Ankara Bebem -Yarı Texting-

1.1

Susmaya devam etmesi ağlamama sebep olmuştu. "Özür dilerim benimle zaman kaybetme konuşmayalım" Diyerek arabadan inmeye yeltendiğimde beni sıkıca tutup kendine çekerek dudaklarımı dudaklarına hapsetti ve bu donakalmamı sağladı. Ne karşılık verebiliyordum ne de ellerimi hareket ettirebiliyordum.

Karşılık ister gibi ensemden tutup dudaklarıma daha çok baskı uyguladığında artık karşılık verdim. İlk... İlk öpücük... İlk kez bir erkeğe temas... İlk kez bir erkeğe sarılış... Güveniş...

Dudaklarım dudaklarında ne kadar kaldı bilmiyorum ama uzun bir süre geçmiş olmalıydı. Kalbim kalbinin üstünde yerinden çıkacak gibi atıyordu. Uzun süre sonra yavaşça dudaklarımız ayrıldığında yüzlerimiz hala burunlarımız birbirine değecek kadar yakındı. Nefeslerime kadar daralmış, titremeye başlamıştım. Hala gözlerimin içine bakıyordu.

"Bana bak kızım" Dedi boğuk bir sesle ve devam etti. "O düşünceyi aklından sil ben senin bu elini bir kere tuttum. Sen bırakana kadar da bırakmam. Hatta sen bıraksan ben bırakmam yine tutarım. Ne zannettin isteğin dışında yapılan bir şey yüzünden seni orospu yerine koyacağımı mı? Asla! Ne kendim kötü bir laf ederim ne de başkasıns ettiririm. Sana uzanan dili keserim sana uzanan eli kırarım"

Yutkundum. Bu tavrının karşısında ne söylenirdi ki? Ben sustuğumda o devam etti. "Şunu sok o aklına. Nefes aldığın sürece benimsin"

"Senin miyim?" Yüzümü iki elinin arasına alarak alnını alnıma yasladı. "Sen o mesajı attığın an benim oldun. Şimdi bizi ancak ölüm ayırır. Cennet ya da cehennemde buluşturmak üzere"

"Kazım, iyi ki varsın"

"Asıl sen iyi ki varsın kraliçem"

"Kraliçe mi? Prenses değil mi?"

"Çk çk çk hayırr" Diyerek alınlarımızı ayırdı. "Sen beni kral yerine koydun. Krallar gibi bir kaç ay yaşattın bana. Sende sarayıma kraliçe olacaksın, prens ve prensesimizi de beraber yapacağız anlaştık mı?"

Hafifçe gülümsedim. Çok minik bir kıkırtı çıkmıştı dudaklarımdan ve utanç yüzünden yanaklarım hafif kızarmıştı. Bu halime şöyle bir bakıp Kazım'da gülümsemişti.

"Yusuf mezarını hazırlasa iyi eder" Diye mırıldandığımda gülüşüm solmuştu. Elini tuttum. "Kazım hayır. Bak nolur bu kişi kim olursa olsun kimseye zarar verme. Bırak ben unuttum sende unut"

"Ne demek unut Ceren ne demek unut!" Dedi ve gözleri dolarken incitmekten korkar gibi yüzüme dokundu. "Ya şu yüze, şu bakışlara insan yüreği nasıl dayanır? Kızım öpmeye kıyamadım lan ben seni bu zamana kadar? İncineceksin diye ödüm koptu benim dokunmaya kıyamadığım kızı incitmiş. Anlamıyorum ki bir kız bana güvenip yanımda sarhoş olsa yapacağım en ileri şey kahve içirip göğüsümde uyutmak olur nasıl yaptı?"

Her şeye dayanabilirdim ama gözünden akacak tek damla yaşa asla. Hemen ellerimi yanaklarına götürüp göz yaşlarını sildim. "Şşt" Dedim ve yanağına derin bir öpücük bıraktım. "Kendin söylüyorsun biz prens ve prensesimizi yapacağız diye geçmiş için üzülmek yok"

Sağ bileğimi tutup avuç içimden öptü ve elimi tutarak aşağı indirdi. "O zaman tekrar soruyorum. Ceren benimle çıkar mısın?"

"Evet" Dedim sadece. Sonrasında uzun uzun sarılmıştık...

