7.Bölüm

46 10 15
                                    

Bir sürü kabloya bağlı nefes almaya çalışan kızına içi acıyarak bakıyordu Ayşe. İki çocuğununda üstüne titremişti ama şimdi 

Ayşe : Biz çok kötü bir anne babamıydık Selim 

Selim : O nereden çıktı şimdi 

Ayşe : Baksana kızımız ne halde 

Selim : Ne varmış hala benim çiçeğim güzel kızım. Biz onu tekrar ayağa kaldırıcaz 

Ayşe : Selim evlendiğimizden beri elien doğru üzgün silah almadın farkındayım kimsenin canını yakmadın farkındayım. Ama bu çok başka kızıma bunu yapan şerefsizi öldür parçası bile kalmasın bu dünyada 

Deyip ağlamaya başladığında Selim karısına sımsıkı sarılır. Azer ise bahçede bu soğuk havada oturup düşünüyordu  

Yılmaz : abi iyimisin 

Azer : Hiç değilim 

Yılmaz : Abi 

Azer : Çok yanlış zamada be Yılmaz 

Yılmaz : Düşündüğüm şeyi söyliycen galiba sen bana 

Azer : Diyecem oğlum Karaca. Çok yanlış zamanda karşıma çıktı en berbat zamanda hemde 

Yılmaz : abi kız ameliyattan çıkalı bir saat bile olmadı 

Azer : Farkındayım oğlum başına gelen şeyinde farkındayım ama o iyi olsun istiyorum gülsün istiyorum tekrar. Hayatımda olsun istiyorum. En önemlisi yarim olsun istiyorum ama kendi kendime 

Yılmaz : Ona adım atman çok zor 

Azer : Zor mu. İmkansız oğlum bu en iğrenç olayı yaşadıktan sonra birini hayatına sokması imkansız ama ben ona his ettirmem ki uzaktan uzağa severim ben onu 

O sırada Azer'in bu cümlelerini duyan biri vardı o kişi Selim'den başkası değildi. Çok şaşırmıştı kızının başına gelen herşeyi biliyordu ama duygu besleyebilmişti. Azer'in ne kadar delikanlı sözünün eri bir adam olduğunu bu kısa zamanda anlamış olsada bunu hiç beklemiyordu 

- Ertesi Sabah - 

Karaca hala daha yoğunbakımdaydı Koçovalı'lar ve Azer oradan biran bile olsun ayrılmamışlar hepsi Karaca'nın uyanmasını bekliyordu ve nihayet bekledikleri olmuştu fakat bir tuaflık vardı Karaca bakışlarını sadece tavana dikmiş hiçbir tepki vermiyordu. Fakat Doktor Osman ona dokunduğu anda o kadar yüksek sesle ve acı ile inlemişti ki hepsi duymuştu bunu 

Ayşe : Ya bırak kızıma gitmem lazım benim

Damla : Ayşe içeri girmen yasak 

Ayşe : Annem burdayım ben kızım sakın korkma 

Deyip cama tıklattığında Karaca birazda olsa sakinleşmişti. Doktorlar dışarı çıktıklarında herkes bir açılma bekler ama iç açıcı şeyler söylemez 

Doktor : N yazık ki size iyi şeyler söyleyemiycem 

Selim : Nasıl yani 

Doktor : Hastamız ne yazık ki felç geçirmiş 

Ayşe : Ne 

Doktor : Dahası da var 

Selim : Daha ne var doktor NE 

Doktor : Yaşadığı travma sonrası hasta kendini kapatmış tek kelime bile etmiyor 

Selim biranda omuzlarında daha da büyük bir ağırlık his eder ne yani kızı artık vazmı geçmişti artık 

- 6 Ay Sonra - 

Tek bir kelime meğer ne kadar da kıymetliymiş. Selim bunu çok acı bir şekilde öğrenmişti

Selim : 6 ay oldu Salih kızımın sesini duymayalı 6 ay oldu

Salih : Düzelecek kardeş zor olacak ama iyi olucak bizim boncuğumuz

Selim : İlk konuşmaya başladığı anı dün gibi hatırlıyorum. Baba dedi ilk biliyor musun o küçük ellerini açıp bana doğru gelmişti şimdi konuşmuyor yürüyemiyor

Yamaç : Abim-

Selim : Ama olsun kızım yaşıyor gerekirse ben onun ayağı olurum. Son nefesime kadar bana tekrar baba diyeceği anı beklerim

Deyip hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. Emrah'ı hala arıyorlardı ama artık hiçbirinin sabrı kalmamıştı karşılarına kim çıksa öldürüyorlardı. Bide Azer meselesi vardı

Salih : Selim Azer-

Selim : Olmaz iş Salih

Azer : Neden olmuyor muş abi

Yamaç : Şey Azer- 

Azer : Neden ortaklığı red ediyorsun abi 

2 ay önce ortaklık teklifi etmişti Selim buna olmaz diyor sanıyordu

Selim : 6 ay önce hastane bahçesinde Yılmaz'la konuşmalarını duydum kızım hakkında bütün dediklerini duydum  

YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin