ilk bölüm

592 44 7
                                    


Ryuunosuke, her gün yaptığı gibi okuldan sonra çalıştığı kafeye gelmiş, çalışmaya başlamıştı.

Bugün diğer günlere nazaran hiç müşteri yoktu, havanın bir anda kapanması ve yağmur yağmaya başlamasıyla kafede oturan birkaç müşteri de alelacele, kaçar gibi gitmişti. Kapanış saatine daha bir saat vardı, bu yüzden hiç müşteri olmasa bile beklemek zorundaydı.

Eh, aslında kafenin sahibi böyle zamanlarda eve erkenden gidebileceğini söylemişti ama Ryuunosuke sorumluluk bilincinde kapanış saatine kadar beklemesi gerektiğini düşünüyordu.

Son müşterinin kafeyi terk etmesinden sonra 15 dakika geçmişti ki Ryuunosuke kapının önünde beyaz kapüşonlu, yağmurun altında kalmaktan kıyafeti üstüne yapışan birinin kafenin önünde beklediğini gördü. Gördükten sonra ilk birkaç dakika böyle durumlarda patronunun ona ne yapması gerektiğini söylediğini hatırlamaya çalıştı. Daha sonra ise seri hareketlerle kafenin kapısına yürüdü ve kapıyı açtı.

"Yağmurun bitmesini bekliyorsanız bir süre içeride durabilirsiniz."

Her zamanki, hiçbir duygu içermeyen yüzüyle önündeki kişiye söylemesi gerekeni söylemişti. Kapının önünde çoktan ıslanmış bir şekilde bekleyen beyaz kapüşonlu, yaşı çok da büyük görünmeyen Atsushi, irkildikten sonra arkasını döndü ve kendisine konuştuğunu düşündüğü kişiye baktı.

Üstündeki çoktan ıslanmış olan kıyafetlerine bir göz attıktan sonra "Bu haldeyken gerçekten girebilir miyim?" diye sordu.

Ryuunosuke birkaç saniye 'Neden böyle söyledi ki?' diye düşündükten sonra sorgulamanın gereksiz olduğunu düşünüp "Evet, lütfen buyurun." diye cevap verip kapının önünden çekildi.

Atsushi birkaç saniye tereddütten sonra 'Eh, ıslak olduğumu gördüğü halde içeri girebileceğimi söylediğine göre girebilirim.' düşünceleriyle içeriye girdi.

Ryuunosuke personel odasından bulduğu bir havluyu ve yeni hazırladığı kahveyi Atsushi'nin oturduğu masanın yanına getirdi. "Kahve müessesimizden." dedikten sonra kahveyi masaya koydu ve havluyu ise müşteriye uzattı.

Atsushi yüzünde hiçbir duygu barındırmayan ama kendisine yardımcı olmuş olan kişiye bakarken şaşırmıştı. Dünyada hâlâ böyle çalışanlar var mı? diye düşünüyordu ama aslında Ryuunosuke bunları sadece patronu ona söylediği için yapmıştı. Geçmişte birkaç kez daha aynı durumda kalmış ve patronundan bu durumlarda ne yapması gerektiğini öğrenmişti.

Ryuunosuke yapması gerekenleri yaptıktan sonra artık az vakit kaldığı için temizliğe başlamıştı. Atsushi kahvesini içerken saçlarını havluyla kurutmaya çalışmış, bunu yaparken temizlik yapan ve iş kıyafetinin üstünde 'Akutagawa R.' yazan kişiyi izlemişti.

Kahvesi bittikten kısa süre sonra yağmur yavaşlamıştı ve Atsushi de gitmesi gerektiğini fark etmişti. Havluyu ve kahve bardağını temizliği bitirdikten sonra kasanın arkasına geçen 'Akutagawa' soyadlı çalışana getirmiş, "Gerçekten çok teşekkürler." demiş ve gülümsemişti. Akutagawa yüz ifadesini değiştirmeden "Önemli değil." cevabını verdi ve Atsushi bir nedenden dolayı rahatsız hissetti.

Çalışanların, daha doğrusu normal insanların gülümsemesine karşılık nezaketen de olsa yüz ifadesini değiştireceğini düşünüyordu. Daha sonra ise kafeden çıkarken 'Her neyse, sonuçta bana iyilik yaptı, gülümsemesine gerek yok.' diye düşündü ve kafasına takması gereken bir şey olduğunu düşünmedi.

Atsushi ve Ryuunosuke, ilk karşılaşmalarını böyle yaşamıştı.

shin soukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin