Benim ailem sensin

47 10 11
                                    



Gözlerime giren ışık ve başımdaki inanılmaz ağrıyla gözlerimi araladım. Gözlerimi tam açamıyacak kadar ağrıyordu başım. Birkaç dakika elimle şakaklarımı okşadıktan sonra yatakta doğruldum. Görüş alanıma giren yabancı ortamla kaşlarımı çattım. Burası benim odam değildi? Yanımda hissettiğim hareketlilikle yatakta tek başıma olmadığımı farkettim. Yanımdaki felix'i farkedemeyecek kadar dalgındım demek ki.

Büyük ihtimal dün gece hepimiz sarhoş olduğumuz için aramızdan birinin evinde toplanmıştık. Gözlerim uyuyan arkadaşıma kaydığında gülümsedim. Çok tatlıydı bu çocuk ya!

Bir anda gözlerimin önüme gelen görüntülerle dona kaldım.

"oha minho, senin baldırlarda dana gibi."

"minho, sen şimdi çok hastaymışsın ama ölümcül bir hastalık, ilacın da benim dudaklarımmış iyileşmek için beni öper miydin? hı hıı? Öper miydin."

"Gülmesene be çocuk! Bir şey soruyoruz burda."

"öperdim jisung, öperdim."

"sen beni niye kucağında taşıyosun aşşağılık adam! Git plotonik olduğun kişiyi taşı!"

"plotonik olduğum kişiyi taşıdım zaten."

-Chan! Şu kuzenine bir şey söyle beni kucağına alıp duruyo, arabaya bindirirken de kucağına almıştı zaten, ben kendim yürüyebilirim! İndirsin beni.

"Minhoo~ benimle uyusanaa"

"olmaz jisung, bak felix zaten yanına yattı ayık olduğunda yatarsın benimle."

"git ya pislik, sevmiyosun sen beni."

"ne alakası var sungie, çok seviyorum ben seni. Tahmin edemeyeceğin kadar."

Siktir, siktir, HASSİKTİR.

"Ay inanamıyorum çok rezilim."

İki elimi de saçlarıma geçirip doğru hatırlayıp hatırlamadığımı düşünüyordum. Şimdi ciddi ciddi minho beni seviyordu.

Yanii... sanırım?

"Felix, felix hemen kalk çok acil. KALK KALK."

Güzellik uykusundan uyandırdığım arkadaşım kaşlarını çatarak bana bakıyordu. "Ne var ne, sabah sabah mal mısın nesin" uyku mahmurluğuyla konuştuğunda onu hemen ayıltacak olan o cümleyi söyledim.

"Minho beni seviyor! Dün oyunda plotonik olduğu için içtiği birayı benim için içmiş!"

"Ne! Şaka? Jisung ciddi misin sen?"

Anında yatakta doğrulduğunda kafamı hızla aşağı yukarı sallayıp onayladım onu.

"Dün sarhoşken yaptığım her şeyi hatırlıyorum felix!
Ben sarhoşken resmen bana açıldı! Ne yapıcam? Nasıl davranmam gerekiyo elim ayağıma dolaştı."

"Sakin ol önce, tam olarak ne dedi onu bi söyle."

Heyecandan titreyen ellerimi kalbimin üstüne koyup derin bir nefes aldım, ardından anlatmaya başladım.
Herşeyi en başından anlattıktan sonra felix  çığlık atarak bana sarılmıştı.

"Tanrım! Shipim gerçek oluyor. Jisung git dudaklarına yapış."

Söylediği şeye gözlerimi büyütüp omzuna bir tane geçirdim.

"Hey! Abartma sende."

"Tamam tamam utangaç sincap seni, sonra öpersin."

"Ne utanıcam be! Sadece daha çok erken, benimde ona olan hislerimi bilmesi lazım."

Remember me Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin