on birinci bölüm

128 16 9
                                    

Atsushi'nin tüm hayatı düşünülünce sakin, huzurlu bi hayat sürdüğü söylenemezdi.

Yetimhanedeyken yaşıtları tarafından zorbalığa uğraması garip kaçmazdı, öğretmenlerinin yaşanan olayların sebebini öğrenmeden Atsushi'yi suçlaması alışılagelmiş bi olaydı. Tüm bunlara rağmen Atsushi hiçbir zaman gerginliği şu an olduğu kadar hissetmemişti.

Atsushi'nin son aylardaki hayatı monotondu, işe gider, döner, uyur, uyanır, işe gider, döner, uyur. Hobisi yoktu ve boş zamanlarını sadece uyuyarak geçirirdi. Arkadaşı yoktu, zaman geçirebileceği kişiler yoktu, yaşadığı yerde iş yolu dışında gezdiği bir yer bile yoktu.

Ve bugün bunu bozacaktı. Kafeye girecek, o gün içtiğinin aksine tatlı bir kahve sipariş edecek, oturacak ve.. ve ne yapacaktı?

"Kahve içerken ne yapılır ki..?" Bilmiyordu. İş çıkışında oturup bilgisayarlarıyla ilgilenen iş adamları vardı, Atsushi'nin böyle bir işi yoktu ki. Arkadaşlarıyla oturup sohbet eden gençler vardı, Atsushi'nin arkadaş grubu yoktu ki.

Atsushi hayatında ilk defa acaba hayatımı yanlış mı yaşıyorum diye sorguluyordu. Ve bunu 'Akutagawa Ryuunosuke'nin çalıştığı kafenin yanında ileri geri yürürken yapıyordu.

"Vaz mı geçsem?" Evet, en iyisi vaz geçip eve gitmekti.

"İçeri girmeyecek misin?"

Atsushi duyduğu sesle dondu. Evet, dakikalardır bulunduğu gergin durumun kendi beynindeki suçlusuydu bu sesin sahibi. Sakinmiş gibi davranarak arkasına, sesin geldiği yere döndü.

Elinde siyah poşetle, çöp atmaya çıkmış olması muhtemel Ryuunosuke duruyordu.

"Giriyorum.."

Atsushi hayatı boyunca sesinin hiç bu kadar kısık olmadığına yemin edebilirdi.

Hızlıca Ryuunosuke'nin yanından geçip kafeye girdi, özellikle az kişinin bulunduğu bi saati seçmişti gelmek için ama içerisinin bu kadar huzurlu bi sessizlikte olması zaten gergin olan vücudunu daha da germişti.

Kısa süre sonra Ryuunosuke de dönmüştü.


Atsushi fazla konuşmamaya çalışarak (gergin olduğu için kelimeleri bir araya getiremiyordu) istediği kahveyi sipariş etti, gergince aldı ve gergince kasaya en uzak masaya oturup içmeye başladı.

Kasaya en uzak masa olsa bile uzak değildi ve Ryuunosuke'yi izlemesine engel olan hiçbir şey yoktu. Kahvesi bitene kadar oturup Ryuunosuke'yi izledi, kalkarken neredeyse sandalyesini düşünüyordu ama bu önemli bi ayrıntı değil, 'Umarım bakışlarım dikkatini çekmemiştir' düşüncesi ile hızlıca kafeden çıktı.

Bu acelesi görüş alanından uzaklaşana kadar Ryuunosuke'nin kendisine odaklandığını fark edememesine sebep olmuştu.



✧⁠\⁠(⁠>⁠o⁠<⁠)⁠ノ⁠✧

Wattpad yazarlarının bir yil iki ay ara vermesinin sagliklarina iyi geldigini biliyor muydunuz- şimdiye kadar yazmadigim icin ozur dilerim, hala yeni bölüm bekleyen pek kişinin oldugunu düşünmesem de ♡⁠(⁠˃͈⁠ ⁠દ⁠ ⁠˂͈⁠ ⁠༶⁠ ⁠)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

shin soukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin