Miray ve Pelin, siyah ve beyaz gibiler. Hayır hayır, vişne çürüğü ve toz pembe. Ekşi ve tatlı. Kirpi ve tavşan. Birbirlerini asla anlamayacak gibi duruyorlar, birbirlerini suçlayıp "Senin gibi kızlar" diye başlayan cümleler kuruyorlar. Bu doğru deği...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
melanie martinez, strawberry shortcake
୨♡୧
feeling unsure of my naked body
stand back, watch it taking shape
wondering why i don't look like barbie
୨♡୧
PELİN
Annem çok çalışmanın bana bu hayatta kazandıracağını söylerdi ancak dili ve gözleri hiçbir zaman aynı şeyi ima etmezdi.
Yani çok çalışmalıydım, fakat bunu yapsam bile en iyisi olamazdım.
Öyleyse neden buradaydım?
Neden gecenin bir yarısı yeni bir çift pointe'i paketinden çıkarmış, giyebileceğim kadar esnesin diye çat çat yere vuruyordum?
Ona en iyisi olabileceğimi kanıtlamak için mi?
Hayır, o kadar hırslı değildim, zaten beni de en çok bu yüzden eleştirirdi.
Üstelik onun için potansiyelimin bir önemi de yoktu, halihazırda mükemmel bir evladı varken olabileceğimin daha azı olmam sorun değildi. Hatta böylesini tercih bile ederdi.
Karşı çıkma, söylenileni yap ve tüm bunlar olurken gülümsemeyi unutma.
Kalbim bin parçaya ayrılırdı gülümseyen dudaklarla bana bu sözleri sarf ettiğini duydukça. Duygularımı ondan saklayamazdım da.
Yani, yeterince saklayamazdım. O benim annemdi ve üzüldüğümü anlamak için tek bir bakış atması yeterdi.
Ardından düşmüş omuzlarımı şöyle bir sıkar, yanaklarımı avuçlarının arasına alır ve gözlerine bakana kadar Yapma ama Pelin'ciğim derdi. Bunları seni üzmek için söylemiyorum ki. Aksine, sen bizim göz bebeğimizsin. Kendini bu kadar yormana gerek yok.
Ne kadar tatlıydı, öyle değil mi?
Yıllarca inandırmıştım kendimi bu yalanlara, yatağımın etrafına sarmaşık diye dolamış ve avunmuştum geceler boyunca.
Sonra o sözlerin devamı canımısıkmaya başlamıştı. Hem de ne kadar olabilirse o kadar gerçek anlamda.