Uzun süreli sarılma sonrası yüzüme baktı. "Vaktin var mı? Sinemaya gidelim mi? Yanlış anlama ben seninle vakit geçirmek istiyorum sadece orta bir yerlere otururuz" Çok ince düşünüyordu. Gülümsedim. "Bana açıklama yapma adam ben sana çoktan güvendim" Dedim ve devam ettim.

"Vaktim var ama param yok sen beni eve bırak"

"O önemli değil benim yanımda zaten hesap ödeyemezsin. Gidelim"

"Kazım hayır!"

"Öğrencisin kızım pahalılıktan haberin yok herhalde ben kime çalışıyorum sana çalışıyorum ileride de ikimiz beraber kızımıza çalışıcaz" Dedi ve yanağımdan makas alarak arabayı çalıştırdı. "Şarkılar senindir"

Elimi müzik çalara götürdüm ve bir Sezen Aksu şarkısı açıp söylemeye başlsdım. Evet, sesim güzel değildi ama Kazım'ın benim her şeyimi sevdiğini bilmek beni rahatlatıyordu.

"Ele avuca sığmazdı deli gönlüm. Bir zamanlar neredeydi şimdi nerde?" Gülümsedi. Sezen Aksu seviyordu ve ben bunu çok iyi biliyordum.

"İster güneş ol yak beni yağmurum ol ağlat beni aklım başka duygularım başka yerde" Beklemediğim bir şey yaparak şarkıyı devam ettirmişti. Sesi... Huzur doluydu. Ki zaten baştan aşağı huzurun kendisiydi bu adam.

"İster güneş ol yak beni yağmurum ol ağlat beni aklım başka duygularım başka yerde" Sonrasında sırasıyla şarkıyı söylemeye başlamıştık.

"Bir deli rüzgar savurdu beni böyle umutlu tutsak benim altın kafeste"

"İster güneş ol yak beni yağmurum ol ağlat beni zincirleri yüreğimin artık sende"

"İster güneş ol yak beni yağmurum ol ağlat beni zincirleri yüreğimin artık sende"

"Yok ağlatmaz asla beni bir gün ayrılık. Pişmanlığım nefret olmaz öfke olmaz"

Derin bir iç çekti. "Senden daha acı bir hasret bulunmaz"

"Yok ağlatmaz asla beni bir gün ayrılık. Pişmanlığım nefret olmaz öfke olmaz"

"Senden daha acı bir hasret bulunmaz"

"İster güneş ol yak beni yağmurum ol ağlat beni acılarla sevinçlerle yaşat beni"

"İster güneş ol yak beni yağmurum ol ağlat beni acılarla sevinçlerle yaşat beni"

Şarkının nakarat kısmında uzunca bakışmıştık. Anlamıştım, bu sefer aşktı bu duygu.

"Bir deli rüzgar savurdu beni böyle umutlu tutsak benim altın kafeste"

"İster güneş ol yak beni yağmurum ol ağlat beni zincirleri yüreğimin artık sende"

"İster güneş ol yak beni yağmurum ol ağlat beni aklım başka duygularım başka yerde"

"Yok ağlatmaz asla beni bir gün ayrılık pişmanlığım nefret olmaz öfke olmaz"

"Senden daha güçlü bir hasret bulunamaz"

"Yok ağlatmaz asla beni bir gün ayrılık pişmanlığım nefret olmaz öfke olmaz"

"Senden daha güçlü bir hasret bulunamaz"

Ve şarkının son kısımlarını beraber söylemeye başladık. Söz verdiğimiz gibi, bağıra bağıra. Utanmadan.

"İster güneş ol yak beni yağmurum ol ağlat beni acılarla sevinçlerle yaşat beni. İster güneş ol yak beni yağmurum ol ağlat beni. Acılarla sevinçlerle yaşat beni!"

İyi geceler bölümüü

Nasıldı?

Sezen Aksu'yu da bölümlere koymadım demem artık :)

Bazı kişiler görmek zorunda değiller sevmeyebilirler evet bunun için özenle sayfama girmeyip KAZIM kurgularımı okumayabilirler EKDMEPDÖEĞDÖEPDLDPDLEPDLS

Neyse okumak isteyen ballarıma iyi geceleeerrrr💗