Ben Elif 19 yaşındayım on ikinci sınıfa gidiyorum bir yıl okula gidemedim
trafik kazası yüzünden. kendim hakkında bu kadar bilgi yeterli diye düşünüyorum ve şuanda sıramda oturmuş matematik sorusuyla kavga ediyorum ciddiyim ben ona küfrediyorum o bana küfrediyor
sinirlerime hakim olamayıp soruyu yırttım. Ve ayaklanıp çöpe doğru yürüdüm ve herkesin bana baktığını hissediyordum. Bora hoca bana sertçe bakıyordu. dişlerini sıktığından yüz hatları daha belli oluyordu. ona göz devirip oturacağım sıra bağırdı:
Elif derhal sınıfımdan çık !
arkada ki sarı çiyanlar gülmeye başladı an daha fazla sinirlenmiştim ve bir şey diyemediğim için gözlerim dolmuştu çantamı hızlıca alıp kapıyı sertçe çarparak çıktım.
tamam belki biraz abartmış olabilirim ama resmen sinirlerim bozulmuştu.
' sende sinirlenmek için bahane aradın resmen'
kes çeneni resmen kendimle bile kavga ediyordum. Bora hoca 26 yaşında ultra yakışıklı bütün kızlar ondan hoşlanıyordu. boyu 185 ti kocaman bir vücudu vardı. elleri ve kollarına bir şey demek istemiyorum zaten yani kısacası her yeri mükemmeldi.
'acaba orasıda öyle mi'
kes çeneni iç ses
ben bunları düşünürken kantine gelmiştim. çantamı yanıma aldığımdan içinden bir kaç tane test kitabı çıkarıp masaya koydum ve fizik evet yanlış duymadınız fizik çözecektim fizik dersi ilgimi çekiyordu hem de fazlasıyla ama nedenini bilmiyordum.
burda çözmek daha iyi o sığırların yanında çözmektense dedim ve soruya odaklandım. o kadar dalmıştım ki yanıma gelen Bora hocayı fark etmemiştim. derin bir şekilde nefes aldıktan sonra başımı kaldırıp yine ne var bakışı attım.
Bora hocada bana sert bir bakış atarak bana doğru eğildi yaptığı hareketle donup kalmıştım. aramızda ki mesafeyi açmak için sandalyeme yaslandım. daha da yaklaşmıştı ki okul zili hayatımı kurtardı Bora hoca doğruldu ve gitmeden şunları dedi:
benden kaçmayı kes! bunu o kadar sert söylemişti ki tüylerim diken diken olmuştu.
Bu adam bende çok fazla etki bırakıyordu.
çantamı alıp çıkışa doğru yürüdüm şuan kimseyle muhattap olmak istemiyordum.
evime doğru yürümeye başladım zaten yorulmuştum bir de annemin zorla yazdırdığı dershane vardı.
benim yazıldığımdan bile haberim yoktu. ha birde yetmezmiş gibi yine Bora hocayla dersim vardı adam hem okulun sahibi hemde dershanenin bende diyordum adam her gün başka bir kıyafetle geliyor hemde kaliteli kaliteli
'eee gerizekalı adam para sıçıyor'
haklısın iç ses bu sırada eve gelmiş anahtarlarımla kapıyı açmıştım. ev sıcacıktı ve çok güzel yemek kokuyordu annemin yanına gidip ona sarıldım.
o da bana sarıldı babam işteydi birazdan gelecekler ve hasta anneannemin yanına gideceklerdi.
bende ev de tek kalacaktım.
'ooo o zaman çılgın günler bizi bekliyor desene'
aynen iç ses odama çıkıp üstümü değiştirdim. ve kendimi yatağa attım 2 saat sonra dershane vardı. yatağın sıcaklığı ve yastığımın yumuşaklığıyla göz kapaklarım kendiliğinden kapanmıştı.
lanet olası alarmın sesi uyanmış tavanla bakışıyordum. Evet resmen tavanla aşk yaşıyordum sonra birazda halıyla yaşadım bakışmamızı bölen yastığımın altında hayvan gibi bağıran telefondu biri mesaj atmıştı. ama nasıl bir sesse kulağıma sıçmıştı. sinirle telefonu aldım ekranı net göremiyordum
selamlarrr
umarım beğenirsiniz bol kıskançlık ve +18 li olaylar bizi bekliyor
yıldıza dokunmayı unutmayın
dokunmadın bak kalbim kırılır
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
