde hizzalandırarak, "Senle bir hayatımız olsun istiyorum Yoongi." Yoongi, şuracıkta bayılıcak gibi hissediyordu.

En sonunda Yoongi'nin gözleri istemsizce kapandı ve Taehyung konuşmaya devam etti. "Lütfen hayatına al beni." Yoongi'nin elini tutup kendi yanaklarına götürdü. "Kafedeyiz" dedi Yoongi, tüm bu romantik anı bozarak.

Taehyung, kafede olduklarını Yoongi sayesinde hatırlayıp geri çekildi. "Biraz yürüyüşe ne dersin?" Yoongi, olumlu anlamda başını sallayarak cevap verdi.

-----------

Romantik bir insan değilim. Bu yüzden bu bölüm olmamış olabilir.