{bölüm 2} Aster

45 7 0
                                    

Kaskımı taktım ve motorumu çalıştırdım.

Benden önce ilerlediğinde onu takip ettim.
Boş yola çıktığımız da gittikçe hızlandım ve onu arkada bıraktım.

Ama çok geçmeden yanıma gelmişti.
Güzel güzel sürerken başka yoldan gitmek için izin aldı. Başımla onayladım.

Gittiğimiz yolu görünce gözlerimi kocaman açtım

"hayır" diye konuştum kendi kendime

"dönmemiz lazım!"diye bağırdım onun duyabileceği bir seste. Ama o fazla umursamamıştı.

Dibine girdim ve yandan dürttüm.
"dönmemiz gerek"

"neden!"

"burası iyi değil"

O daha ne olduğu anlamadan yolumuzu Kemişlerdi bile.

Kayarak durmak zorunda kalsamda toparlamıştım.

Sakin bir şekilde motordan indim ve onun yanına geçtim.

"sana söyledim"

"anlamadım, bunlar kim?"

"görürsün"

Yanımıza yaklaşan uzun saçlı çocuğa baktım.

"bu işin sonu iyi bitmeyecek gibi aster"

"aster mı?"

"evet, neyse"

"alice" hitap etmesine karşın Başımla onayladım.

"burada ne arıyorsun?"

"geçemem diye bir şey mi var?"

"seni uyarmıştım"

"bende umrumda olmadığını söylemiştim" ona doğru bir adım attım

"söyle bana max, neden bizden bu kadar korkuyorsun?"

Küçük bir kahkaha attı.
"korkmak mı?"

Elini omzuma koydu.
"ben senin iyiliğin için söylüyorum"

"yerinde olsam bunu hiç düşünmezdim"

Yumruk yaptığım elimi suratına geçirdim.
Karşılık vermeye başlamasıyla diğerleride üstümüze gelmeye başlamıştı.

Evet. Güzel bir kavganın ardından eve gelmiştik

Kapıdan girdiğimiz anda bir şeyleri toparlamaya başladım.

"kusura bakma ev biraz dağınık, tek yaşıyorum"

"sorun yok"

Yarama pansuman yaptıktan sonra mutfağa geçmiştim.
O ise evi dolaşıyordu.

"makarna yer misin? Genelde dışarıdan söylüyorum da o yüzden evde fazla bir şey yok"

"evet makarna severim"

Yerdeki mama kapılarına ve oyuncaklara baktı ve bana geri döndü.

"köpeğin mi var?"

Derin bir nefes aldım ve ona döndüm.
"vardı, yaklaşık bir hafta önce onu kaybettim. Üzgünüm, alışamıyorum da"

"özür dilerim hatırlatmak istemedim, nasıl oldu"

Yanına gittim ve duvarda asılı olan tablolardaki fotoğrafları gösterdim.

"bak, burada 13 fotoğraf var. Hepsi onun doğum gününde çekildi. Eskiden beri dostumdu. Onunla büyüdüm diyebiliriz"

"bazılarında başkalarıda var"

"ailem"

"neredeler?"

"babam öldü, annem ise terk etti"

"üzgünüm, biraz fazla soru sordum"

"hayır istediğini sorabilirsin"

Olduğunu düşündüğüm makarnaları aldım ve masaya koydum.

"gel, oldular"

Masaya oturacağı sırada şöminenin üstündeki fotoğraflara baktı.

"yarışçımıydın? Harika"

Ayağa kalktım ve yanına gittim.
Uzun zamandır bakmadığım fotoğrafları inceledim.

"öyle de denebilir, babam yarışçıydı. 3 yaşımdan itibaren beni yarışlara götürdü. Akülü arabalar, kasklar ve onun araçları. Araba ve motorlarda büyüdüm ve bundan pişman değilim. Hayatımın en güzel anlarıydı. Arkadaşlarımız vardı. Hala onlarla görüşüyorum. Bizim önümüzü kesenler de babamın çete düşmanları."

Elimde kupa kaldırdığım bir fotoğrafı elime aldım ve gülümsedim.

"babam madde kullanmaya başladı, nereden buldu bilmiyorum ama bu bizim yaşamamıza etki etmedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"babam madde kullanmaya başladı, nereden buldu bilmiyorum ama bu bizim yaşamamıza etki etmedi. Bana hiç bir şey belli etmedi. Onun küçük prensesiydim. Ve sonra... Bir gün okuldan beni almaya brain geldi. Eve geldiğimde yatakta yatıyordu, o... Buz gibiydi" dedim titrek ve kesik çıkan sesim ile.

"iyi birine benziyor, eminim senin gibi bir kızı olduğu için çok şanslı"

"asıl ben onun gibi bir babam olduğu için çok şanslıyım"

𝘙𝘦𝘥 𝘔𝘰𝘵𝘰𝘳𝘤𝘺𝘤𝘭𝘦 || 𝘣𝘶𝘤𝘬𝘺 𝘣𝘢𝘳𝘯𝘦𝘴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin