Boynumun ağrısıyla gözlerimi açtım her zaman ki gibi filmin yarısında uyuyakalmıştım ama çok kötü bir şekilde koltukta doğrulup telefonu elime aldım bora hoca yazmıştı.
boru gibi giren matematik: elif hanım 5 dakika sonra kapıya çıkın konuşmamız gereken şeyler var.
ekrana bakarken yüzüm düştü hemen bir de emir veriyor bok gelirim.
elif: hocam işim var maalesef gelemem
boru gibi giren matematik: elif gel dedim !
elif: gelmiyorum kusura bakmayın hocam :)
boru gibi giren matematik kişisini engellediniz.
telefonu kenara bırakıp hemen kapıyı kilitleyip bütün perdeleri çektim ve ışıkları kapattım saat 18.30 tu kulaklığımı taktım şarkımı açtım
MİNİCİK KALDIRIM TAŞI PIRLANTAYA MI KARŞI
şarkıya eşlik ederek salonu topladım çıkan bulaşıkları yıkadım. sonrada yerleri sildim ve odama çıkıp kendimi yatağa attım. ve tavanla bakışıyorduk kulaklıkları kulağımdan çıkardığımda kapının alacaklı gibi çalındığını duydum kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. hızla kapıya gidip delikten baktım bora hocayı görünce şaşkınlıkla arkamı dönüp ne yapcağıma karar vermeye çalıştım ama mantıklı düşünemiyordum. sonra kendimden emin bir şekilde tekrardan kapıya döndüm duruşumu dikleştirdim ve kapıyı açtım bora hoca kıpkırmızı olmuştu çok korkunç duruyordu beni hafiften itekleyerek içeri girdi arkasından konuştum
-içeri davet ettiği mi hatırlamıyorum hocam
oda hemen bağırdı
- beni neden engelledin !
sesi çok yüksek çıkıyordu yanına gidip önüne geçtim
- canım istedi
dedim alaylı bir şekilde
-başlatma canına kendini ne zannediyorsun ha ! çok başarılı bir öğrenci misin yok hayırsız bir evlatsın ayrıca bundan sonra benim dershaneme felan gelme senin gibilerle vakit kaybedemem anneni ve babanı arayıp olayı anlatacağım. ve sınıfta ki herkesten özür dileyeceksin burnunu kanattığın kızdanda ayrıca özür dileyeceksin !
bağırarak konuşmuştu hem de çok fazla gözlerim benden izinsiz dolmuştu ellerimle oynamaya başladım yere bakıyordum ne yapacağımı ne hissedeceğimi bilemiyordum dediği şeyler çok ağrıma gitmişti ve konuştum
- bundan sonra beni görmeyeceksiniz hocam merak etmeyin şimdi gidin lütfen dedim
konuşurken başımı yavaşça kaldırarak yüzüne baktım şaşırmıştı gözleri dudaklarıma kaydı ama ben sadece artık ona iğrenerek bakıyordum. sessizce evden çıkıp gitti olduğum yere çömelip ağlamaya başladım ne cürretle bana böyle davranabilir ya !
'sende biraz hakettin ama'
evet haklısın belki de hakettim güzel bir müzik açıp duşa girdim sıcak su sanki sadece üzerimde ki kiri değil ruhen yorgunluğumu acımı üzüntümü alıp götürüyordu. çıktığımda yüzüme kendimi iyi hissetmek adına bir maske yaptım. ama bir boka yaradığı yok ağlamaya başladım
telefonumun ekranının açılmasıyla gelen mesajı gördüm bilinmeyen bir numaradan gelmişti.
0543*****: elif ben çok özür dilerim melisayı öyle görünce sinirlendim
elif: özür felan dilemeyin hocam hakettim zaten
o kızı bu kadar düşünmesi beni üzmüştü nedense
telefonu kapatıp saçımı kuruttum ve güzelce taradım kendimle ilgilenmek hoşuma gidiyordu.
saçımı yalandan toplayıp yatağıma yattım ve uykuya daldım.
selamlarr verdiğiniz oylar beni daha mutlu ediyor ve daha çok yazasım geliyor
umarım beğenirsiniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
günün çıkartması shhjdsfd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MATEMATİK HOCAM +18
Romancehocam şimdi bu konuyu bulanı bulup konuyu götüne soksam çok mu ayıp olur ? Elif kızım ben sana sokmadan çöz şu testi !