KEDİ KÖPEK GİBİ

510 22 8
                                    

hiç beklemediğim bir şey yapmıştı. Kahka atarak gülüyordu ben ise ne yapacağımı şaşırmış boş boş bakıyordum. Gülmesi yavaşça soldu ve yüzüme doğru eğildi

- çok komiksin elifcim bir daha telefonumu karıştırırsan hiç iyi olmaz

alayla söylerken sona doğru ciddileşmişti. Tüylerim diken diken olmuştu. bana telefonunu karıştırdığımı söylüyordu ama sadece görmüştüm. sinirlerime hakim olamayıp ellerimi masaya vurarak kalktım ve bende ona doğru eğildim afalladığı çok belliydi ve bu hali hoşuma gidiyordu. Burnumdan güldüm ve konuşmaya başladım

-  birincisi telefonunu karıştırmadım ikincisi benimle düzgün konuşun karşınızda  her dediğinize baş eğen bir kadın yok üçüncüsü şu egonuz var ya boyunuzdan büyük ama benim gözümde bir hiçsiniz 

dedim ve zafer gülümsemesi atıp odama çıktım o ise masada oturmuş duyduğu sözleri sindirmekle meşguldu.

'adamın ağzına sıçtın be! '

abartma iç ses belki biraz abartmış olabilirim ama hak etti.

yatağa girip gözlerimi kapadım.

Sabah güne güzel başlayacağımı zannederken odama operasyon yapar gibi girilmesi ile boka dönmüştü

- ne burası babanın evi mi öyle dalıyorsun be !

-okula geç kalmak istemezsin herhalde oyüzden kapa çeneni de hazırlan. 

dedi ve sertçe kapıyı çekip gitti.

hayır hayır bu benim tanıdığım bora olamazdı öyle değil mi ?

'adamın ağzına sıçtın bir de soruyor musun ?'

demek sert oynayacağız bora hocam bu masaya birlikte oturduk kağıtları dağıttın ve ben kazanmadan kalkmam!

lavaboya gidip işlerimi hallettikten sonra  altıma siyah eteğimi üstünede siyah kapşonlumu  geçirdim ve makyaj masama oturdum. Rümel biraz da far sürdüm parlamalıyım canım çilekli dudak kremimide sürdükten sonra çantamı alıp odamdan çıktım mutfağa gittiğim de bora masaya oturmuş bir şeyler yiyordu onu görmezlikten gelerek kendime su doldurdum ve kalçamı tezgaha yasladım suyumu içerken ikimizde birbirimize sert bakışlar gönderiyorduk. 

bardağımı sertçe tezgaha bıraktıktan sonra girişte ki aynadan son kez kendime baktım at kuyruğu saçımı biraz daha sıkıladım ve ayakkabılarımı giydim tam çıkacaktım ki bora hoca konuştu

- otur şuraya aç karna gitme sonra yanlış bir şey demiş gibi hemen ardından laf da söyledi paşamız

-yani millet senin ağız kokunu almak zorunda değil

ben ağzım açık kalırken sinirden kıpkırmızı olmuştum. 

sesine sıçtığımın boğazına kocaman bir zeytin dururda geberirsin inşallah 

kollarımı birbirine bağladım ve bir ayağımı yere vurdum bana baktığında ise güzeller güzeli orta parmağımı ona doğrulttum. bana öyle bir bakıyordu ki keşke video falan çekebilseydim. ardından gülüp hemen çıktım evden

'sen şimdi naneyi yemedin mi'

yedim yedim ama nane değil boku yedim iç ses ama olsun bir şey olmaz değil mi yani inşallah olmaz yolda yürürken yanıma aras yaklaştı motoru ile kaskını çıkardı ve bana gülümsedi binmek ister misin?

sorusuyla gülümsedim ama kararsızdım o sıra bora hocan motosikleti ve arkasında da ebru hocayla gidiyordu. sinirlenmiştim ama neden sinirleniyorum ki bana ne ya!

'kıskandın ! kıskandın!'

kes sesini iç ses!

ve aras a bakıp 

-tabii olur dedim 

kaskımı takıp bindiğimde aras a bora hocayı geçmesini söyledim ve şuan yanyanaydık   aras hızlandığında dikkatlice ayağa kalkıp arkamızda ki bora hocaya iki elimide kullanarak orta parmak çektim geri oturduğumda aras a sıkıca sarıldım. çünkü altıma sıçtım 

okulun önüne geldiğimizde herkes bize bakıyordu bora hocayla ebru salağıda gelmiş yürürken bize bakıyorlardı. aras kaskımı çıkartıp saçımı düzeltti ve burnumun ucuna hafifçe vurdu  yüzlerimiz çok yakındı  o sıra bora hocamızın sesini duyduk 

-sınıfınızaa!

resmen kükremişti ve bizim arasla ayrılmamız içi öyle dediğini biliyordum o sıra aras konuştu

-abi adam resmen kükredi ya la dedi ve gülmeye başladı bende onunla birlikte gülüyordum. sınıfa geldiğimde sırama oturdum ve bora hocamızın gelmesini bekledim  en sevdiğim ders ve adam dermişim.

sınıfa girdiğinde ayağa kalktık oturun dedi düz bir sesle sırayla tahtada soru çözeceğiz dedi tabii bende dahil herkesin götü tutuştu. sıra bana geldiğinde bir soru açmış pezevenk  destan destan bildiğin destan ona dönüp senin açtığın sorunun ben bakışı attım ve benim bu durumumdan hoşnut gibi duruyordu. soruyu güzelce okuyup tek tek işlemleri yaptım. gülerek bora hocaya döndüğümde çözeceğimi beklemediği için şaşırmıştı ve ona bu da sana kapak olsun bakışı atıp  yerime oturdum o ise kendine gelmiş konuşmaya başlamıştı.

- aferin elifcim derste bu denli başarılı olduğunu bilmiyordum açıkcası ama basit bir soruydu demesiyle kan beynime sıçramıştı sakin sakin ol elif 

- öyle mi hocam bencede çok kolay bir soruydu aa bu soruyu siz yazmıştınız de mi bende diyordum ki soruda bir hata var hangi ileri zekalı bunu yaptı meğersem sizmişsiniz ama merak etmeyin geliştirirsiniz kendinizi dedim herkes şaşkınca bize bakıyordu bora hoca ise sinirden kıpkırmızı olmuştu bir şey diyecekti ama zil onu susturmuş bende hemen ortalıktan kaybolmuştum hemen  kantine inip bir şeyler yedikten sonra en üst kata çıktım gizlice burası kullanılmıyordu. Ve yukarı çıkmak yasaktı boş koridorda yürürken birinin beni çekmesiyle ağzımı kapaması bir olmuştu.



selamlar umarım beğenirsiniz yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın 

ve beni de takip ederseniz çok sevinirim 

seviliyorsunuz

seviliyorsunuz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MATEMATİK HOCAM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin