Sarılıyordu bana. Sıkı sıkı hemde.Bende kendimi uykunun kollarına bıraktım..
2 saat sonra
Uyandığımda, Kaan beni izliyorudu."Seni seviyorum" dedi. Gülümsedim. Sonra ayağa kalktım. Banyoya girip duş aldım. Banyodan çıkıp üstümü giyindim. Kaan daha yataktan kalkmamıştı. "Kalkmak gibi bir isteğin var mı" dedim. Başını olumsuz anlamda salladı. "Hadi kalk git. Bende aşağıya ineyim. Annem merak etmişdir"dedim.
"Seni alış-verişe götürmemişmiydim?" diye sordu.Doğru ya, uyanmaması için babama yalan söylemiştim.
"Tamam o zaman. Bende pencereden ineyim. Aşağıya gidelim. Bu arada,akşam yaralıydın sormadım. Seni kim dövdü ve kim vurdu?" dedim. İç çeki ayağa kalktı. "Boş ver güzelim." dedi. İç çekip ona baktım. Bir şey demedim. Sonra banyoya girip elini yüzünü yıkadı. Pencereden aşağı düştü. Sonra belimden tutup kendine çekti. Hemen pencereden tutundum. "Ne yapıyorsun? Düşecektim ve yaralısın." dedim. "Düşmezdin. Yaralı olmam umrumda değil" dedi.Ayaklarım ne ara bu kadar toz oldu ya?
"Çekil, kendim ineceğim." dedim. Ofladı. "Kızım inat yapma işte. Atla tutacağım" dedi. "Hayır. Eğer tutarsan, babamın yanına odadan çıkıp giderim. Bu gün işi yok evde" dedim. Ofladı "Tamam inatçı keçi. Senin dediğin gibi olsun" dedi. Hemen aşağıya atladım. Ama ayağım duvarın kenarına değdiği için arkaya doğru gittim. Hemen belimden tuttu, Kaan. "Sana beni tutma dedim" diye sinirlenip hemen kolundan kurtuldum.
"Ne inatçı çıktın be sen. Kızım düşüp ölmek niyetin mi var? Söz konusu canın, canım." dedi. Gözlerine baktım, uzun uzun. "Hadi gidelim"dedim bakışmayı keserek.
Başını onaylarcasına salladı. Çok garipti hissettiklerim.
Tanıdığım için miydi bu duygular?Seve bilecek miyim?
Ya sevgim onu incitirse?
Ya ona zarar verirsem?
"Neden beni sevdin ki?" dedim tok bir sesle. Arkasını dönüp bana baktı. "Niye sevmeyeyim ki?" dedi. Yanına yaklaşıp konuştum, "Ya seni sevmezsem?" dedim. "Ateş'ten korksaydın, sevginle yanmazdım,gülüm."dedi.
Yaptığı ima çok güzeldi fakat gülüm?"Gülüm ne alaka? Sana şimdi bir şey derdim de boş ver" dedim. Güldü, "Ne o, gülü sevme dikeni batar mı diyecektin?" dedi. Yüzümü buruşturdum. Asla aklımdan öyle bir şey geçmemişti."Mal mısın?" dedim. Bu sefer kahkaha attı."Her zaman bana bakışlarınla 'mal mısın' derdin. Bu sefer söylemen şaşırtdı açıkcası" dedi. Başımı sallayıb, kapıyı çaldım.
Babamın kapıyı açmasıyla tokat atması bir olmuştu. Kaan kapının önünde değil, yanındaydı. O yüzden babam onu görmedi. Yüzümdeki acıyla başımı kaldırdım."Bu zamana kadar nerede orospuluk yapıyordun ha?" dedi. Güldüm. Baba gibi baba be.Başımı kaldırdım. Annem acınası gözü ile bana bakıyordu. Tabii ancak bana acısınlar değil mi?
Kaanın öfkeli bakışlarını gördüm. Bir şey demedim.
"Sana soru sordum oros-" diyecekti ki sözünü bölen, Kaanın, babamın bana tokat attığı elini burkmasıyla bağırdı. "Sen karıma nasıl orospu dersin lan! Senin yanına bırakırmıyım hiç? O orospu dediğin kız benim karım lan! Şimdi karımı alıb gidiyorum. Şuan senin kolunu kırmakla yanaşı seni öldürmekten çekinmeyeceğim" dedi Kaan öfkeli bir sesle. Nedense aklıma 'Üff erkek yaağ' geldi. Allahım benim oturub ağlamam gerekiyor. Ciddiyim ben.Babam titrek bir nefes verdi. "Öldürme beni. Daha bakacak ailem var" dedi. Kaan histerik bir gülüş yaptı. "Canını asla bağışlamayacağım" dedi. Annem yalvarırcasına baktı bana. Ne yapa biliridim. Gözümün önünde ölse umrumda olmayacak adam için ağlamalımıydım? "Tek sözüne bakar, karım. Öldüreyim mi?" dedi Kaan bana bakarak. Annem gözü dolu şekilde bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Yerin
Aléatoire"Seviyorum seni, herkesi karşıma alacak kadar seviyorum seni, kadın" dedi kıpkırmızı gözlerle bana bakarak. İçim gitti. Ben nasıl böyle düşüne bilirim. Kılıma zarar gelse,dünyayı yakan adam için böyle nasıl düşüne bilirim? "Seviyorum seni, her şeyde...