Afilli Cinayet

Ölüm Nedeni?

Prof. Adnan otopsiye başlamadan "Ceset artık birey değil, kanıttır." dedikten sonra ceseti omuzlarının iki ucundan iki kesik ve gövdesinin tam ortasından neşterle iki yarık açtı. Göğüsünün bulunduğu yeri kurbanda deri yolarmış gibi yolmaya başladı. Cesedin gövdesinden damla damla kan akıyordu. Prof. Adnan ustalıkla cesedin kalbini çıkardı. Prof'un kalbi çıkartışı Pars'ı neredeyse kusturacaktı. Prof. Adnan kalbi çıkardıktan sonra kuşbaşı şeklinde kesmeye başladı. Cesedin vücudundan topladığı et parçalarını lam ve lamellere koyduğu sırada Pars Peker koşarak tuvalete gitti.

Prof. Adnan otopsiyi bitirdikten sonra polis üyelerinin hepsini toplantı odasına toplayıp ölüm sebebini anlatmaya başladı; "Ölüm sebebi; kırılan kafatasında oluşan beyin hasarı. Ağız ve Kulakların içinde talaşlı toprak kalıntıları bulundu ve vücudunun her yerinde tuz izine rastlandı. Görünüşe göre katil kanı temizlemekle uğraşmamak için cesedi denizde parçalamış. Parçaladığı uzuvları nehir ağzının yakınlarına bırakmış. Kullanılan cinayet aleti muhtemelen sert ve uzun bir cisim. En çok hasar kafatasının üst bölgesinde oluşmuş. Kafasına vurabilmesi için katilin en az 1.80 boylarında olması gerekir. Kurban dizlerinin üstündeyken vurulmuş. Kafasının sağ tarafı yara almış. Ama eğer yüzü yere dümdüz çarpsaydı kumun ağzına ve kulaklarına girmesi çok zor olurdu. Bu yüzden kurbanın talaşlı topraklı bi' yerde öldürüldüğünü düşünüyorum." dedikten sonra herkes şaşkınlıkla birbirine bakmaya başladı. Sessizliği Başkomiser Kerim'in "Şehirde öyle bi' yer var mı?" sorusu bozdu. Prof. Adnan; "Talaşlı topraklar kereste fabrikalarında bulunur." Dedi. herkes tekrardan düşünmeye başladı. Pars Peker bir şeyi hatırlamaya çalışırmış gibi etrafa bakarken; "Çiğse Kereste Farbirası" diye haykırdı. Komiser Selçuk; "Ne bağrıyon hamuna" diye Pars'a fırçayı kaydı. Pars, Selçuk'u hiç tınlamadan anlatmaya başladı; "Sahil Düzenleme Projesi nedeniyle sahil kısmında bu fabrikalardan çok var. Öyleyse katil kurbanı kereste fabrikasında öldürdü cesedi denizde parçaladı ve nehirin kenarına attı." Başkomiser Kerim, Selçuk'a; "Peki ya şüpheliler ?" diye sordu. Selçuk; "Kurbanın bir sevgilisi varmış ama onu henüz bulamadık." dedikten sonra Başkomiser Kerim sinirli bir şekilde ayağa kalkıp "Bulun onu. Geri kalan ekipler 4 gruba ayrılıp tüm kereste fabrikalırını tek tek araştırsın." dedi ve odayı terk etti.